Tirebolu’nun Harkköy, Kuskunlu, Örenkaya ve Karaahmetli Köyleri mücavir alanlarında bulunan ve 50 yıl önce de işletildiği söylenen madenler yeniden işletmeye alınacak. Özel bir şirketin gerekli prosedürleri yerine getirerek başlattığı çalışmalarda madenden etkilenecek köylerin halkını bilgilendirme toplantısı Harkköy’de bulunan metruk ilkokulun bahçesinde yapıldı.

Tirebolu Kaymakamlığının aldığı sıkı güvenlik önlemleri altında saat 14’de başlayan toplantıya Giresun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, şirket görevlileri, siyasetçiler, çevre köylerin halkları, bölgede bulunan köy dernekleri, çevre dernekleri yetkililerinin katıldığı toplantı yerel basının da ilgi odağı oldu.

Şirket yetkilisinin verdiği bilgiye göre maden alanında açık küreme madenciliği değil galeri madenciliği yapılacak, alınan topraklar bir alanda istiflenecek, madenler çıkarılıp başka bir yerde işlenecek ve iş bitiminde hafriyatla alınan topraklar işlevi biten galerilere tekrar dökülerek çevrede tahribat yapılması önlenecek. Madende yapılacak patlamalar 5-10 metre mesafelik alanda duyulacak çevrede bir tahribata sebep olmayacak. Kimyasal kullanmadan maden çıkarılacağından ve zenginleştirme yapılmayacağından çevrede zehirlenme vakalarına rastlanmayacak.

Söz alan İl Genel Meclis Üyesi Ömer Cebeci, Doğankent Barajı ve Espiye Kızılkaya maden örneklerini vererek, buralarda da ÇED raporu alındığını ama bu raporlar hilafına işler olduğunu söyleyerek “Doğankent Barajı bugün çok tehlikeli bir noktadadır. Her an bir kütlenin barajı doldurma ve Doğankent’in sular altında kalma tehlikesi vardır. Bu yüzden Doğankent’in taşınması bile gündemdedir.

Espiye Kızılkaya madenlerinde ise küreme madenciliği yapılmakta ve büyük bir çevre katliamı olmaktadır. Çevrenin her gecen gün bozulduğunu fark eden köylüler geçtiğimiz günlerde maden şantiyesini basarak şirket çalışanları ile karşı karşıya gelmişlerdir” dedi.

Söz alan Tirebolu Belediyesi Meclis Üyesi Halil Kadıoğlu, Belen Köyü Derneği Başkanı İbrahim Aydın ve Yukarı Boğalı Köyü Derneği Başkanı Aydın Öztürk ise maden işletmesinin çevreye vereceği zararların iyi hesap edilmesi gerektiğini söylediler. Çevrenin dünyanın en iyi fındığı olarak tescillenen Karakaya Bölgesi fındık yetiştiriciliğinin merkezi olduğunu, fındıkçılığın ise bölgenin tek geçim kaynağı olduğunu belirterek ekonomik ve çevre felaketine sebep olmaması gerektiğini söylediler.