1961 Diyarbakırlı emekli imamım, halen Diyarbakır'da yaşıyorum.
Corona virüsü ile en fazla mücadele eden, fedakarlık gösteren, bu uğurda nice canlar veren doktorları hiç merak ettinizmi? Acilde, yoğun bakımda, polikinikte, kılinikte hangi şartlarda hizmet sunmaya çalıştıklarını biliyormuyuz? "Benim hastam veyan ben öncelikli hastayım" derken tüm hastalara adilane hizmet vermek isteyen doktorlara hiç anlayış gösterdik mi? Birçogumuz bu sorulara hayır diyeceğimizdir. Oysa doktorlara en kiymetli varliğimiz olan canımızı emanet ederiz. Hastalıkta sıhat bulmaya onlara gideriz. Tedavi olmaya onları vesile kılarız. Öğretimleri boyunca başarının en üst basamağında yer alınarak doktor olunur. İş hayatlarında maddi ve manevi değerden çok sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldıklarını görmekte veya duymaktayız. Yazık ki ne yazik. Yüce Allah; dini tebliğde Peygamberleri vesile etmiştir. Meyveleri ağaçlarla, sebzeleri otlarla, et ve sütü hayvanlar vesilesiyle bize gönderdiği gibi sağlığımızın şifasını da doktorları vesile kılmıştır. Her işin bir ehli olduğu, işi ehline vermenin dini bir vecibe olduğu gibi, sağlık yönünde doktorlar işin ehli olduklarıdır. Hz. Lokman doktorların piri olarak kabul edilmiş ve Hz. İsa (as) bir çok yönüyle doktorluk yapmıştır. Bir doktorun sağlıklı bir teşhis ve tedavi için uluslararası normlara göre mesai, bakacağı hasta sayısı, maddi ve manevi değerlerinin üst seviyede olmasıyla mümkündür. Bir arkadaşımın arabasi kaza yapmıştı. Kaskosu onu bir servise yönlendirmisti. Beraber servise gittik. Ustaya gösterdiği saygi, işine müdahale etmemesi, sırasını beklemesi... maddi bilmem ancak manevi alanda saygıda kusur etmiyordu. Sonra hastahaneler ve doktorlar aklına geldi. Aracimizin servis ve ustasına gösterdiğimiz saygıyı doktora göstermediğimizdir. Doktorlara uygulanan şiddet aslında heppimize uygulanmiş kabul etmeliyiz. Yasalarımız, şiddetti caydırıcı olacak biçimde olmalıdır. Biz vatandaşlarda doktora şiddet uygulayan kimseye karşi mahalle baskısını kurmalı, o kişiyle maddi ve manevi bağlarımızı koparmalıyız. Bunu yapmadığımızdan, gerekli maddi ve manevi desteği vermediğimizden doktorlar farklı alternatiflere yönlendirilmiştir. Aldığımız duyulmarda bir çok doktor başka ülkelere gitmek için o ülkenin dilini ögrenmeye çalışmakta, istifa edip oralarda görev yapmaya gitmektedirler. Bu durum heppimzin aleyhinedir. İleriki yıllarda iyi doktor sıkıntısına yol açağı kaçınılmazdır. Devletten talebimiz doktorların, maddi ve fiziki şartlarını iyileştirmelerini; vatandaş olarak bizler de doktorlara gerekli manevi desteği vermemiz gerekir. Doktor yetiştirmek kolay değildir. İyi bir doktor yetiştirmek hiç kolay değildir. Onları küstürerek ülkeden gitmelerine vesile olur veya maddi ve manevi imkanlarını iyileştirek onları gitmelerine engel olmazsak vebalımız büyük olur. Bu durumda zararı ülkemiz ve bizler çekeriz. Selam ve dua ile.