Millet olarak biri Dini, diğeri de Milli olmak üzere iki grup bayramlarımız var, Dini bayramlarımız herkesi ilgilendirmeyebilir, malum halkımızın kahir ekseriyet Müslüman olsa da farklı dinlere mensup ya da inançsız vatandaşlarımız olabilir, insanlar inançlarında hürdürler, ama Milli Bayramlar tüm halkı ilgilendire bilmelidir.
Milli Bayramlarımız;
23 Nisan TBMM açılış günü bayramı,
19 Mayıs bayramı,
30 Ağustos bayramı,
29 Ekim Cumhuriyet bayramı(!),
*15 Temmuz Milli İrade bayramı(başka bir yazıda değerlendirelim inşallah)
Bunlar Milli Bayramlarımız olarak belirlenmiş. Ama millet bu günlerde pek heyecanlanmıyor neden acaba? Çünkü bunlar aslına uygun anılmıyor, halk kendini orada görmüyor. Yukarıdaki fotoğrafa dikkat etseniz protokolde halktan kimse yok!
23 Nisan Meclisin açılış günü Çocuk Bayramı olarak kabul edilmiş, ama o günün ruhundan yoksun bir şekilde anılıyor, çocuklar meseleyi bilmedikleri için pek tepki göstermiyorlar, zaten öyle bir durumda da değiller, ama büyükler meseleyi bildikleri için bu kutlama tarzına ya destek vermiyorlar ya kerhen destek veriyorlar.
19 Mayıs Bayramı Gençlik bayramıdır, ama küçük muvazaf gençler dışında katılan yok!
Sultan Vahdettinin zekasından ve ikna kabiliyetinden yararlanmak için Mustafa Kemali Samsuna göndererek Kürdistan vilayetlerinden başlamak üzere Kuvayi milliye hareketini oluşturma hareketini başlatması bize farklı anlatıldı, gittiği yerlerde Ulema, Meşayix ve Kanaat insanlarının, Aşiret adamlarının Mustafa Kemale kucak açtığını anlatan var mı?
30 Ağustos Zaferi Allah u ekber nidalarıyla kazanıldığını bize anlatan oldu mu?
Hele 29 Ekim günü zaten Bayram değil, belki matem günü olarak anılsa daha anlamlıdır. Sözde millet iradesi olarak başladı, ama millete sormadan tüm değerleri yerle bir edildi, karşı çıkanlar da tedip edildi, idam cezalarına dahi çarptırılanlar oldu. 29 Ekim haksız bir sürecin başlama tarihidir ve o süreçle bu halkın değerlerine yanlış yapılmış, bir sürü ilke ve inkılaplar halkın rızası alınmadan başlarına bela edilmiş, devlet sistemi İslam dininden bağımsız ama İslama karşı oluşturulmuştur.
Gel gör ki Meclisin açılışı, Mustafa Kemalin Samsuna çıkışı ve 30 Ağustos bayramları da hep baş köşeye Mustafa Kemal oturtuluyor, bu abartı vatandaşların kahır ekseriyetinin nezdinde doğru gelmiyor.
Bilgi çağında yaşıyoruz, soru çağında yaşıyoruz, bu gün artık bu yanlışları vatandaş kabul etmiyor.
Diyabekirde 19 Mayıs Gençlik bayramına katıldım, valiliğin önünde dar bir alana çekilmiş, protokolde halk yok, karşıda duran halk ile protokol arasında bariyerler var, bazı sporcuların gösterileri normal de, 8-10 körpe genç kızlarımızın bir süre protokolün önünde oynamaları kabul edilir değildi.
Eğer bu bayramların adı Milli Bayram ise millete hitap etmelidir diye düşünüyorum. Medeni bir vatandaş olarak fikrim budur.
Ayrıca 29 Ekim günün bayram olarak kutlanmasını doğru bulmuyorum, Çünkü o günden sonra;
Atatürk ilke ve inkılâpları geldi,
Harf devrimi geldi,
Kılık kıyafet devrimi geldi,
Şapka devrimi geldi,
Değerlerimizden kopuk ithal yasalar geldi,
İslami değerler hayatın içinden uzaklaştırıldı,
Laiklik adı altında dini değerler baskı altına alındı,
Toplumsal mühendisliğe gidilerek şekilci, içi boş bir vatandaş tipi yetiştirildi,
Bu kadar sıkıntıların oluşması için kapı aralayan 29 Ekim Cumhuriyet ilanını ne diye bayram kabul edelim, söyler misiniz?
Bu ülke hepimizin, vurup kırmadan, çevremize sıkıntı vermeden düşüncelerimizi paylaşmak hem hakkımız, hem de vazifemizdir.
Selam ve selametle kalın.
Eyüphan Kaya