Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
hilaltas
Bu haber 8477 kez okundu. | Kategori : GİRESUN
Haberin Tarihi :   07 Haziran 2010 - 03:33

AGD' DEN 'ORTAÖĞRETİM ŞAHLANIŞI'

Büyüt
Küçült
AGD DEN ORTAÖĞRETİM
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Giresun Şubesi tarafından düzenlenen

AGD’DEN ‘ORTAÖĞRETİM ŞAHLANIŞI’

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Giresun Şubesi tarafından düzenlenen ‘Ortaöğretim Şahlanış Şöleni’  Giresun Kültür Sitesi’nde yapıldı. Saat 20.30’da başlayan programa AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç, AGD Bölge Sorumlusu Ahmet Yakuphan, AGD Giresun Şube Başkanı Köksal Bozan, Saadet Partisi Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş, Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Mehmet Başer, Şiir Üstadı Sacit Onan ve çok sayıda izleyici katıldı.

Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Giresun Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Muhammet Aydın, Kur’an-ı Kerim okudu. Ardından Mesut Emür adlı öğrenci ilahi okudu. Daha sonra sahneye ilköğretim 1. sınıf öğrencilerinden oluşan Kırmızı Güller Semazen Grubu sahneye çıktı. 6 minik öğrenciden oluşan sevimli grup beyaz elbiseler içinde sema gösterisi sundular. Küçük öğrencilerin bu gösterisi ve sevimli halleri salondan büyük takdir ve alkış aldı. Bu güzel gösterinin ardından Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şube Başkanı Köksal Bozan bir konuşma yaptı. Bozan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Anadolu Gençlik Derneği ve Giresun Üniversitesi Öğrenci Derneği’nin düzenlediği bir organizasyon olan ‘Ortaöğretim Şahlanış Şöleni’ne hoş geldiniz. İyinin, doğrunun, güzelin, faydalının ve Hakk’ın hâkim olması için bütün gayreti ile çalışan Anadolu Gençlik Derneği, ortaöğretimdeki öğrencilerimize da bütün imkânları ile destek olmaktadır. Öncelikle bugün 8. sınıflar, yarın da 7. sınıflar düzeyinde sınava girmiş ve girecek tüm öğrenci kardeşlerimize üstün başarılar temenni ederim. Ülkemiz çok önemli bir haftayı geride bıraktı. Yüreğimizin acıdığı çok elim olaylara tanık olmak zorunda kaldık. İlk önce İskenderun’da 7 tane Mehmetçiğimizi, 5771 yıldır batılın ve Allah (C.C.) düşmanlığının sembol ülkesi olmuş İsrail’in maşası hain terör örgütüne kurban verdik. Ardından Gazze’ye insani yardım amaçlı yardım götüren yardım filosuna, gene karakterine uygun olarak İsrail insanlık dışı bir saldırı düzenlemiştir ve bu korsanca saldırı neticesinde 9 kardeşimizi şehit verdik. Terörist bir devlet olduğunu her fırsatta ispatlamaktan utanmayan yüzsüz İsrail’i ve onların maşası hain terör örgütünü huzurlarınızda bir kez daha lanetliyorum. Osmanlı’nın torunları olan bizler, bu olay karşısında tabii ki sesiz kalamazdık ve kalmadık da. Biz Milli Görüşçüler olduğumuz sürece inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti varlığını devam ettirecektir.”

YAKUPHAN: “SEVGİ VE DÜRÜSTLÜKTEN ÖDÜN VERMEYİN”

Daha sonra AGD Bölge Sorumlusu Ahmet Yakuphan söz almak için kürsüye geldi. Yakuphan, görüşlerini şu şekilde belirtti:

“Sizlere 2 önemli konudan bahsetmek isterim. 2 kulağa 2 küpe olacak konulardır bunlar. Bir tanesi sevgidir. Birbirimizi çok sevmeliyiz. AGD bu prensiple yola çıkarak gençler arasında sevgi ve saygıyı temin etmek için çalışmaktadır. Birbirimizi sevmedikçe iman etmiş olamayız, iman etmedikçe de cennete giremeyiz. Bunun için Müslüman’lar birbirini sevmeli. Müslüman’lar birbirini sevmedikçe bu gibi musibetler başımızda hep olacaktır. İkincisi ise dürüstlüktür ve doğruluktur. İnsan hiçbir zaman karşısındakini kandırmamalı. Hz. Muhammed (S.A.V.); ‘Bizi aldatan, bizden değildir’ buyurmaktadır. Bunun açılımını; ‘Müslümanları aldatan, Müslümanlardan değildir’ diye izah edebiliriz. Hz. Musa gibi söz söyleyenler, Firavun gibi yaşarlarsa onlar bizden değildir. İşte bu 2 küpe 2 kulağımıza küpe olmalı.”

Ardından Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı İlyas Tongüç konuşma yapmak üzere kürsüye geldi. Çok önemli konulara değinen Tongüç, gençlere önemli nasihatlerde bulunurken, görüşlerini şu kelimelerle ifade etti:

“ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ DÜNYADA ÇOK ÖNEMLİ BİR DURUMA GELMİŞTİR”

“2006 yılından bu yana şubelerimizi ülkemizin her tarafında açma gayretlerimiz neticesini vermiş ve birçok noktada açtığımız şubelerimiz gençlerimize hizmet vermektedir. 30 yaşın altındaki 40 milyonluk Türk gençliğini, toplumumuzu yozlaştıran ve kendi kültüründen uzaklaştırmakla birlikte sağlığını da bozan birçok unsurdan uzak tutmak için gayretlerimiz devam edecektir. Ayrıca iyiyi, doğruyu ve güzeli gençlerimize göstererek toplumsal barışımıza katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Alparslan’ın Malazgirt’te Kur’an ile açtığı bu Anadolu kapısının bir daha kapanmaması için Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen dedelerimizin din, vatan ve bayrak sevgisini Türk gençliğine aşılamaya devam edeceğiz. Biz Müslümanlar meşguliyeti olan insanlarız. Allah (C.C.) insanları ve hayvanları canlı olarak bu dünyada var etmiş ancak sadece insana akıl nimetini vermiştir. Bundan dolayı sorumluluklarımız ve meşguliyetimiz var. Akıl bir işin sonunu düşünme melekesidir. İnsanın nefsi insana bazı kötü şeyler telkin edebilir. Akıllı olan kişi yaptığı işin sonunu düşünen kişidir. Şeytan’ın imanından dolayı korkarak gördüğünde yolunu değiştirdiği Hz. Ömer (R.A.) ayaklarını yere vura vura; ‘Keşke toprak olaydım’ diye ağlıyormuş. O böyle ağlıyorsa, biz nasıl ağlamayalım. Bu ömür bitecek ve hesap vereceğiz. Zerre kadar iyilik yapsanız, ya da zerre kadar kötülük yapsanız hepsinin karşılığını göreceksiniz. Bunu hiç unutmayalım.

“GENÇLERİMİZE ÖNEM VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

1 yıl sonrasını düşünüyorsanız tohum yetiştirin, 10 yıl sonrasını düşünüyorsanız fidan yetiştirin, 100 yıl sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin düşüncesinden yola çıkan AGD, ülkemizin geleceğinin teminatı  olan gençleri en iyi bir şekilde yetiştirmenin gayreti içinde olacaktır. Amacımız 30 yaş altı 40 milyon vatan evladının kötülükler girdabında ziyan olmamalarıdır. İnsan bu girdaba düşmemek için aklını da kullanmak zorundadır. Bir masaya suda eritilmiş şeker koysanız ve o suya bir miktarda zehir koysanız odadaki bütün sinekler o kaba konar ve şekerli suyu içmeye çalışır. Sinekler birer birer ölürken diğer sinekler olanlara aldırış etmeden o şekerli ve zehirli suyu içmeye devam ederler. 10 bin sinek ölse, 10 bin 1’inci sinek gene o ölüme uçar. Hiçbir sinek de demez ki; “Bu su zehirli, içmeyelim.” Ama insan böyle yapamaz. İçkiden, uyuşturucudan, kumardan ve zinadan insanlar zarar görüyor ve biz bunları görüyoruz. Bunu göre göre aynı şeyi yaparsak sineklerden ne farkımız kalır. 2 yaşında çocuk sıcak demliğe 1 kere elini değdirir. Canı yandığı için bir daha o kendisine zarar veren sıcak demliğe elini uzatmaz. 2 yaşında iken aklımızı kullanıyoruz da, büyüyünce neden kullanmıyoruz? Dünya hayatına eğlence için gelmedik. Aklımızı kullanmazsak hem bu dünyada, hem öbür dünyada zarara uğramış oluruz.

Çocuklarına sahip çıktıkları halde arkadaş çevresine uyduğu için çocuğunun cenazesine kapanıp ağlayan analar ve babalar olmaması için AGD var gücü ile çalışmaya devam edecektir. Bu ülkenin gençliğinin kalbinden iman gücünü almak için milyarlarca euro ve dolar harcayarak gençlerin nefsinin esiri olmasına yönelik çalışmalar yapanlar kadar bizlerde gayret gösterirsek bu gençlerimiz imanını kalbinde yaşatmaya devam edecektir. Hapishanelerde 3 bin mahkûma sormuşlar: ‘Neden buradasın?’ diye. Mahkûmlardan 2 bini; ‘Ben maneviyat ve din nedir tam anlamı ile kavrayamadım’ demiş. Bir kısmı da alkol ve uyuşturucunun kendi aklını kullanmasını engellediğini ve bu yüzden bir anlık öfke ile cinayet işlediklerini belirtmişler. 1970’li yıllarda gençlere sormuşlar: ‘hayattan beklentin ne?’ Gençler de; ‘Özgürlük, barış ve kardeşlik’ demiş. 20002li yıllarda aynı sormuşlar. Bu dönemin çocukları; ‘Para, para gene de para’ demiş. İşte gençliğin geldiği nokta maalesef bu. Avucumuzun içinden suyun akıp gittiği gibi çocuklarımızın kayıp gitmesine seyirci kalamayız. Kurtuluş Savaşı döneminde mecburiyeti olmadığı halde askerlik şubeleri önünde 2-3 km kuyruk oluşturan bir gençliğimiz vardı. Günümüzdeki gençlerimiz ise pop-star yarışmalarına katılmak için 3-4 gün otel lobilerinde uyuyarak sıra bekliyor. Onlar da bizim gençlerimiz, bunlar da bizim gençlerimiz.

“8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİME SON VERİLMELİ”

Bu sorunların çözümü için İmam Hatipler tekrar aktif hale gelmeli ve 8 yıllık kesintisiz eğitimden derhal vazgeçilmelidir. Kur’an Kursları eski güzel günlerine dönmelidir. Bu millet maneviyatsız yaşayamaz. Maneviyatsız bir gençlik yetiştirirsen, hapishaneler de dolar, analar ve babalar uyuşturucudan ölen evlatlarının cenazelerine de kapanıp ağlar, hırsızlık da olur. Uzun yıllardır dünyanın başına bela olmuş İsrail devleti akrep olmasının gereklerini tekrar yapmıştır. Akrep bir insana soksa kimse; ‘Bu akrep insana neden soktu?’ diye sormaz. İsrail’de böyledir. İsrail’in cibilliyeti bozuk olduğu için O da insanlara zarar vermekten hiçbir zaman geri durmaz. Ufacık çocuktuk, elimizde Filistin bayrakları gezerdik. Genç olduk Filistin mitinglerine koştuk. Yaşımız kemale erdi. Hâlâ Filistin mitingleri yapıyoruz. Siz şimdi diyorsunuzdur ki; ‘ 6 milyonluk İsrail ile baş edemiyoruz.’ İşin aslı o değil. İsrail’i bahçedeki zararlı bir ot gibi tutup çektiğimizde köklerinde ABD var, Avrupa var, Avrupa Birliği var, Euro var, Dolar var, IMF var, Dünya Bankası var, NATO var. Yahudiler kendilerine gönderilen biz Müslümanların da orijinaline inandığımız kutsal kitap Tevrat’ı, Kabbala denen mistik bir kitaba çevirdiler. Yani işlerine gelmeyen maddeleri çıkartıp, kendilerine göre bir kitap yazdılar. Bu kitaba göre, Mescid-i Aksa’yı yıkarak, yerine Süleyman Mabedi’ni inşa etmenin ve Nil Nehri ile Fırat Nehri arasında Büyük İsrail Devleti’ni kurmanın hayalleri içindeler. Bunun için öldüremeyecekleri insan yoktur. Hatta İsrailliler bu öldürmeyi ibadet olarak gören bir toplumdur. Sürekli miting yapıyoruz ama hiçbir önemi yok. Çünkü hedeflerinden başka gözleri bir şey gömüyorlar. ‘Zulüm ile abad olanın, ahiri berbat olur’ demişler. Onlar bu dünyada zulüm yapmaya devam ettikçe ahiretlerini berbat ettiklerini bir gün mutlaka görecekler. Bundan kaçma şansları yok. İsrail çok yakın bir zamanda yıkılacaktır. Buna inanmanızı istiyorum.

"OSMANLI FİLİSTİN'DİR, FİLİSTİN'DE OSMANLI"

‘Bizim o toraklarda ne işimiz var?’ diyen tarih bilgisi zayıf kardeşlerime şunu söylemek istiyorum. Öncelikle İslam tarihi açısından Mescid-i Aksa’nın etrafının mübarek olduğu bize İslam dinimiz tarafından öğretilmiştir. 3 tane mescidin ziyaret edilmesi dinimizce tavsiye ediliyor. 1.’si Kabe- Muazzama, 2.’si Ravza-i Mutahhara yani Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin kabri şerifi ve 3.’sü de Mescid-i Aksa’dır. Osmanlı, 400 yıl boyunca Kudüs’te 1 manga askerle güvenliği sağlamış, hiç kan akmamış ve hiçbir kimse dininden dolayı katledilmemiştir. Osmanlı çekildikten sonraki haline baktığımızda ise kan ve gözyaşı bu toprakların kaderi olmuş. Biz Filistin davasından asla vazgeçmeyeceğiz. Hangi taraf davasına daha fazla inanırsa bu mücadeleyi onlar kazanacaktır. İnşallah kazanan Müslümanlar olacaktır. 1967 yılında Araplara diz çöktüren İsrail’in dönemi kapanmak üzeredir. Osmanlı’nın torunları ayağa kalkmış ve duruma el koymuştur. İsrail’in de korktuğu zaten budur. Osmanlı Padişahı Cennet Mekân Abdülhamit Han, devletin borçlarından dolayı bunaldığı bir dönemde bugünkü İsrail Devleti’nin fikir babası olan Theodor Hertz Osmanlı Padişahı’na başvurur. Der ki; ‘Ben sizin devletinizin bütün borçlarını kapatayım, siz de bana Filistin bölgesinde bir küçük çiftlik kuracak kadar toprak satın.’ Bu talebe çok sinirlenen Abdülhamit Han; ‘Şehitlerimizin kanları ile aldığı toprakları para ile satmıyoruz’ demiş ve bu aşağılık adamı makamından kovmuş. Bundan dolayı Kudüs çok önemlidir ve biz yani Osmanlı torunlarını yakından ilgilenmektedir. İsrail son dönemde Mescid-i Aksa civarında kazı yapmaktadır. Bu kazıyı arkeolojik kazı süsü ile gizlemektedir. Buradaki amacı Mescd-i Aksa’yı bu kazılar neticesinde yıkmak ve yerine hayallerini süsleyen Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmektir. Hz Muhammed (S.A.V) Efendimizin doğumundan 50 gün önce Fil Vakası’nda Yemen’in lideri Ebrehe, Kâbe’yi yıkmak için Mekke yakınlarında çadır kurdu ve Hz Muhammed (S.A.V) Efendimizin dedesi Abdülmuttalib’in develerini gasp etti. Abdülmuttalib de develerini geri istedi. Ebrehe; ‘Ben senin Kâbe’ni yıkmaya geldim. Sen develerinin derdine düşmüşün’ dedi. Bunun üzerine o mübarek insan; ‘Ben develerimin sahibiyim. O Kâbe’nin de bir sahibi var ve mutlaka evini korayacaktır. Sen şimdi benim develerimi ver’ demiş. Bunun gibi Mescid-i Aksa’yı sahipsiz sanan İsrail’ de aynen Fil Vakası’nda Ebrehe’nin ordularının başına gelen felaket gibi bir felakete mutlaka uğrayacaktır.”

Konuşmanın ardından Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı İlyas Tongüç’a AGD Giresun Şube Başkanı Köksal Bozan tarafından plaket ve el işi bir sandık içinde fındık hediye edildi. Köksal Bozan ayrıca AGD Giresun Şubesi’nde yatılı olarak kalan ve eğitim aldığı üniversitenin Fen – Edebiyat Fakültesi’nden Edebiyat Öğretmeni olarak mezun olan Esra Tiftik adına babası Satılmış Tiftik’e plaketini verdi. Plaketin ardından AGD’li öğrenciler tarafından bir skeç sunuldu. ‘Biz racon kesmeyiz, kurban keser ve namaz kılarız’ temasının işlendiği gösteri büyük alkış aldı.kısa skeç gösterisinden sonra AGD öğrencilerinden İbrahim Çoban ve Muhammet Aydın ilahiler okudular.

İlahilerinde ardından başarılı  öğrencilere plaketleri verildi. Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık Anadolu Lisesi’nden Mustafa Çiftçi, M. Ali Özbek ve Tugay Karabulut plaketlerini aldı. Ayrıca Giresun Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Muhammet Aydın’da plaketini aldı.

Plaket töreninin ardından Şiir Üstadı  Sacit Onan kürsüye geldi. Sürgün naatı, Seni de vururlar ey acı, Gazze’de bir Filistinli çocuk, Kaldırımlar ve Monaroza şiirlerini okudu. Büyülü sesi ile salonda çok güzel bir atmosfer oluşturan sanatçı Onan, ‘Seni de vururlar ey acı’ şiiri ile izleyicilerin gözyaşlarının akmasına vesile oldu. Program AGD öğrencisi Ertuğrul Alim’in çaldığı bağlama ile sona erdi.

Haber: Fatma Uğurlu

www.kerasushaber.net



Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
DİĞER HABERLER
Bulancak Ajans
Son Yorumlar
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber | https://aydindere.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024
Her hakkı saklıdır. Aydindere.com kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Haberlere yazılan yorumlardan kullanıcılar, köşe yazılarından ise yazarları sorumludur. Copyright © 2009 Sosyal Medya Uzmanı Gazeteler sanalbasin.com üyesidir