Giresun Valisi
Sayın Vali,
Giresun’a geldiğiniz günden itibaren, yaptığınız çalışmaları, şehrimize katmaya çalıştığınız değeri takdir ve saygıyla karşılıyoruz. Giresun’un kalkınması noktasında Giresun Turizm Altyapı Hizmet Birliği kasım ayı genel kurul toplantısında işaret ettiğiniz sıralamanın doğruluğuna da inanıyoruz.
O toplantıda aynen şunları söylemiştiniz; ”Giresun’un geleceği turizmdedir. Giresun’un gelişmesi için üç önemli unsur olan Tarım, Turizm ve Sanayiye çok önem veriyoruz. Burada turizmi tarımın önüne alabilirsek ne mutlu bize… Çok büyük bir yol kat etmiş oluruz. Giresun için de bu mümkün.”
Bu sözleriniz altına bizler de imza atarız. Ancak sözlerin, eylemlerle desteklenmesinin önemini de vurgulamakta yarar var. Bu bağlamda öncelikle Giresun’dan kastınız, sadece Giresun Adası, Giresun Kalesi ve bir iki turistik yöreyse, ciddi bir hata yapıyorsunuz ya da bu şehrin çok önemli tarihi ve kültürel yerlerini dikkate almıyorsunuz demektir.
Bu düşünceye kapılmamızın nedeni Giresun’un antik çağlardan bu yana en önemli yerleşim yeri olan Tirebolu ilçesini yok edecek Tirebolu balıkçı barınağının ticaret limanına dönüştürülmesi noktasındaki ısrarlı tutumunuzdur.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Barlas Müşavirlik Şirketi’ne yaptırılan Doğu Karadeniz Turizm Master Planı’nda bölgenin turizm yatırımı yapılması gereken ilk merkezi olarak gösterilen Tirebolu İlçesi’nin vinçlerin çalıştığı, ağır tonajlı kamyonların dolaştığı bir yere dönüştürülmesinin, söylemlerinizle bağlantısı olmadığı nettir.
Kaldı ki, ticaret limanı yapılması planlanan yer, St.Jean (Tirebolu ) Kalesi’nin bulunduğu mevzuata göre etrafından yapılaşmaya izin verilmeyen 1. Derece Arkeolojik Sit Alanıdır. Geçmişten bugüne yüzyıllar boyunca korunan bu kültür mirasının, yok edilmesi, gölgelenmesi ve aşındırılmasına gönlünüz ve vicdanınız nasıl izin verecektir.
Valiler, illere atamayla gelen devlet görevlileri olarak hizmet yapmaktadır. Onlar görev sırasında yaptıkları hizmetler ile ayrıldıktan sonra bile o ilin bir değeri olarak hafızasına kazılmaktadır.
Nedenini anlamakta zorluk çektiğimiz bir kararlılıkla uygulamaya çalıştığınız bu proje Giresun’dan ayrıldığınızda bile sizin kamu vicdanında her zaman sorgulanmanıza neden olacaktır. Çünkü hiçbir turist, dev vinçlerin çalıştığı, denizi ve çevreyi kirleten yüklerin taşındığı, ağır tonajlı kamyonların geçtiği bir yeri ziyaret etmek istemez. Tabi Tirebolu’yu gözden çıkarmadıysanız!
Nitekim Marmaris, Bodrum ve Kuşadası gibi turistik yerlerde de bu türden uygulamalar yapılmamaktadır. Yapılsaydı oraları turistik bir merkez olarak adlandırmamız mümkün olabilir miydi?
Ve bir başka önemli konu da, bölgede sanayi yoktur ki, ticaret limanına ihtiyaç doğsun. Bir başka söyleyişle bu uygulamanız Tirebolu’ya istihdam da getirmeyecektir. Çünkü Tirebolu’da ne vinç operatörü, ne de ağır tonajlı kamyon sahibi bulunmaktadır.
Sizden beklediğimiz bu hatalı kararı bir kez daha gözden geçirmenizdir. Tirebolu’nun kalkınmasına katkıda bulunmak noktasında samimiyseniz, Tirebolu’ya tıpkı, Giresun Adası, Giresun Kalesi ve ekolojik turizm olarak ortaya koyduğunuz İnece Köyü uygulaması, Şeyhli’yi öne çıkartan Kına gecesi gibi çalışmalar yapmanızı bekliyoruz.
“Marka Kent Giresun” derken, ili bir bütün olarak değerlendirmeniz gerektiğini hatırlatmayı da görev kabul ediyoruz.
Unutmayın, insanlar gelir-gider, eserler o insanları yaşatır. Eserinizin Türkiye’nin en eski tarihine ve kültürüne sahip Tirebolu’yu bir ticaret limanıyla yok etmek olmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, birkaç kişi veya kuruluşun maddi kazanımı için kamu vicdanını zedelemeyeceğinizi umuyoruz. Ve diliyoruz ki bu kararınızdan vazgeçersiniz, biz de konuyu ulusal ve uluslararası hukuka taşımak zorunda kalmayız.
Saygılarımızla
Çevre ve Şehircilik Bakanı
Sayın Bakan;
Trabzonlu bir hemşerimiz olmanız nedeniyle Bakanlık koltuğuna oturduğunuzda büyük bir mutluluk yaşamıştık.
Bölgenin içinden yetişmiş bir değerin bölgenin sorunlarına farklı ve özel bir yaklaşımı olacağını düşünmüştük.
Yıllardır ihmal edilen, yatırımlarda hiçbir zaman öncelik almayan bölgenin şahsınızın görevi gelmesiyle şaha kalkacağını umut etmiştik.
Ancak ne yazık ki, bütün hayallerimizi yıkacak bir adım attınız. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin turizm yatırımı yapılacak ilk ilçesi olan Tirebolu’ya mevcut balıkçı barınağını ticaret limanı yapmak için harekete geçtiniz.
Üstelik Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın konuyla ilgili olarak Barlas Müşavirlik Şirketine hazırlattırdığı , “Doğu Karadeniz Turizm Master Planı”nı dikkate bile almadan.
O plana göre Tirebolu, Doğu Karadeniz’de çevre faktörü, tarihi ve kültürel değerler açısından özel önem verilmesi gereken bir yer olarak vurgulanıyordu. Bununla da kalmayıp, “Amasra hangi özelliklere sahipse Tirebolu da aynı avantajlara sahip bir turizm merkezidir” denilmekteydi.
Bütün buna karşın, başında bulunduğunuz bakanlık, Tirebolu’da bulunan balıkçı barınağını ticaret limanına dönüştürme noktasında bir projeyi onayladı. Yatırımdan anladığınızın hiçbir istihdam sağlamayan bu proje olduğunu anladık.
Ne garip ki projenin yapılacağı yer 1. Derece Arkeolojik Sit alanı… Çünkü burada tarihi değeri bulunan St. Jean (Tirebolu) kalesi yer alıyor. Yasalara göre etrafında yapılaşmaya izin verilmeyen, kazı için bile izin alınması gereken kale çevresinde düzenleme yapıp, balıkçı barınağını ticaret limanına dönüştürmek, en basitinden çevreye, tarihe ve kültürel dokuya karşı acımasızlıktır.
Bölge insanı olarak sizin de bileceğiniz gibi Tirebolu köklü bir tarihi mirastır. Ve Tirebolu bölgeye gelen 36 turun 7’sinin uğrak yeridir (Bkz. DOKA Bölge Planı) Böylesi bir yerde şehrin tam ortasında ticaret limanı kurup, dev gemilerle, ağır tonajlı kamyonları buluşturmak, turizme veda etmek demektir.Biz sivil toplum kuruluşu olarak, ısrarla sanayisi bulunmayan bir şehrin merkezinde ticaret limanı kurulmasını maksatlı buluyoruz. Ve turizmde kalkınması mümkün bir merkezin yok edilmesine yönelik çalışmaları şiddetle eleştiriyoruz.
Şayet amaç sadece bir yatırım yapmaksa, soruyoruz;
-Neden liman için Tirebolu şehir merkezi ve kalenin siluetinin bozulmasında ısrar ediliyor? Ticaret Limanının yapılacağı Tirebolu dâhil sahilde pek çok bakir alan bulunmaktadır.
-Neden turizmle kalkınması master planda yer alan bir ilçeye turist çekecek yat limanı yerine, ticaret limanı düşünülmektedir.
Sayın Bakan;
Tirebolu yüzlerce yıl öncesinden bize bırakılan bir mirastır. Bu mirası koruyup, gelecek kuşaklara aktarmak, bizden önce sizlerin görevidir. Hele adı Çevre ve Şehircilik olan bir bakanlığa daha önemli görev düşmektedir.
Bu bağlamda tarih önünde suçluluk taşımamak adına sizin bu hatalı karardan döneceğinizi umuyor, Tirebolu’nun gelecek kuşaklara korunarak aktarılması noktasında gerekirse konuyu ulusal ve uluslararası hukuka taşıyacağımızı bilgilerinize sunmak istiyoruz.
Saygılarımızla
TİRDEF (Tirebolu Dernekler Federasyonu)
Not; Söz konusu projenin hayata geçirilmesinde aşağıda dağıtım yapacağımız tüm kuruluşların sorumluluğunun olduğunu düşündüğümüz için bu yazıyı onlara da iletiyor ve konuyla ilgili yanıtlarını bekliyoruz.
Dağıtım;
-Kültür ve Turizm Bakanlığı -Giresun Valiliği -DOKA (Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı)
-Trabzon Kültür ve Tabiat Varlığı Koruma Kurulu -Giresun Müze Müdürlüğü
TİRDEF (TİREBOLU DERNEKLER FEDERASYONU)
Telsiz Mahallesi Balıklı Yolu, Balıklı caddesi N. 1 Zeytinburnu
(212) 6797728 / tirebolutirdef@gmail.com