Tekbaş: ''Milli Görüş  İktidara Geliyor''

Giresun Saadet Partisi Milletvekili adayı Süleyman Tekbaş, ''Bereket Mitingimiz, yağmur yağmasına rağmen vatandaşlarımız bizi yalnız bırakmadı ve katılım en üst seviyede oldu'' dedi.

Tekbaş: “Saadet Partisi miting yapamaz denildiği yerde halkımız, miting alanını hınca hınç doldurdu. Halkımıza buradan sizlerin aracılığıyla teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu miting bizlere gösterdi ki, 12 Haziran’daki seçimlerin galibinin şimdiden Saadet Partisi olduğunu görüyoruz” diyen Tekbaş: “2002 yılında aldığımız oy %2,5 idi. 2007 yılında %6,2’ya yükseldi. Bundan şunu anlıyoruz. 12 Haziran 2011 yılında yapılacak seçimlerde %15 ile geliyoruz. 40 gündür adaylarımız, teşkilat başkanlarımızla beraber bütün ilçelerimizi gezdik” dedi.

“MİLLİ GÖRÜŞ, HİÇ BİR ZAMAN BATILI GÜÇLERE HİZMET ETMEZ”

Süleyman Tekbaş, görüşlerini şu sözlerle ifade etti: “Milli Görüş düşüncesi her zaman ülkemizin menfaatleri doğrultusunda çalışmıştır. Örneğin 3 yıl  önce Suriye sınırındaki mayınlı arazının kullanım hakkını  İsrailli bir firmaya satışını engellemek için Meclis’te olmadığımız halde tüm gücümüzle engelledik. Bunu da Şanlıurfa’da yaptığımız yoğun katılımlı mitingle sağladık. ABD ve İsrail işbirlikçisi AKP de geri adım atmak zorunda kaldı. Bu engellemeden sonra bu mayınlı arazinin İsrailli firmaya satışı iptal oldu. Bugün Suriye’de yaşanan olaylara baktığımızda Saadet Partisi’nin siyasi bakış açısının ülkemize faydalarını bir kez daha gördük. Saadet Partisi Meclis’e girdiğinde ise meydanı boş bulan Batılı güçler ve onların içerideki siyasi işbirlikçilerinin düzenlerini bozarak, ülkemizin menfaatleri için çalışmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.

“AKP’NİN YALDIZLARI DÖKÜLDÜ”

İsrail’in Gazze’ye yaptığı insanlık dışı müdahaleyi protesto için Saadet Partisi olarak İstanbul Çağlayan’da uzun yıllardır görülmemiş bir kalabalık toplayarak ve yaklaşık 1 milyon kişiyi toplayarak bir miting yaptık.  Dünyanın birçok haber ajansı bu mitingi ve kalabalığı kendi haber bültenlerini yarıda keserek flash haber olarak dünyaya yaydılar. Bu mitingi gören Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine oy veren Milli Görüş düşüncesine sahip seçmenlerin oylarını kaybetmemek için Davos’ta ‘One Minute’ çıkışı yaparak insanların gözünü boyamaya çalışmış ve medyanın şişirmesi ile bunu bir nebze olsa da başarmıştır. Ama AKP’nin ve Sayın Başbakan’ın basın, ABD, İsrail ve Avrupa tarafından süslenen yaldızları yavaş yavaş dökülüyor. Yani şapka düştü, kel göründü, maske düştü, yüz göründü. ‘One Minute’ çıkışı yapan Başbakan, daha sonra İsrail ile ekonomik ve askeri anlaşmaları %30 arttırdı. İsrail’in OECD üyeliğine onay verdi. Birleşmiş Milletler tarafından İsrail hakkında başlatılan atom enerjisi kullanımına yönelik araştırma önergesine çekimser oy vererek önergenin düşmesine ve İsrail’in soruşturmadan kurtulmasına vesile olmuştur. Bu olayları alt alta dizdiğimize Davos’taki ‘One Minute’ çıkışının İsrail ve AKP tarafından organize edilen bir tiyatro gösterisi olduğunu anlıyoruz.

“TÜRKİYE VE GİRESUN ÖZÜNE DÖNÜYOR”

Seçim çalışmalarımız devam ediyor. Halkımızın Saadet Partisi’ne teveccühü AKP’nin yaldızları  döküldükçe ve gerçekler birer birer ortaya çıktıkça artarak devam ediyor. Milli Görüş davası Saadet Partisi etrafında toplanarak güçlenecektir. AKP’nin bir türlü başlayamadığı projeleri tekrar, ‘Yapacağız, edeceğiz’ şeklinde gündeme getirmeleri artık halkımızın tepkisi ile karşılanmaktadır. Mızrak çuvala sığmıyor. Güneş de balçıkla sıvanmıyor. AKP’nin bu memlekete neler yapmadığını herkes görüyor. Yaptığımız ziyaretlerde vatandaşlar AKP’nin Aldatmaca ve Kandırmaca Partisi’ne dönüştüğünü vurguladılar ve artık oylarını ne şart olursa olsun sözünü tutan Saadet Partisi’ne vereceklerini ifade ettiler. Bunu söyleyen vatandaşlarımız, Rahmetli Genel Başkanımız Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde 1 kilo fındık ile 22 ekmek alıyordu. AKP iktidarında ise 1 kilo fındık ile 4 ekmek alabiliyor.

“AKP İKTİDARINDA GİRESUN HIZLA KÜÇÜLÜYOR”

Giresun’un nüfusu 2002 yılında 550 bin civarındaydı. Bugün nüfusumuz 150 bin azalarak 400 bine inmiştir. Bunun sebebi tabiiki Giresun’da fabrikaların kapanması, fındığın değerini kaybetmesi ve bundan dolayı hemşerilerimizin işsiz ve aşsız kalmasıdır.  Havaalanı projesine baktığımızda geçen 9 yıl boyunca vaatlerden başka bir şey göremedik. 1 kürek harç bile atmadılar. Şimdi gelmişler 2014 yılında uçmayı vadediyorlar. Bu vaatlere biz de; ‘Hadi oradan sen de’ diyerek cevap veriyoruz. Limanımıza gemi gelmiyor. Demiryolu Giresun’dan geçecek demişlerdi ama demiryolu da Giresun’a teğet geçti. Giresun hızla küçülürken Giresunlular AKP’ye neden oy versin? AKP hangi yüzle oy istiyor onu da anlamış değilim. AKP’nin amacı Giresun’u, Trabzon’a bağlı bir ilçe yapmaktır. Uçağa binme isteyen, gemiye binmek isteyen Trabzon’a gitmek zorunda. Demiryolunu da Trabzon’a yönlendirdiler. Bu neden oluyor? AKP’nin Trabzonlu Bakanı Faruk Nafiz Özak, Başbakan’ı kastederek; ‘Or-Gi Havaalanı’nın temelini atarsanız, Trabzon’dan 1 oy bile alamazsınız’ diyerek Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı tehdit etmiştir. Başbakan da bu tehdide boyun eğmiş ve; ‘Köye havaalanı mı yapacağız?’ diyerek Giresun ve Ordu’yu bir kalemde silmiştir. Aynı Başbakan Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’ne ve yeni il olan Iğdır’a havaalanı temelini atmıştır. Bizim anlamadığımız Karadenizli Başbakan’ın, Karadenizlilerle alıp veremediği nedir?

“ÇÖZÜM İSLAM BİRLİĞİ’DİR”

Esnafa ve çiftçiye baktığımızda maalesef onların durumu da içler acısı. Esnaf siftah yapamıyor. BAĞ-KUR primlerini ödeyemiyor. Büyük alışveriş merkezlerine yem edilmiş durumda evine 1 ekmek götüremiyor. Borç alarak dükkânını ayakta tutmaya çalışıyor. Çiftçimiz ise bahçeye gübre döküp bakımını yapsa ne fayda. Fındığın kendisi, bahçenin bakım ve toplama masrafını karşılamıyor. Memur desen aldığı maaşla zaruri ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. Onlar da Merhum Erbakan Hocamızın verdiği büyük zamlarla bugünkü rakamlara ulaşmışlardı. Ama mevcut Hükümet, memuru, esnafı ve çiftçiyi enflasyon altında ezilmeye mahkûm etmiştir. Vatandaşlarımız İslam Birliği’nde bolluk ve bereket içinde yaşamak varken, Avrupa Birliği’nin sömürü sistemini neden kabul etsin? AB üyesi Yunanistan, İspanya ve Portekiz’in nasıl borç batağına battıklarını hep beraber görüyoruz. AKP’liler de artık bu gerçeği gördü. Milli Görüş özüne dönüyor. Saadet Partisi, anketleri altüst ederek yükseliyor. O Anketleri de AKP yandaşı kurumların yaptığını çok iyi biliyoruz.

“SAADET PARTİSİ, SADECE TÜRK HALKINA HİZMET EDER”

Türkiye’de ABD, AB ve İsrail tarafından oluşturulmuş bir sömürü sistemi var. Bu sömürü  sistemine dur diyecek tek parti Saadet Partisi’dir. Bu yüzden ‘Seçime 2 parti katılıyor. Saadet Partisi ve diğerleri’ diyoruz. Ama görüyorsunuz ne televizyonlar, ne de gazeteler bizim haberlerimizi yayınlamıyor. Onlar Saadet Partisi’ni bu şekilde engellediklerini zannediyorlar ama halkımız kararını vermiştir. Allah’ın izni ile Saadet Partisi, oyları bölmek için değil; sorunları çözmek için Meclis’e girecektir.

“MİTİNG MEYDANLARINDAN SAADET PARTİSİ’NİN SESİ YÜKSELİYOR”

2002 yılında gazetelerin ve televizyonların  şişirdiği, ABD, AB ve İsrail’in yaldızlayarak süslediği AKP’nin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Artık Saadet vaktidir. Yeni Genel Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Kamalak ile yeni bir ivme kazandık. Saadet Partisi olarak günde 2 miting yapıyoruz. AKP ile Saadet Partisi’nin aynı kefede olmadığını seçim meydanlarında halkımız anlamaya başladı. Oyların Saadet Partisi’ne dönmesi Sayın Başbakan’ın sinirlerini oldukça bozdu. Önüne gelene çatmaya başladı. Milli Görüşçülerden oy isteyen Başbakan’ın; ‘Milli Görüş gömleğini üzerimden attım’ demesi de ayrıca irdelenmesi gereken bir konudur. Gerçek Milli Görüşçülerde Milli Görüş düşüncesi gömlek değil; deridir. Yani gömlek gibi üzerimizden atmamıza imkân yoktur.

“AKP’Yİ DARBE KARŞITI GİBİ GÖSTEREREK YALDIZLADILAR”

2007 yılında da benzer oyunlarla oy kaybeden AKP, sözde askerle restleşiyormuş gibi gösterilerek halkın desteğini alması sağlandı. Çünkü o dönemde AKP’nin oyu %20’ye gerilerken, Saadet Partisi’nin oyu %15’e yükselmişti. Milli Görüş’ün Meclis’e girmesini istemeyen dış güçler ve işbirlikçileri tekrar sahneye çıktılar ve AKP’yi bir kez daha yaldızlarla süslediler. Bu sayede dış güçler  ‘Ilımlı İslam’ projesinin temsilcisi AKP’yi iktidarda tutmayı başardılar. İslam’ın ılımlısı ya da ılımsızı olmaz. İslam, kurulduğu günden bugüne kadar aynı çizgide yükselmiştir. Kimsenin eğip bükmeye gücü yetmez. Ilımlı İslam uygulamasında gördüğümüz sadece uyuşturucu ve fuhuş küçük yaştaki çocuklara kadar inmesidir. Bu ABD, İsrail ve AB’nin adım adım uyguladığı bir projenin parçasıdır. Toplumumuzu İslam’dan uzaklaştırıp, kendilerine köle bir toplum yapmak istiyorlar. Buna dur dememiz lazım. Buna dur demek için tek çare Saadet Partisi ve Milli Görüş’tür. Milletin görüşü iktidara gediğinde ekonomik ve manevi yükselişe geçeceğiz. Daha önceden Milli Görüş’ün Meclis’te söz sahibi olduğu günlerdeki gibi bu topraklarda ABD, İsrail ve AB’nin değil; 1000 yıldır İslam ile yoğrulmuş Türk milletinin sözü geçecek.

“İSLAM, TÜRKİYE’Yİ BİR ARADA TUTAN ÇİMENTODUR”

Bugün Türkiye’ye baktığımızda terör hızla yükseliyor. Sebebi ortak değerimiz olan İslam kültüründen uzaklaşmamızdır. Biri çıkar; ‘Ben Kürdüm, diğeri de; ‘Ben Türküm’, bir diğeri de, ‘Ben Lazım’ derse ülkemiz parçalanma noktasına gelir. Ama bu ülkede yaşayan Kürt’te, Türk’te, Laz’da, Boşnak’ta İslam inancına sahiptir. ‘Hepimiz Müslümanız’  dersek zaten bu ayrımlara gerek kalmaz. Milli birlik ve beraberliğimizin temeli ve çimentosu İslam inancıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nu bir arada tutan ve 72,5 milletin yüzyıllar boyu barış içinde yaşamasını sağlayan da zaten İslam’dır. Bugün ise BDP, Kürt milliyetçiliği, MHP ise Türk milliyetçiliği üzerinden siyaset yapıyor. Bundan dolayı da ülkemizde kan akıyor. Bundan ise ABD, İsrail ve AB istifade ediyor. Tüm milliyetçilik akımları aslında bölücülüktür. İslam, ırka dayalı milliyetçiliği kesinlikle kabul etmez. Kürt de, Türk de, Alman da, Amerikalı da Müslüman ise alt kimliğinin bir önemini yoktur. O sadece Müslüman olarak anılır. Böylece toplumsal barış sağlanmış olur. Yetişen gençlerimiz bu gerçeği görmeye başladılar.

“SAADET PARTİSİ GENÇLERLE YÜKSELECEK”

Pırıl pırıl bir gençlik yetişiyor. Milli Görüş düşüncesinin tek çare olduğunu biliyorlar. Bu gençlik AKP’ye oy vermez. Çünkü onların Milli Görüş gömleğini çıkarmış olduklarını anladılar. MHP’ye de oy vermez. Çünkü MHP koalisyon yapacağı zaman Rahmetli Genel Başkanımız Prof. Dr. Necmettin Erbakan; ‘Başbakan sizden olsun’ dedi ama MHP koalisyona yanaşmadı. Peki, ne yaptı? Ecevit’in DSP’inde Başbakanlığı da Bülent Ecevit’e bırakarak koalisyon ortağı oldu. Bu da yetmezmiş gibi teröristbaşı abdullah öcalan’ın idamını engelledi. CHP’ye de oy verilmez çünkü Kemal Kılıçdaroğlu, 1 gün önce söylediğini 1 gün sonra kendi inkâr ediyor. Sözüne güvenilmez bir lider görüntüsü veriyor. Gençlerin elinin altında bilgisayar ve internet de var. Erbakan Hocamızın ve diğerlerinin ekonomik uygulamalarını inceleme imkânı buluyorlar. Bu ülkenin, Amerika’nın ve İsrail’in uşağı olmasına da göz yummuyorlar. Ayrıca Gazze’ye saldırılar yapılırken CHP, AKP ve MHP protesto mitingi yapmadılar. Bundan dolayı yetişen yeni nesilin tercihi Saadet Partisi olmuştur. Gençler takım tutar gibi siyasi parti tutmuyorlar. Bunu yaptığımız tüm ziyaretlerde görüyoruz.

“MİLLİ GÖRÜŞ, ÖZÜNE DÖNEREK İKTİDARA GELECEK”

Rahmetli Genel Başkanımız Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın cenaze töreninde yaklaşık 5 milyon kişi vardı. Bu Milli Görüş’ün Türk toplumundaki saygın yerini bize bir kez daha göstermiştir. Bu toplanan vatandaşlarımızın önemli bir kısmı önceki seçimlerde AKP’ye oy vermiş seçmenlerdir. Uzun yıllardır Milli Görüş’ü bölme çabaları bu ülkede yaşanmıştır. AKP’nin ve son olarak da Has Parti’nin kuruluşu bu planların eseridir.  Ama Türkiye değişim sürecine girmiştir. Dış güçler tedirgin oluyorlar. Çünkü Saadet Partisi iktidar yürüyüşüne başlamıştır.” 

Haber: Fatma Uğurlu

www.kerasushaber.net