Eyüphan Kaya
Resûlüllah salat ve selam üzerine olsun bir sahabelerine şöyle buyurdu: "Kardeşlerimi görmeyi çok isterdim!"
Sahabeler dediler ki: "Ey Allah’ın elçisi! Biz senin kardeşlerin değil miyiz?".
Resûlüllah buyurdu ki: "Siz benim ashabım/dostlarımsınız. Kardeşlerim ise beni görmedikleri halde bana iman edenlerdir" (Müsned).
Şimdi sıra Peygamberin kardeşlerinde, zaman nassa sahip çıkma zamanı, çünkü insanlık hak ve adalet adına kan kaybediyor!
Muhterem dostlar dünya bir arayış içinde; hak, adalet ve huzuru arıyor. Bu konuda insanlığa aydınlatıcı bir yol göstermek istiyorsak NASSa başvurmalıyız.
Nass, anlaşılır bir ifade ile Kuranı Kerimde bulunan muhkem ayetler diyebiliriz.
Gerek Birleşmiş Milletler(BM) gerekse AİHM deist/ateist bir mantıkla birey düzeyinde insana yaklaşımı ile kendi aklıyla ürettiği değerlerle hak ve adalet adına sözleşmeler hazırlıyor, mahkemelerde sözüm ona adalet dağıtıyor.
CEDAWın ev sahibi olan BM Kadın Komisyonu Başkanı X-Y, “Ev, kadın için güvenilir bir yer değildir” derken şunu da ekliyor, “Bu ara kadınlar çok öldürülüyor, bu da kadının özgürlük alanında varlığını hissettiğine işrettir” diyor. Allah aşkına bu tür basiretsiz, izanı kıt kimselerin yöneticilik yaptığı oluşumlardan insanlığa bir hayır gelebilir mi?
Peki bizimkiler onlardan iyi mi desen maalesef o da yok, “kadının sırtından sopayı, kucağından sıpayı eksik etmemek lazım” vb gereksiz şeyleri diyen cahil bir kültürün mensubuyuz.
Peki çare ne?
Çare Nassa sahip çıkmaktır.
Nass, Faizi yasaklıyor, faizle uğraşmayı Allah ve Resulüne savaş açmakla eşdeğer tutuyor. Çünkü faize dayalı ekonomik sistem fakiri daha fakir, zengini daha zengin ediyor, kapitali yatırıma yöneltemiyor, paradan para kazanmayı cazip hale getiriyor. Toplumdan toplanan liraları milyon TL olarak birilerini cebinde toplanmasına hizmet ediyor.
Nass, Kumarı yasaklıyor, kumar, ucuz zeka ve şans oyunları olup emeğe dayanmayan, kısa yoldan para kazanma heveslerine insanı kaptırıyor ve her açıdan zarar, ziyan ve felaketlere, ailelerin dağılmalarına, nice ocakların sönmesine sebebiyet veriyor.
Nass, Zinayı yasaklıyor, Zina, başta kadın şerefini iki paralık ederken erkeği zevzek ve keşmer yapıyor, erkelik damarını uyuşturuyor ve erkeğin şanına leke düşürüyor.
Tabi tek evlilik de buna alt yapı hazırlıyor. Kadın sayısının dünya geneli genellikle erkeklerden daha yüksek olduğuna göre Nass ikinci evliliği adalet şartına bağlı müsaade ettiğine göre, kul ne hakla buna yasak koyuyor.
Nass, İçkiyi yasaklamış, haberleri izlediğimiz her bültende neredeyse sarhoş bir insanın neden olduğu bir suç haberini duyuyoruz,
*Sürücü alkollüydü kaza oldu,
*Adam alkollüydü karısına işkence yaptı,
*Alkollüydü hır/cır çıkardı. Bu kadar sıkıntı veren alkolü yasaklamak kadar normal bir şey yokken, alkol içmek Nassa göre, şeytanın amellerindendir dediği, Peygamberimiz(sav), “Xamr(sarhoş edici maddelerin genel adıdır) kötülüklerin anasıdır” dediği halde, bu yasağı karşısında duran kimselere ne denilebilir?
Nass, hasımlar arasında bir vesile ile sulh sağlanamıyorsa kısasa kısası emrediyor. Yani dandik sebeplerde birini öldüren mahkeme kararıyla ceza olarak o da öldürülüyor.
Nass; gıybeti, insanı küçük dürmeyi, fitneyi yasaklıyor.
Nass, Selamlaşmayı, yardımlaşmayı, barışı emrederken, doğru sözlü olmayı, emanete sahip çıkmayı ve verdiği sözü yerine getirmeyi tavsiye ediyor, ibadeti kulluk görevi olarak nitelendiriyor.
Nass, elbette ki, Orucu, Namazı, Haccı, Zekatı da belli şartlara göre emr ediyor.
Hal böyleyken Hz. Peygamberin “kardeşlerim” dediği, “ey müminler” nerdesiniz?
Zaman Nassa sahip çıkma zamanı diyor, kalbinde zerre kadar iman olan insanların bu davete sahip çıkmaya davet ediyorum. Hatta inanmayan insanların dahi huzur bulacağı bu ilahi nizamda insanlığın sahip çıkmasını bekliyorum.
Birilerinin “şeriat geliyor” deyip bazı insanları korkuttuğu Nass budur kardeşlerim.
Nassın emir ve yasaklarına karşı duran adam ne denir, siz söyleyin..!?
Benden hatırlatması.
