AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, 16 Nisan referandum çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği Piraziz’de vatandaşlarla bir araya gelerek neden ‘evet’ demeleri gerektiğini anlattı.
Vatandaşlara yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni anlatan Milletvekili Öztürk;’’ Yeni sistemle yapılan şey yönetimde çift başlılığın kaldırılması. Mevcut sistemdeki dengesizliğin giderilmesi, tek elden hızlı ve etkili bir yönetim modeli oluşturulması, Cumhurbaşkanına denetim ve cezai sorumluluk getirilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi. İşin özeti bu.’’diye konuştu.
Kanun yapımında Meclis iradesinin hâkim olacağına dikkat çeken Öztürk;’’ Yasamayla yürütme gerçek anlamda ayrılıyor, Meclis yasama işlevine odaklanıyor. Cumhurbaşkanının Meclise kanun sunma yetkisi bütçe kanunuyla sınırlandırılıyor. Yasa teklifleri milletvekilleri tarafından verilecek, Meclis aynı zamanda seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı ve kabinesini denetleyecek. Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hükümsüz hale gelecek. Milletvekili, kendi seçmeniyle sürekli temas halinde olduğu için, halkın beklentileri kanunlara daha fazla yansıyacak. Yeni sistemle birlikte Meclis güçlenecek, milletvekilleri güçlenecek.’’diye konuştu.
Cumhurbaşkanı’na Siyasi Sorumluluk Doğuyor
Halk Oylamasında kabul oyu çıkması halinde Cumhurbaşkanı’na siyasi sorumluluk doğduğuna dikkat çeken Öztürk;’’ Halk Oylamasında kabul oyu çıkması halinde, bu değişiklik paketindeki kimi hükümler ilk seçimlerin yapıldığı tarihte, kimileri ise seçim takviminin başladığı tarihte yürürlüğe giriyor. Cumhurbaşkanının, Anayasa değişikliği Resmi Gazete’de yayınlanır yayınlanmaz partili olmasının önündeki engel kalkıyor. HSK devreye giriyor ve yargıda birlik sağlanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Milletvekili Genel Seçimlerinin birlikte yapılacağı 3 Kasım 2019 tarihine kadar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş süreci tamamlanıyor. Yeni anayasal ve yasal düzenlemeler 2019 seçimleriyle beraber tümden yürürlüğe girmiş oluyor.’’dedi.
Öztürk, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:’’ Milletin doğrudan Cumhurbaşkanı’nı seçmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı’nın siyasi sorumluluğu doğuyor. Partili Cumhurbaşkanlığı ile siyaset daha samimi ve reel bir zemine kavuşmuş oluyor. Parti kurulları ve kanalları Cumhurbaşkanlığı makamının halkla iletişimini ve ortak akıl ile politika oluşturmasını kolaylaştırıyor. Cumhurbaşkanı’nın partili olması seçildikten sonra bütün milletin Cumhurbaşkanı olmasına engel değildir. Bugünkü Başbakan ve Bakanlar gibi. Başbakanlar partili oluyorsa, Cumhurbaşkanları da olur. Mevcut sistemde hükümetin başı Başbakan. Partili olmasında sorun yok. Yeni sistemde hükümetin başı Cumhurbaşkanı olacak. Bugün de seçilip gelen Başbakan hiç oy vermediğin, sevmediğin bir partiden olabiliyor. Demokrasinin özü budur. Rekabet ve mücadeledir. Halkın gönlüne girip seçilebilmek, seçimden birinci çıkabilmektir.’’