Ak partiden İnsan Hakları Cemiyetine bir ziyaret gerçekleşti,
Diyarbakır Ak Parti İnsan Hakları Başkanı Zeki Akkoç ve beraberindeki heyetle İnsan Hakları Cemiyeti Genel Merkezini ziyaret etti.
Başkan Akkoç;
“Arkadaşlarımızla kurumları ziyaret ediyor, görüş ve taleplerini alıp genel merkezimize iletiyoruz. Malumunuz bu halk 35-40 yıldır bir çok konuda hak ihlalleri yaşadı.
Ak Parti 2015 yılının Eylül kongresinde bu sıkıntıları fark etmiş, insan hakları genel yardımcığı tesis etmiştir.
10 Aralık İnsan Hakları günü ve insan hakları haftası münasebetiyle ziyaretinize gelmişiz, el birliği ve iş birliği içinde bu hak ihlallerine karşı mücadele etmek istiyoruz.
Eğer Erzurum kongresinde, Sivas kongresinde alınan kararlara bağlı kalınsaydı belki bu gün daha rahat yaşardık, çünkü orada milli manevi değerlerimiz vardı.
Malumunuz tek parti döneminde ülkemizde, bölgemizde çok ciddi hak ihlalleri yaşandı. Fıratın Doğusunda Kürtler hem dilinden, hem dininden dolayı sıkıntı yaşadılar. Ülkemizin batısında da dindar insanlarımıza huzur vermediler.
Ak parti bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için gayret ediyor. Yeter mi yetmez tabi, hak temelli derneklerle istişare içinde iyinin daha iyisini yapmak için gayret edip hayata huzur katmak için çalışacağız.” Diyerek diyalog başladı.
İnsan Hakları Cemiyeti Genel Başkanı Eyüphan Kaya,
İnsan hakları müktesebatı insan oğlunun kalka düşe elde ettiği değerlerdir. Ancak uluslararası sözleşmelerde maalesef müslümanların hukuk sabitelerinin ana kaynağı olan İslam hukuku dikkate alınmıyor, dolayısıyla adaleti mahzadan yoksun sözleşmeler karşımıza çıkıyor.
Üstat Bediüzzaman günümüze hitap edercesine diyor ki; “Bize sulhü umumi, affı umumi, refi imtiyaz lazım” bu altın değerindeki ifadeye göre;
Bir ülkede dünya ortalamsının üstünde insanlar ceza evinde yaşıyorsa ya yönetim ya da adalet sisteminde bir sıkıntı var demektir.
Eski devlet uygulamalarından muzderip olan, sıkıntılara düçar kalan vatandaşlarımız için bir sulh lazım, Kürt vatandaşlarımızın başına gelen hadiseler gibi.
Bu FETO meselesinde hala mağdurlar var, ama her beraat edende masum değil, bunu da bilmek lazım. Hala FETÖnın kılıcını çekenler var.
İnsanların bir kısmı gereksiz nedenlerle birkaç maaş alıyor, bu adaletsizliğe fırsat vermemek lazım
Aileyi ilgilendiren yasalarda sıkıntılar yaşanıyor.
A)6284 numaralı yasa aileyi dağıtmaya, cinnet ve cinayetlerin oluşmasına sebep oluyor. Bu yasanın bir an evvel ıslah olması lazım.
1-Kadın ifade verirken mukaddesatı üzerinde yemin içmeli, olay yanlış çıkarsa ceza almalıdır,
2-Maksimum 7 gün zarfında erkeğin ifadesine başvurulmalıdır,
3-Evden uzaklaştırılan erkek için kendisi talep ederse kalacağı bir yer tahsis edilmeli.
B) Sürekli nafaka ciddi bir haksızlıktır, ona da adil bir çözüm getirilmeli.
C) Genç evliliklerden dolayı hapis yiyenler bir an evvel ceza evlerinden çıkarılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
A, B, C her üç maddenin uygulamasında da Allaha meydan okuma vardır. haberiniz ola.
Tabi sorunlarımız çok, hani bir söz var “taşıma su ile değirmen dönmez” yasalarımız İtalya, Almanya, İsviçre ve Fransadan ithal yasalar, bu beden bize uymuyor.
Cumhurbaşkanımızın dediği gibi yeni yüz yılda devlet adalet açısından insiyatifi almalı, kendini yenilemelidir.
Eğer bu sistemi revize edip, Veda hutbesinin teması, İstiklal marşının mefkuresi ve 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Meclisin ruhu ile barıştırırsak sorunlarımız bu adalet anlayışı içinde çözülür. Diye düşünüyorum.
Kimse, sanki bulunmaz bir değermiş gibi şu laiklik meselesini temcit pilavı gibi önümüze koymasın.
Bu ülke bizim, daha iyi bir hayat yaşamak için ne biliyorsak ortaya koyacağız, birileri ondan faydalanmazsa kusur onlarındır.” Dedi.