Tirebolu Üzerine İnce Hesaplara ''HAYIR''

Bu haber 11287 kez okundu. | Kategori : G.İLÇELER

Haberin Tarihi : 25 Ocak 2013 - 11:12

***Doğu Karadeniz'in en önemli turizm merkezi Tirebolu bir kez daha yok edilmeye çalışılıyor. Bu kez hedef Balıkçı Barınağı'nı ticaret limanına çevirmek-

TİREBOLU ÜZERİNE İNCE HESAPLARA “HAYIR…”

***Doğu Karadeniz'in en önemli turizm merkezi Tirebolu bir kez daha yok edilmeye çalışılıyor. Bu kez hedef Balıkçı Barınağı'nı ticaret limanına çevirmek…

*** Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Doğu Karadeniz Master Planı’nda turizm ağırlıklı eylem bölgesi olarak açıkladığı, “Amasra neyse Tirebolu odur” dediği ilçemiz neden hedef tahtasına kondu?

*** TİRDEF olarak mevzuatlara aykırı olarak yapılması planlanan bu projeye neden karşıyız? Bu konuda neler planlıyoruz?

Biri bitiyor, diğeri başlıyor. Önce güzelim Tirebolu’nun göbeğine tersane yapılmaya karar verildi.

Yanlıştı… Büyük direnişler sonunda hatadan dönüldü, ince hesaplar yapanlar, kurguladıkları senaryonun sayfalarında boğuldu.

Ardından, dantel gibi, oya gibi işlenmiş Tirebolu’nun muhteşem sahili, Karadeniz Otoyolu ile yok edilmeye çalışıldı. Tirebolu’nun göbeğinden geçirilecek yol, St. Jean (Tirebolu) Kalesini ve önünde bulunan Balıkçı barınağının bulunduğu koyu sıradan hale getirecekti.

Yanlıştı… Tirebolu ayağa kalktı, Doğu Karadeniz’in en önemli turizm merkezinin yok edilmesinin hatalı olduğunu seslendirildi. Sonuçta içinde 5 plaj, 7 turistik restoran, park ve bahçeler bulunan yaklaşık 3,5 kilometrelik güzelim sahil bandı kurtarıldı. İnce hesaplar yapanlar kurguladıkları senaryonun sayfalarında bir kez daha boğuldu.

Ve Giresun’un çöpünün Görele-Tirebolu sınırlarında Karakaya bölgesinde toplanıp, 20’ye yakın köyün su havzası olan yere, üstelik doğanın tahrip edilmesi ile yapılacağı açıklandı.

Yanlıştı… Tirebolulu doğayı tahrip edecek “Katı Atık Bertaraf Tesisi” nin bu bölgeye yapılmasının hata olduğunu vurguladı. Orman Bakanlığı da seçimin yanlış olduğunu belirtti ve hatadan dönüldü.

Ve şimdi… Yeni bir senaryo sahneye konuluyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin tek turizm merkezi olarak planlanan Tirebolu ilçesi bir oldubittiye getirilerek, Tirebolu Balıkçı Barınağı, Tirebolu Limanı’na çevrilmek isteniyor.

Bir yanlış daha… Üstelik diğerlerinde olduğu gibi bu ısrarın da yanlış olduğu bizzat bu kararı çıkarmaya çalışanlar tarafından biliniyor. Ancak senaryo sahneye konmuş bir kere, “Dediğimiz dedik, biz bu Tirebolu’yu bir şekilde yok edeceğiz”

Neden hep Tirebolu?

Tüm bu yanlış kararları almaya, yürürlüğe koydurmaya çalışanlar, hiçte adil ve doğru olmayan bir gerekçeyle kamuoyunu yanıltıyorlar. Her olayda söylemleri aynı;

-Bu proje sayesinde yüzlerce kişi iş bulacak. “Kamuoyunu en hassas noktasından vurmaya çalışıyorlar”

-Bu proje Tirebolu’nun ekonomisini canlandıracak, kalkınmasını sağlayacak. “Nedense yatırım yapmak için sanki tahribat yapmak şartmış gibi…”( Oysa en hızlı büyüyen, en çok istihdam yaratan sektör turizmdir. Bu sektörde konaklama, ulaşım, inşaat ve gıda gibi ihtiyaçlar yerelden karşılanır)

İnsan düşünmeden edemiyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 5 il ve onlarca ilçe varken, neden hep Tirebolu? Neden Tirebolu balıkçı barınağının Tirebolu Limanı’na dönüştürülmesi kararı çıkartılıp, uygulanmaya çalışılıyor. Tirebolu için mi?

Tirebolu Limanı denilince, sakın Kuşadası Limanı, Marmaris Limanı ile karıştırmayın. Bu limana oralarda olduğu gibi turistik gemiler yanaşmayacak. Yatlar demirlemeyecek, İstanbul-Rize yolcu vapuru nostalji seferlerine başlayıp, Tirebolu’ya demirlemeyecek.

Tirebolu Balıkçı Barınağı Liman haline getirildiğinde, kömür, çimento, gübre taşıyan dev tonajlı gemiler yük boşaltıp, kum, çakıl doldurup götürecekler. Ve bu gemilerin limanda boşaltılan yükleri ağır tonajlı kamyonların Tirebolu’nun kalbine yapacakları sortilerle nakledilecek. Kömür tozları, gübre kokuları, kamyon egzozlarından çıkan dumanlar ve vinç sesleri Tirebolulunun yaşam destek ünitesi haline gelecek(!) Nasıl yaşayacaksa!

Siz bakmayın Giresun Valisi Dursun Ali Şahin’in, “Nereden çıkıyor kömür? Bu yılın sonunda Giresun doğalgaza geçecek” sözlerine. İyi de çevredeki yerleşimler ne olacak? Alucra, Şebinkarahisar, Çamoluk ya da komşu il ve ilçeler? Ayrıca sözleşme mi yapılacak, limanı işletecek firmayla. “Şunu taşıyabilirsin, bunu taşıyamazsın” diye…

Sözün özü Tirebolu Limanı, turistik bir liman değil, ticaret limanı haline getirilecek.

Doğru olmadığını ısrarla vurguladığımız bu iş için gerekli çalışmalar da büyük bir hızla yapıldı. Peki, bu çalışma mevzuata uygun mu? İşte burada bir oldubittiden daha söz etmemiz gerekecek.

Çünkü;

a-Yasalar ve mevzuat Balıkçı Barınağı’nın, ticari limana dönüştürülmesine uygun değil,

b-Karar merkezinde bulunan kurumlar gerekli izni vermiyor.

c- Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan, Kalkınma Bakanlığı’nın ödeneklerini verdiği turizm master planında Tirebolu turizm geleceği olan bir ilçe olarak kurgulanıyor.

Tirebolu Kalesi Sit Alanı

Şimdi bu maddelerin neleri içerdiğini açıklayalım;

Bilindiği gibi Balıkçı Barınağı’nın bulunduğu yerde, tarihi yüzlerce yıl öncesine dayanan St. Jean (Tirebolu) kalesi bulunuyor. Kale, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından belirlenen 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı… Böyle olunca devreye koruma ve kullanma koşulları giriyor. İşte virgülüne dokunmadan o madde;

(…Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşullarına ilişkin 14.7.1998 gün ve 594 sayılı ilke kararı, uygulamada çıkan sorunlar, mevzuatla çelişen hususlar ve Danıştay 6.Dairesinin 11.11.1997 gün ve 1996/3313 esas, 1997/4875 sayılı kararı göz önüne alınarak aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. Arkeolojik Sit: İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanlardır. Arkeolojik Sitlerde Koruma ve Kullanma Koşulları: Bu bölümde yapılan derecelendirme arkeolojik sitlerin taşıdıkları önem ve özelliklerinin yanısıra alanda uygulanacak koruma ve kullanma koşullarını kapsar. I. Derece Arkeolojik Sit: Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır. Bu alanlarda, kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağına…)

Bu durumda Tirebolu Kalesi civarında hiçbir çalışma yapmak mümkün değil. Projelendirildiği gibi Barınakla kalenin önündeki bölgeyi birleştirecek bir yapısal çalışmanın olması koruma ve kullanma mevzuatına aykırı. Bu durumda şu iki soru geliyor akla;

Kalenin altında bir balıkçı lokantasına izin vermeyen Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, böyle bir yapılaşmaya ve o yapının üzerinde vinçlerin indir-bindir yapmasına nasıl izin verecek? Böyle bir durumda başlayacak hukuki süreçte kendisini nasıl savunacak?

Kurumlardan izin alınmadı?

Nitekim mevzuata aykırı olduğunu ortaya koyduğumuz bu çalışmayla ilgili olarak Trabzon Kültür Varlıkları Bölge Kurulu da, “Söz konusu alanda herhangi bir yapısal değişiklik yapılamaz” görüşünü Giresun Valiliği ve Tirebolu Belediye Başkanlığı’na gönderdi. Ayrıca Tirebolu Belediyesi de Giresun Valiliği’ne iki kez yazı gönderip, Balıkçı Barınağı’nın Limana dönüştürülmesi konusunda olumsuz görüşünü bildirdi. Ancak Valilikten herhangi bir yanıt gelmemesi düşündürücü …

Giresun Valiliği, ne gariptir ki bölgenin kalkınması konusunda projeler üreten Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan da (DOKA) görüş istemedi. Bu ajansın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Giresun Valisi Dursun Ali Şahin’in yapması, kurumu kişilere bağlı mı yapıyor acaba?

Valilik, Giresun Adasına ve Giresun Kalesi’ne teleferik projesi yaparken, Giresun Müzeler Müdürlüğü’nden görüş almasına karşın, Sit Alanı içinde bulunan Tirebolu Balıkçı Barınağı’nın ticaret limanına dönüştürülmesi hususunda Giresun Müze Müdürlüğü’nden de görüş almadı.

Giresun Valiliği ile destek aldığı kişi ve kurumlar; “Biz yaptık oldu” düşüncesindeyse vay hukuk devletinin haline…

TİRDEF Soruyor!

Tirebolu ve Giresun’un en önemli Sivil Toplum Kuruluşu TİRDEF olarak bu bağlamda akılları kurcalayan çok soru olduğunu düşünüyor ve soruyoruz; mevzuata aykırı, kurumlar tarafından onay verilmeyen bu proje neden ısrarla yapılmak isteniyor? Tirebolu Balıkçı Barınağı’nın Limana dönüştürülmesinden kim, ne kazanacak? Limanın kullanımını elde eden kurumlar, hangi bedelleri, hangi kurumlara, kimlerin aracılığıyla bağışlayacak?

Ve “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” sit alanında olan bir alanda yapı tadil projesini nasıl ve neden onayladı?

İki Bakanlığın iki farklı kararı

Son soruya en basitinden “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı deniz kıyısında bir turistik ilçe olan Tirebolu’yu cezalandırmak istemiştir” diye yanıtlayabiliriz. Ancak Tirebolu cezalandırılacak değil, korunacak, turistik bir ilçedir. Bunu biz söylemiyoruz. Bunu önce her yaz Erzincan, Erzurum, Bayburt ve Gümüşhane gibi çevre il ve ilçelerden iç turizm hareketi ile Tirebolu’ya gelen yerli turistler belgeliyor.

Bir de Turizm Bakanlığı’nın isteğiyle “Barlas İmar Planlama Müşavirlik Şirketi” tarafından hazırlanan “Doğu Karadeniz Master Planı” ortaya koyuyor. Giresun Valiliği tarafından dikkate alınmayan bu planın hazırlayıcısı Turan Barlas bakın neler söylüyor;

“Tirebolu Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki tek turistik kaynaktır. Bölgede bulunan 5 ilin içinde turistik yatırımların yapılacağı ilk ve tek ilçedir. Bizim araştırmalarımız Tirebolu’nun doğal kaynaklar, çevre faktörü açısından Amasra’yla birebir örtüştüğüdür. Amasra turizm açısından hangi değeri taşıyorsa Tirebolu’da aynı değerdedir. Tirebolu 1300-1500 yatak kapasitesine ulaşacak uzun süreli kalınacak bölgenin tek turistik yeridir. Plaj kapasitesi arttırılmalıdır. Turizm merkezi olması gereken böyle bir yere ticaret limanı yapılması uygun değildir. Bu girişim bölgenin kaynağını yok etmektir.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hiçbir argümana dayandırmadığı projenin onayı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın master planı arasındaki fark bizler için çok şeyi anlatmaktadır.

DOKA neden suskun?

Ayrıca konuya doğrudan katılımı olması gereken DOKA’nın internet sitesinde de yer alan “Bölge Planı” incelendiğinde çarpıcı veriler ortaya çıkmakta, Kalkınma Bakanlığı verileri doğrulanmaktadır. Bölge Planında şemalanan bir veride Doğu Karadeniz’e 36 turun geldiği belirtilmektedir. Bu turların uğradığı güzergâhlar arasında Giresun’da ilk sırayı Tirebolu ve St. Jean Kalesi almaktadır. Toplam 7 tur Tirebolu’ya uğramakta, tarihi ve kültürel varlıkları ziyaret etmektedir. Giresun’da ikinci sırada uğrak yeri 3’er turla Kümbet Yaylası ve Şebinkarahisar Meryem Ana Manastırı’dır. ( Bu turistler kömür, gübre indiren, moloz taş bindiren gemilerin arasında mı tura katılıp, tarihi kaleyi ziyaret edecektir?)

Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Giresun Valisi Dursun Ali Şahin’in yaptığı DOKA’nın Turizm açısından amaçları ile suskunluğu arasında bir ilişki kurmak mümkün değildir. Oysa DOKA turizm planını şu maddelerle açıklamaktadır.

a-Bölge turizmini çeşitlendirmek,

b-Turizme yönelik altyapıyı geliştirmek,

c-Turist sayısını arttırırken, turistin ortalama kalış süresini arttırmak.

DOKA bunları bölgenin tek turistik merkez adayı olan Tirebolu’nun turistik kimliğinin yok edilmesine göz yumarak mı sağlayacaktır?

Sonuç olarak;

-Tirebolu üzerine bir oyun oynanmakta, ince hesaplar yapılmaktadır.

-Tirebolu turizmde Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yüz akı olacakken, Tirebolulunun yüzüne kömür karası sürülmeye çalışılmaktadır.

TİRDEF olarak biz buna müsaade etmeyeceğimizi kamuoyu önünde açıklıyoruz.

Tirebolu’nun yok edilmesine karşı, tıpkı bundan önce sahneye konulan tüm senaryolarda olduğu gibi dimdik ve ayakta duracağız. Bu noktada, bünyesinde 18 dernek bulunan bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak Tirebolulunun hakkını hukuki süreç başta olmak üzere tüm platformlarda savunacağız. Gerekirse konuyu ulusal ve uluslararası platforma taşıyacağız.

Kızılderili atasözünde olduğu gibi “Tirebolu bizim değil, biz onu torunlarımızdan emanet aldık.” Zamanı geldiğinde dokusuna en az zarar verilmiş şekilde emaneti teslim edeceğiz. Çünkü seçilmiş veya atanmış görevliler gelip geçicidir. Bizler ise Tirebolulu olarak kalıcıyız.

Dün her şeyi birlikte başardık, bugünde birlikte başaracağız.

TİRDEF YÖNETİM KURULU

TİRDEF (TİREBOLU DERNEKLER FEDERASYONU) www.tirdef.com.tr