Bir şehir düşünün; sürekli komşu şehirlerin gerisinde ve gölgesinde kalan. Kültürel ve sosyal değerlerini savunamayan sürekli küçük şeylerle avutulan. Bu şehrin bir futbol kulübünü düşünün; sadece seçim zamanlarında ve başarılı olduğu zaman anımsanan.
Bizim için bu şehrin adı Giresunsa en büyük markası Giresunspordur. O yüzden gücümüz yetene kadar değil sonsuza kadar bu renklere ve yeşil beyaz armaya sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Gerekirse boyun verilir ve borç ödenir.
Bugün burada bir meşale yanacak ve bu küçük ateş tüm çotanak arma sevdalılarına ulaşıp büyük bir ışığa dönüşecektir. Bu büyük ışığın içinde sadece gönüllerini ortaya koyanlar olacaktır.
Rengimiz belli; sevdamızın adı da. Biz bu kulübü güzel günler için sevmedik. Bizim sevgimizin karşılığı büyük sıfırlı çekler olmadı hiçbir zaman. Zor günlerin dostu olmayı şiar edindik kendimize. Ve kefenimizin cebinde armadan başka bir şey yoktu, götürmedik, götüremeyiz dünde bugünde. En zor bugünse; bugün de Giresunsporluyuz. Biz giresunspor’u elimizi göğsümüze koyduğumuz yerden sevenlerdeniz. Bizde ki yürek kale mahallesindeki Muzaffer Deniz’in yüreğine benzer. O yürek kulübün başkanı olup öyle derin sevdalarla saha yapımında gocunmadan kürek sallamaya benzer. O yürek yeni alınmış Giresunspor otobüsünde çocuk sevinçlerle sabaha kadar uyumaya benzer. Böyle yürek taşıyan adamları kimseler yıkamaz, yıkamayacak.
Bu kulübe zor günlerinde elini uzatmayanların, bu zor günlerde köşelerine çekilenlerin ve bu zor günlerin ardından en ufak başarıda prim yapmak isteyecek özel ve tüzel kişiler; adı; kurumu; kariyeri ne olursa olsun karşısında gerçek Giresunspor taraftarını bulacaktır.
Giresunspor sahipsiz değildir. Bu meydanı dolduran herkez, her bir birey Giresun’un ve Giresunspor’un gerçek sahibidir. Kongre ve seçim zamanlarında gazetelerde boy boy fotoğrafları çıkan Giresunspor’u reklam aracı olarak kullanan kişişlerin son zamanlarda kafalarını kuma gömmelerini ibretle takip ettik.
Bırakın onlar vazgeçsinler, inanmasınlar. Biz de vazgeçmeler, kabul etmeler yoktur…
En zor anında yürümek vardır… Çaresizlik yoktur, kaybetmek var ise kazanmak da vardır.
Küsmedik biz yeşil beyaza. Biz tribünde öğrendik sevgiliye sarılmayı bırakmamayı… Sen kumyalı’lı saçları deniz kokan, sen Yenimahalleli yoksul çocukların, sen yeniyollu delikanlıların, sen sokakbaşılı asi ve asil çocukların, sen dağ köylerinden maça, ucu ucuna yetişmeye çalışan köylülerin; sen yazılmamış öykülerimizin, sen umutlarımızın takımısın.
Umutlarımıza sahip çıkıyoruz, çıkacağız. Sadece bugün değil; gelecekte de. Sözlerimi bitirirken burayı dolduran herkeze çok teşekkür ediyorum. Sizler istemedikçe sizleri kimse yıkamaz Osmanağa’nın uşakları.
Yaşasın Giresunspor…