Gaziler Günü ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk' ün İlimize gelişinin 87. yılı, bugün (19.09.2011) törenlerle kutlandı.
Vilayet, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığının saat 09.00’da
Atapark’ta Atatürk Anıtı’na çelenkleri sunması, Saygı Duruşu ve İstiklal
Marşımızın okunması ile başlayan törenlere, Vali Dursun Ali Şahin,
Jandarma Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Hacı Abdullah Doğan,
Belediye Başkanı Kerim Aksu, Cumhuriyet Başsavcısı Gürmen İlhanoğlu,
Giresun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ünsal Bekdemir, Vali
Yardımcısı Ahmet Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay İsmail
Çetinbaş ,İl Emniyet Müdürü Cemal Levent, , Daire Müdürleri, Sivil
Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, gaziler, öğrenciler ve kalabalık
halk topluluğu katıldı.
Atapark’taki törende
günün anlam ve önemini belirten konuşmayı. Garnizon ve Jandarma Bölge
Komutanlığı adına Yüzbaşı Burak Deniz şunları söyledi. “Bugün dünyada bağımsız
hür ve müstakil yaşama imkanını bizlere sağlayabilmek için canlarını
ortaya koyan sevgili gazilerimizi anmak için toplanmış bulunmaktayız. Büyük Önder Atatürk'ün
belirttiği gibi "Hürriyet ve İstiklal, Türk Milletinin Karakteridir"
sözlerinden anlaşılacağı üzere tarih boyunca Türk Milleti özgürlüğünden
ve bağımsızlığından asla ödün vermemiştir. Ulu Önder Atatürk 30
Ağustos 1924'de Afyon Zafer Tepe'de Şehit Asker Abidesinin temel atma
töreninde şöyle seslenmiştir. "Hiç şüphe etmemelidir
ki, yeni Türk Devletinin genç Türk Cumhuriyetinin, temeli burada atıldı.
Bu safhada akan Türk kanları bu semadaki şehit ruhları devlet ve
cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. Burada inşa edilen "Şehit Asker"
abidesi, işte o ruhları o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını fedakar ve
kahraman Türk Milletini temsil edecektir."demiştir.
Bayrağımız alabildiğine
dalgalanıyorsa, düşman çizmesi değmiyorsa vatan toprağına, bağımsızsa
ülkemiz "Ne Mutlu Türküm Diyene" diye sesimiz yettiğince haykıra
biliyorsak, bunu Türkiye için yaşayanlara Türkiye için can verenlere
borçluyuz. Nur içinde yatan
şehitlerimiz, şükranlarımızı kabul edin gazilerimiz... Çünkü sizler ata
yadigârı kutsal topraklarımızda bağımsızlığımıza ulaşan yolun temel
taşlarısınız. Ülke için can vermesini
bilmeyi, kahramanlığı fedakarlığı öğrettiniz bizlere...sizlere çok şey
borçluyuz..önümüzde hep meşale olacaksınız... Dün olduğu gibi bugün ve
gelecekte de topraklarımızın üzerini kara bulutlar kaplarsa, sizden
görüp geliştirdiğimiz yüreğimizdeki vatan sevdasıyla size layık evlatlar
olduğumuzu göstermekte tereddüt etmeyeceğiz. Kore'de, Kıbrıs'ta ve
Güneydoğu Anadolu'da canlarını ortaya koyan siz değerli gazilerimiz,
savaşın canlı tanıkları olarak barış şartlarındaki tüm doğruların
silindiği, hayatta kalabilmenin bütün gerçeklerin üzerine çıktığı bir
ortamda, milli birlik ve beraberlik hissiyatından uzaklaşmadan
zorluklara göğüs gererek, hala aramızda olma şansını elde ettiniz. Tarihe sığmayan bir milletin kahramanlıklarını elbette kelimelerin dar çerçevesine sığdırmak mümkün değildir. Muharebe sahasının tüm
gerçeklerini yaşamış bireyler olarak, hürriyet ve istiklalin ne büyük
zorluklarla kazanıldığını, şahadet mertebesine ulaşabilmek uğruna
insanların birbiriyle nasıl yarıştıklarını herkese anlatmalısınız. Dostlar bir yana, düşman
iyi bilsin ki cefakar Türk anası helal sütleriyle Türkiye için yaşayan
yetiştirdikçe Mustafa Kemal'in askerleri şehitte olacak, gazi de..ama
vatanımız ilelebet bağımsız kalacak, bayrağımız şan ve şerefle
dalgalanacaktır.”
Atatürk Anıtı’ndaki törenin
ardından Liman Sahasına geçildi. Törene, Atatürk’ün Giresun’a gelişinin
temsili canlandırılmasıyla devam edildi. Liman sahasındaki törende
konuşan Belediye Başkan Kerim Aksu;
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün Giresun’a gelişinin 87. yılını ve Gaziler Gününü kutlamanın
mutluluğunu yaşadıklarını belirterek 42. ve 47. Alaylar kurarak Kurtuluş
Savaşı’na destek olan Giresunluların Cumhuriyetin kurulmasında büyük
katkısı olduğunu söyledi.
Bu konuşmanın ardından,
Atatürk’ün denizden Giresun’a gelişini canlandıran Türk Bayrağı, bir
tekne ile limana intikal eden 2 mücahit tarafından Vali Dursun Ali
Şahin’e teslim edildi. Liman sahasındaki törenin ardından yürüyüş
korteji oluşturularak Millet Bahçesi Parkına gidildi. Millet
Bahçesindeki programda, Merhum Dr. Necdet Otoman’ın Atatürk’ün Giresun’a
gelişi nedeniyle yapmış olduğu konuşma metnini, Mehmet Akif Ersoy
İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Cevat Civelekoğlu okudu.
“Hoş geldiniz, paşa. Kaç
gündür sizi bekliyoruz. Karadeniz’e çıktığınızdan bu yana, gözlerimiz
ufuklarda kaldı. Enginlerin göklerle birleştiği yerlerde hep sizi
aradık. Doğru Dumlupınar’dan mı geliyorsunuz? Yaptığın tarihi yeniden
yaşatmak için mi oraya gittin? Senin irade ve gücün altında olan ve ölen
şehitleri ziyaret ettin mi? Şimdi, önlerinde derin bir gönül açıklığı
ve saygı duyduğum gözlerin onları gördü mü? Dünkü silah arkadaşların şen
ve rahatlık içinde uyuyorlar değil mi? İçlerinde bizim yeşil
Giresun’dan da kimse var mıydı? Kim söyleyebilir ki, temeli güçlü ve
uğurlu ellerinle attığın “Meçhul Asker Anıtı” bizim Giresun uşaklarından
birinin değildir… Onlara, isteklerinin yerine getirildiğini söyledin
mi? Soylu ve temiz kanlarının topraklara aktığı gün düşmanın da
Akdeniz’de boğulduğunu anlattın mı? Demek ki kazandıkları
zafer, ürünlerini vermiştir. Bu mucize yalnız düşmanı değil, sarayı,
padişahı, halifeyi de boğmuştur. Sen olmasaydın, ey büyük kurtarıcı,
Türk tarihi bugünü göremeyecekti. Olsa bile sayfaları artık zafer,
özgürlük ve mutluluk değil, alçaklık, tutsaklık ve hakaret yazacaktı.
Padişah, halife dediğimiz hainler bizi satmışlar, düşmanlarla
birleşmişlerdi. Sanıyorlardı ki, Türk bir uşaktır. Türk tarihi sonsuza akıp
giden bir kitaptır. Bilmiyorlar ki, Türk tarihinin temsilcileri yalçın
kayalar üzerinde ve Türk ulusunun yüreğindedir. Bilmiyorlar mıydı ki
sen, o yüreklerin birleştiği bir yüreksin… Bilmiyorlar mıydı ki, İnönü
Liyej’den, Sakarya ve Verdün’den ve sen hepsinden daha güçlüsün…
Bilmiyorlar mıydı ki, dünyada Türk kalbinden yapılmış kalelerden daha
berkitilmiş hiçbir şey, hiçbir şey yoktur… Onun için durmadan
saldırdılar. Başlarını kimi kez güzel İzmir kıyılarındaki çelikten
göğüslerle, kimi kez Sakarya kıyılarında demirden gövdelere çarptılar.
Oysa biz, onların bir ayda geçemedikleri Sakarya’yı bir günde geçtik,
aştık. Bin bir ulusun yardım ettikleri elen çocukların, Afyon’dan bir
saatte attık. İki yılda kan ve ateş yangınına çevirerek yürüdükleri
yolu, biz bir haftada aldık. Tarihe, onlar tarafından tanıklık edecek
hiçbir kimse kalmadı. Günahlarını önce Sakarya’da, sonra da Akdeniz’de
yıkadılar. Onlar gidince padişah da gitti. Tanrıların özgür yarattığı
Türk tutsak olmadı. Tanrının kendi elleriyle sancağımıza taktığı ay ile
yıldız yerlere düşmedi. Bizi, yanlarından geldiğin Dumlupınar
şehitleriyle sen kurtardın. Artık, başka bir
yönetime bağlıyız. Kurtuluş savaşında şehit olanlar, yalnız düşmandan
değil, Saraydan da öçlerini aldılar. Yüzyıllardır kalıtçılık yoluyla
başımıza bela olanlardan bizi kurtardın. Artık yazgımız, Afrikalı bir
dadının büyüttüğü cahil bir sultanın elinde değildir. Şimdi Başkanımız
siz ve Büyük Millet Meclisidir. Cumhuriyet bir taht ise,
biz gençler onun ayaklarıyız. Biz kırılmadıkça o düşmeyecektir. Ve
üzerinde her zaman layık olan oturacaktır. Türk tarihinde artık kimse
asalak yaşayamaz. Sizin yanınızda bütün gençler yemin eder ki, vatanın
aleyhine, ulusal egemenlik ve Cumhuriyetin zararına hangi baş kalkarsa
koparacağız. İsterse o baş, vatanı ve ulusal egemenliği bize verenlerden
biri olsun. Bireysel saltanatın mezarı, Büyük Millet Meclisi yapısının
altındadır. Dirilmesinin ve horlamasının olanağı yoktur, kalkmak
isterse, ulusu bütün ağırlığı ile üstünde, bizi silahlarımızla
karşısında bulacaktır.”
Atatürk’ün Giresun
gençliğine hitaben konuşmasını da Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu
Türkçe Öğretmeni Cevat Civelekoğlu okudu.
-Ey genç! Bütün
memleketin gençliğine tercüman olan kıymettar sözlerinden fevkalade
memnun oldum… Hakikatin ifadesi olan Giresun gençliğini tebrik ederim. Afyonkarahisar,
Dumlupınar’da sizin uşaklar da vardı. Bundan dolayı müsterih ve memnun
olabilirsiniz. Memleket bu sözleri söyleyen gençlikle iftihar edecektir. Bu memleketin gençliği, hakkımda pek büyük teveccüh gösterdi. Bu kadar layık olduğumu bilmiyordum. Arkadaşlar! Bu memleketi
ve bu milleti asırlardan beri berbat edenler çoktan ölmüştür. Bütün
gençlik buna iman etmelidirler. Bizim kanımız akmadıkça bunlar bir daha
avdet etmeyecektir.
Konuşmaların ardından Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı, Şeref Defterini imzaladı.
Program Can Akengin Sergi Salonu’ndaki Atatürk Konulu Resim Sergisi’nin gezilmesiyle sona erdi.