Eyüphan Kaya
Hani siyaset sorun çözme sanatıdır ya, gelin bu sanatı bir de HÜDA PAR normlarında ele alalım.
“Önce İnsan Önce Adalet” sloganı eşliğinde siyaset yapan Hür Dava Partisinin programını şu şekilde özetlemek mümkündür herhalde.
1-Referansını İslam hukukundan aldığını söylüyor,
2-Sırtını herhangi bir ırka ya da terör örgütüne dayamıyor,
3-Kemalist sistemin bu millete huzur kazandırmak için yeterli bir sistem olmadığını dillendiriyor,
4-Tarihi ve kültürel değerlerimizle birlikte ayağa kalmayı hedef edinmiş,
5-Aile yapısını önemsiyor,
6-Kürt sorunu dahil ülkenin tüm sorunlarını ülke bütünlüğü içinde çözmekten yana bir siyasi programı var,
7-Medeni bir özgürlüğü ve başkasının düşüncesine saygılı olmayı savunuyor.
Hani bir söz var: “bundan daha iyisi can sağlığı” Allah aşkına soruyorum böyle bir siyasete ihtiyacımız yok mu?
Bir İslam toplumunda İslam hukukunu baz alarak anayasa ve yasalarımızı çıkarmak doğru olanı değil mi? Buna kim/kimler neden karşı çıkıyor? öğrenmek lazım, ne zamana kadar şu yamuk yumuk ithal yasaların pençesinde kıvranıp duracağız, uluslar arası sözleşmelerin gölgesine sığınacağız. Halbuki Anayasanın birinci maddesine “Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir, vatandaşlarının huzur ve güvenliğini esas alarak sevk ve idare edilir.” ikinci maddesine de “mecliste çıkarılan yasalar İslamın temel değerlerine aykırı olamaz” desek ne kaybederiz? Buyur bu madde ile faiz, kumar, zina, içki gibi hayatı yaşanmaz hale getiren ana sıkıntılardan kurtulduk bile.
Bir siyasi parti Türk ırkını, bir diğeri Kürt ırkını üstün ırk olarak kabul edip siyaset yaparsa bu ülkede önümüzü göremeyiz, halbuki 85 milyon vatandaşın saadet ve huzuru bizim için dert olmalı, onun için çalışmalıyız.
Bir ülkede sadece devletin silahlı gücü olur, o da yasalar çerçevesinde ilgili bakanlık emrinde ülkenin içeride ve dışarıda güvenliğini sağlar, onun dışında silahlı bir örgüte sırtını dayamak bir yana iltisak ve irtibat dahi doğru değildir.
HÜDA PARın sanki Ahi Evran gibi bir yapısı var, komşusunun başına bir hal gelirse emniyet ve askerin yetişmesini beklemeden kendisi müdahil olur, hani Ahi teşkilatında “Seyfiyani Rum” var ya, onun gibi işte.Bunu da ben tahmin ediyorum.
Yıllar önce önemli bir ulusal toplantıda yine Hizbüllahtan bahsedilince dedim ki “arkadaşlar ikide bir bunu milletin önüne koymayın, zaten hepimizin evinde eli silah tutacak bir Hizbüllah(Allah’ın askeri) olmalıdır”, yani evi muhafaza edecek, bundan daha makul ne ola ki?
Diyarbakırlıların bir sözü var;
“Baktın bela geliyor de dur, baktın ki eve giriyor o zaman vur”
Bu topluma öğretilmiş yanlışlar kazandırıldı, yok efendim Atatürk ilke ve inkılapları, Kemalist sistem vs. yahu arkadaş o zaman Devleti Aliyeyi Osmaniye’den koparılan Cumhuriyet bu ilkeleri koymuş, iyi kötü bu güne kadar gelmişiz, bu prensiplerin devamında ısrar etmek akıl karı değildir. Millete maddi manevi bir huzur getirmeyen bu sistemi savunmak doğru olmasa gerek.
Tarihi ve kültürel değerleriyle barışık olmayan bir toplumdan çıka çıka monşeller çıkar, ezik insanlar çıkar, moda ve kozmetik sanayinin müşterileri çıkar, maalesef o hale düştük. Bir inkılap tarihi dersimiz var, evlere şenlik bir sürü hilafi hakikat bilgiler, sahte kahramanlarla dolu, düşünün kurtuluş savaşının en cengaver milleti olan Kürtler bu kitapta yok. Siz Halit Beg-i Cibran ve Said-i Nursinin Doğu Cephesinde nasıl bir savaş verdiğini hiç duydunuz mu?
Bir toplumun da, devletin de sigortası olan ailedir. HÜDA PAR aile kurumunun güçlendirilmesini istiyor, “anne işe, baba işe, çocuk kreşe” mantığına karşı olup anneliğin, ev hanımlığının bir meslek olmasını savunuyor. Hem dünyanın en önemli işlerinden biri olan annelik neden bu kadar değerden düşsün, neden 24 saat esasına göre evlat yetiştiren bir anneye devlet, millet olarak destek vermeyelim? Bu fedakar annelere el uzatılmazsa yeni nesil nasıl yetişecek, bu toprakların üstünde nitelikli insanlar yaşamazsa ne anladım devletten?
Ne yazık ki Kemalist sistemin doğup büyümesine katkı verdiği, yersiz, gereksiz, bize sıkıntıdan başka bir şey kazandırmayan Kürt meselesi gibi bir meselemiz var, bu meselede en az suçlu Kürtlerdir bu böyle biline. İşte İslam hukuku bu meseleyi suhuletle çözer, diyor.
Son olarak da inanç ve fikir açısından insanların fikir hürriyetini savunur şiddete baş vurmadığı sürece herkes inandığı fikri savuna bilmelidir diyor.
Buyur kardeşim HÜDA PAR budur, Allah aşıka bu parti model almaya değer bir parti değil mi? Ayrıca israfa karşı bir duruş, adalete düşkün, garip gurabanın hakkını savunmada da önemli teklifleri var.
HÜDA PARın meclise taşınmasına fırsat veren vizyon sahibi, ufku geniş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanı da tebrik ediyorum.
Keşke şu Yeşil Sol Parti de kandilden/mendilden irtibatını kesip, meclis çalışmalarına katkı verseydi, daha iyi olmam mıydı?
Selam ve selametle
