Fındıkcım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Selim Kitapçı' nın basın açıklaması
DERDİMİZ NE BELEDİYE NE DE BELEDİYE BAŞKANI BİZİM DERDİMİZ GİRESUN VE GİRESUN FINDIĞI!
Basında okuduğum haberler ve başlıklar, işin kişiselleştirme yolunda olduğudur. Basında çıkan bazı yazılar, sanki mevzunun Fındıkcım tabelası olduğu yolundaymış gibi işi lanse etmekte ve kamuoyunu yanıltmaktadır. Biz, Fındıkcım A.Ş. ve Fındık Evleri olarak, olayın saptırıldığını ve yanlış bir tutum sergileyen yerel yönetimlerin yanlışı yanlışla örtmek için çaba sarf ettiğini görüyoruz. İşi kanunlar çerçevesinde cevaplayanlara soruyorum. Mevzuyu ya anlamadılar, ya da anlamazlıktan geliyorlar. Bizim için mevzu fındıksa, gerisi teferruattır. Eğer siz işi, kanunlar çerçevesinde bize ve kamuoyuna anlatacaksanız, önce Giresun’daki reklam tabelalarının ne kadar kanuna uygun olduğunu iyice bir irdelemek gerekir. Derdimiz ne Kumyalı Parkındaki sökülen tabelalar, ne de Kumyalı Parkındaki Fındıkcım’ın ticari kazancıdır. Şöyle ki; Kumyalı Parkındaki Fındık Evinin kazancı, Giresun Fındıkcım A.Ş.’nin çok küçük bir bölümünü kapsamaktadır. Ama buradaki dükkanın özelliği, yaptığı cironun genelini, yoldan geçen yabancılara yapması ve Giresun’dan geçen yabancıyı bu sayede Giresun’da durdurması, “burada bir il var fındığıyla meşhur, almadan geçme” demesidir. Ve bu, bizim Giresun’un kendisini ifade etmedeki gurur kaynaklarımızdan bir tanesidir. Biz burada hiçbir şahsi beklenti içinde değiliz, derdimiz aslında Giresun’un derdidir. Bizim bir kriz falan çıkardığımız yoktur, biz diğer illerin uyguladığı uluslararası yollarda görülen örneklerden, daha önce de bahsettiğimiz gibi Çorum’daki örneklerden yola çıktık. Biz, öngörümüz ve becerimizle, kendi cebimizden finanse ettiğimiz tabelalarla, bunları yapabildik. Düşündük ki; bu yolu kullanan herkes, burada olsun, bu park canlansın, burası bir fındık diyarı olsun, buranın fındık başkenti olduğu hatırlansın… Eğer yerel yöneticilerin bizim bilmediğimiz parlak fikirleri varsa, mevcut tabelayı sökerken ya da yeni ışıklı tabelaya izin vermezken, nedenini kanunlarla değil, yeni fikirlerle; “şunu şöyle yapalım, bunu öneriyoruz, evet yoldan geçeni durduralım, yönetimimiz ise şöyle olsun” diyerek açıklamalılar. Yoksa klasik bir eskiden kalma köhne sloganla, yasak hemşerisin deyip, krallığını ilan eden anti-demokratik anlayış artık tutmamaktadır. Kendini Giresun’un derdine kulak verenler olarak algılayanlara buradan sesleniyorum ve teklif ediyorum: Giresun’dan geçenleri Giresun’da nasıl durduracağız? Belediye, valilik, Giresun Kent Konseyi, vs. projeniz var ise açıklayın, yok ise yapın ve bu sese cevap verin. Biz elimizi taşın altına koyduk ve fındığa özel şirket olarak el attık, fındığı çeşitlendirdik. Ve fındığı gündeme getirdik, hatta bir markamızda “Made In Giresun” olarak belirttik. Buyurun, ortak platformu oluşturalım, Giresun’un tanıtımı için neler yapılacak, bir araya gelelim, bize yön gösterin, işin önünü açalım. Derdim ne şahısla, ne de politikayla… Bizim derdimiz, Giresun ve bu şehri marka yapacak fındık ve fındık mamulleriyle.
Fındıkcım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Selim Kitapçı