İİT toplantısında şu anlamsız/karşılık bulmayan, “kınama” ifadesi dışında elle tutulur birçok madde vardı, ilk defa bu kadar üst düzey ve benzemezler bir araya geldi. Sanki Filistinin sözde devlet başkanı Mahmut Abbas da bu toplantıya fazlaydı. Bence bu adam ABDnin ve İsrailin çürük dişidir.

İran, Suriye, Mısır ve Türkiyenin Suudi Arabistanla bir araya gelmesi sanırım bir ilktir.

İİTnin Riyad  toplantısının deklarasyonunda yer alan şu maddeler bile işin ciddiyetini ortaya koyma açısından yeterlidir bence.

….

*İsrail, yıktığı yeri yapmalı, öldürdüğü/yaraladığı canlar için tazminat vermelidir.

*İki devletli çözüm kalıcı barış için şarttır,

*Bu savaşa sebebiyet veren yetkili etkili kimselerin uluslar arası mahkemece yargılanma talebi,

*Avrupa ülkeleri ateşkes talebinde dahi bulunmayışının bir kusurdur, hani insan hakları vardı, bu korkaklık ve acizliktir, diyerek batı dünyasının yetersizliğine vurguda bulunulması,

*Filistinliler sahipsiz bırakılmayacak ve İİT bünyesinde oluşturulacak “Filistine destek fonu” ile ayağa kaldırılacak kararı,

*Şu “vaad edilen topraklar” safsatasına pabuç bırakacak değiliz. Denilmesi…

Bu maddeler dahi sorunun çözümüne yeterli olduğuna inanıyorum.

Bir de şu olup bitenlere bakın kimi Arap devletleri halkları Müslüman ama kendileri hangi dine, hangi halka hizmet ediyor anlamak hayli zor.

….

Sivil kayıpların önüne geçmek ve bölgede iki devletli çözüm için çalışma başlatmak isteyen 11 Arap ülkesi, siyonist rejim üzerinde baskı oluşturmak amacıyla 5 farklı madde önerisi getirdi.

Öneride şu maddeler yer aldı:

-İsraile mühimmat sağlamak için Amerikan askeri üslerinin kullanılmasının engellenmesi.
-Diplomatik ve ekonomik ilişkilerin dondurulması
-Petrol kullanmakla tehdit etmek
- İsrail sivil havacılığının Arap hava sahasında engellenmesi
-Gazzeye yönelik saldırının durdurulması talebinin iletilmesi amacıyla Arap bakanlar komitesi oluşturulması

Söz konusu maddeler Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Fas, Bahreyn tarafından reddedildi.

…

Gel de bu ibrete bak, bunlar da İslam dünyasının içindeki kanser hücreleri olsa gerek, ama biz umut var olacağız, bu yönetimleri de halklarına şikayet edeceğiz, bu menhus zihniyete sahip kimseleri iktidardan uzaklaştırmak için kalbi, kavli ve fiili dua edeceğiz.

Düşünsenize bu maddeler kabul olsaydı neler olurdu, neler? İsrail devleti de Gazze gibi ablukaya alınmış olurdu de dünyanın kaç bucak olduğunu anlardı.

Ama bu kadar üst düzey bir katılımla İslam İşbirliği teşkilatının toplanması ilk defa icracı kararların altına imza atması da önemli bir aşama kat ettiği anlamını taşıyor.

Muhakkak bileniniz vardır, D-8 ile başlayan toparlama çalışmaları, İslam İş Birliği Teşkilatı, Dünya İslam formu, Konfederal İslam Birliği çalışmalarıyla hep bu güne hazırlık çalışmaları yapılıyordu, yavaş yavaş semeresini veriyor, inşallah o günleri görmek bize de nasip olur.

Amin demeniz dileğiyle