Üstün Dökmen 28 Şubatçılardan daha acımasız, daha kafatasçı daha çirkin, öyle saçma bir yorum yapmış ki ilmi bir yorum değil, çağdışı ideolojik bir yorum olmuş.
Yıl 2022 Ülkemizin yetişmiş Profesörü, aydını, sayısız kişisel gelişim semineri vermiş olan Üstün Dökmen meğer insanları dinleri, inançları üzerinden değerlendiriyormuş.
Meğer din, vicdan, insan hakları onun için bir anlam ifade etmiyormuş.
Neymiş efendim başörtülü psikolog, psikiyatrı olmazmış. Ne olurmuş? Mimar olurmuş, mühendis olurmuş? Hâkim olumuymuş o onun alanı değilmiş. Peki, öğretmen olabilir miymiş? Milli Eğitim bakanlığı izin verdiği için olabilirmiş.
(Demek ki yarın iktidar değişse başörtülüler yine zulüm görecek)
İktidar değişse Üstün Dökmen Milli Eğitim Bakanı olsa başı kapalı öğretmen derse giremeyecek.
Bu anlayışa göre şöyle bir soru sorabiliriz;
"Başörtüsü takan bir bayan sadece dini bir algı oluşturuyor ise, başörtüsüz veya açık giyinen bir kadın da tam tersi olarak dinsiz veya dine çok uzak algısı oluşturur". Bu durumda da böyle bir psikolog empati kuramaz, kuramamalı.
Yoksa Üstün Dökmen kadınlar bu işi yapamaz, bu iş erkeklerin işimi demek istiyor?
Aslında kabahat Üstün Dökmen ’de değil. Kabahat başörtülü bayanlarda, bu tür insanlara evrensel hukuk önünde hesap sormadıkları için.
Asıl kabahat ise 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidarda. Başörtüsü gibi hassas bir konuyu kanunla güvence altına almadığı için.
Yarın ne Üstün Dökmen’ çıkar görürsünüz.