Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Giresun şube başkanı Recep YAĞCI bir basın bildirisi yayınlayarak, ''Ülkemizde her kademedeki okula mutlaka ibadet yeri açılmalı ve dileyen ibadetini özgürce yapabilmeli'' dedi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Giresun şube başkanı Recep YAĞCI bir basın bildirisi yayınlayarak, ''Ülkemizde her kademedeki okula mutlaka ibadet yeri açılmalı ve dileyen ibadetini özgürce yapabilmeli'' dedi.
ÖĞ-DER şube başkanı Recep YAĞCI; “Anayasa ve uluslararası sözleşmeler din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almış, din ve vicdan özgürlüğü temel hakların en önemlilerin sayılmıştır, dedi.
“-Anayasa ve Uluslararası sözleşmeler neden göz ardı ediliyor” Din ve vicdan hürriyeti, kişinin dilediği inancı seçebilmesini ön gördüğü gibi seçtiği inancın gereği olan ibadet, ayin ve törenleri de yerine getirme hakkını kendisine verir. Nitekim Anayasanın 24. maddesinde; “Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir” ve “14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” hükmü yer almaktadır.
- “Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir” Türkiye’nin de altına imza attığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel bildirgesinin 18. maddesi ; “Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, din veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de kapsar” demektedir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü ile ilgili 9. maddesi de; “Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir” demektedir. “Yoksa kimilerine “açılım”, kimilerine de “kapanım” mı reva görülüyor? Günümüzde ileri demokrasinin uygulandığı ülkelerde bütün eğitim kurumlarında ve kamuda her tür inancın ve o inancın gereği olan ibadetlerin serbestçe yapılabildiği bir gerçektir. Avrupa birliğine girme mücadelesi veren ve ileri demokrasiden söz eden, bu nedenle de açılım üstüne açılım deneyen ülkemizde halen okullarda ve kamu kurumlarında ibadet imkanının ve ortamının bulunmaması açık bir temel insan hakkı ihlali değil midir? ÖĞ-DER şube başkanı Recep YAĞCI; "Biz Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak Milli Eğitimin, adına ve amacına uygun işler yapmasını istiyoruz. Her kademedeki okula mescit açılmasını, ilköğretim okullarındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin iki saatten üçe, liselerde ise bir saatten iki saate çıkarılmasını, Kur'an-ı Kerim dersinin de tüm sınıflarda seçmeli ders olarak okutulmasını istiyoruz.” dedi. Ayrıca inancın bir gereği olan ancak bu zamana kadar siyasilerce istismar edilen başörtüsünün de her kademedeki okulda serbest bırakılmasını ve dileyenin bu haktan yararlanmasını bekliyoruz diyen YAĞCI, sözlerini; “Ayrım yapmaksızın Herkes için insan hakkı, herkes için inanç ve ibadet özgürlüğü, herkes için demokratik açılım” diyerek tamamladı.