Medyanın bütünüyle milleti, sadece bir noktaya kanalize etmeye alet edildiği bir zamanda farklı seslere kulak vermede, bu sesleri çok değerli Giresun halkına ve aziz milletimize duyurmada gösterdiğiniz gayreti cesaret olarak adlandırmak istiyorum ve sizleri tebrik ediyorum.
Vatandaşlarımızın temel haklarından olan seçme hakkını kısıtlamayı adeta amaç edinmiş bir imza sürecinden çıkmış bulunuyoruz.
İdarecileri tarafından sürekli ileri demokrasi vurgusu yapılan bir ülkede, meşru partilerin meşru liderlerinin bu tarz uygulamalarla, seçilme yarışında saf dışı bırakılmaya çalışılması ilginç bir durum oldu.
Lakin böyle bir baskı ortamında bile bu haksızlığın giderilmesi noktasında bu liderler halktan büyük bir teveccüh gördüler.
Çok değerli Giresunlulara ve aziz milletimize teşekkür ederken yüz bin imza engelini aşmış olan diğer liderleri de bu vesileyle tebrik ediyorum.
Süreç boyunca işlerini en güzel şekilde yapmaya çalışan, vatandaşlarımızın imza atmasına yardımcı olan seçim kurulundaki memur arkadaşlarımıza ve müdürlerimize, bu esnada güvenliği tesis eden emniyet mensuplarımıza, akşam saatlerine kadar bekleyip binaların temizliğiyle ilgilenen emekçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Genel başkanımızın kısa sürede yüz bin imzayı toplamasında emeği geçen teşkilat mensuplarımıza da teşekkür ediyorum. Kendileri çok kısa bir zamanda organize olarak gerçek bir başarı gösterdiler. Cumhurbaşkanlığı seçiminde elde edilecek başarının sinyalini şimdiden vermiş oldular.
Bu süreç bize tüm ayrışmaların suni olduğunu da göstermiş oldu. Şöyle ki imza atmak için gelen vatandaşlarımızın arasında ne kadar Saadet Partili olanı vardıysa, bir o kadar da Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu kardeşlerimiz de vardı, bir o kadar da Cumhuriyet Halk Partisi mensubu kardeşlerimiz de vardı, bir o kadar da Milliyetçi Hareket Partili, İYİ Partili ve diğer tüm partilere gönül vermiş olan kardeşlerimiz de vardı. Bu tablo bizi kısa sürede yüz bin imza toplamaktan da daha mutlu eden bir durum oldu.
Bilinmelidir ki hamaset, kutuplaşmak, ötekileştirmek, insanları kategorize etmek hiçbir zaman kazandırmaz. Kin ve nefret büyütmek asla fayda sağlamaz. Bütün problemlerimizin çözümü oturup birbirimizi dinlemekten geçiyor. Birbirimizi anlamaktan geçiyor. Birbirimizin derdi ile dertlenmekten geçiyor. Kendimize reva görmediğimiz hiçbir muameleyi bir başkasına da reva görmemekten, reva görenlere de kendimiz haksızlığa uğramış gibi reaksiyon vermekten geçiyor. Bu imza süreci de ihtiyacımız olan görüntüyü ne güzel ki bizlere sunmuş oldu.
Önümüzdeki seçimler için “Değiştir!” sloganını seçen bir parti olarak biz birbirimize zarar veren dili değiştireceğiz, zulümlere sebebiyet veren anlayışı değiştireceğiz, güçlü olmayı haklılık sayan zihniyeti değiştireceğiz. Asıl değerli olanın sesin değil sözün yüksek olduğu fikrini hâkim kılacağız.
Biz milletimizi seviyoruz. 80 milyon vatandaşımızı fert fert kucaklamaya çalışıyoruz. Bu aziz milletin mutluluk ve huzur özlemini kendimize çizdiğimiz tüm programlarda daima getirip merkeze yerleştiriyoruz.
Son olarak içinde bulunduğumuz seçim sürecinin hayırlarla geçmesini, ülkemiz insanının kardeşlik bağlarının daha da güçlenmesine katkı sağlamasını temenni ediyor, dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.