Ä°hlas Haber Ajansı (Ä°HA), Diyarbakır Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının darbe giriÅŸimi ile ilgili baÅŸlattığı soruÅŸturma çerçevesinde tutuklanan 7’nci Kolordu Komutanı Ä°brahim Yılmaz’ın savcılık ifadesine ulaÅŸtı. Darbe giriÅŸimini kendisini telefonla arayan kızından öÄŸrendiÄŸini anlatan Yılmaz, bunun üzerine kışlada emniyetin arttırılması yönünde talimat verdiÄŸini ve hemen Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ile irtibata geçtiÄŸini kaydetti. 23.00 sıralarında, kurmay baÅŸkanının kendisinin aradığını ve sıkıyönetim ilanı ile ilgili Genelkurmay’dan emir geldiÄŸini söylediÄŸini ifade eden Yılmaz, “Ben de, ‘Ne sıkıyönetimi böyle manyakça ÅŸey mi olur?’ tarzında ifadeler kullandım. 5 dakika içerisinde karargahıma vardım. GirdiÄŸim andan itibaren evraka baktım. ‘Bu resmi olarak mı geldi’ diye sordum. Arkasından kurmay baÅŸkanına ’bu konu ile ilgili olarak senin bu canilerle ya da bu kiÅŸilerle bir irtibatın var mı’ diye söyledim. O da ’kesinlikle yok’ dedi. Ben de ‘O zaman bu darbeyi önleyeceÄŸiz’ dedim” diye konuÅŸtu.
“HÄ°ÇBÄ°R ARACIN DIÅžARI ÇIKMAMASINI EMRETTÄ°M”
Ardından, birliklerin süratle kontrol altına alınması için komutan arkadaÅŸlarına ulaÅŸarak, sözlü emir verdiÄŸini savunan Yılmaz, “Bunlar belgelerle sabittir. Kolordu harekat merkezine gittikten sonra 20. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nı aradım. 23.53’te Diyarbakır Valisini arayarak, kendisine, ‘Genelkurmay karargahından haber alamıyoruz, bir kalkışma olabilir, 7. Kolordu mevcut birlikleri ile hukuk devleti anlayışı içerisinde kışlalarında anayasal düzen çerçevesinde görevinin başındadır’ dedim. Daha sonra sabaha kadar Diyarbakır Valisi ile 07.30’a 7 defa görüÅŸmelerimiz oldu. 00:05’te ki sayın cumhurbaÅŸkanımız 00:25’te halkı sokaklara davet etmiÅŸti, ancak ben 00:05’te valiyi aradıktan sonra il emniyet müdürümüzü arayarak kendisine de hiçbir birliÄŸimizin kışlalardan çıkmayacağını, bütün birliklere emir verdiÄŸimi ve komutaya tam hakim olduÄŸumu beyan ettim. Daha sonraki süreçte ordu kurmay baÅŸkanını aradım, ondan ordu karargahı ile ilgili bilgi almaya çalıştım. Orada ordu komutanımızın enterne vaziyette olduÄŸunu öÄŸrendim. Mardin Mazıdağı’nda 4 taburla operasyonda olan 70. Mekanize Tugay Komutanlığın aradım ve aynı emri verdim. Hiçbir aracın ve personelin çıkmamasını emrettim” dedi.
“DÄ°YARBAKIR’DAKÄ° DURUMU TAHMÄ°N EDEMÄ°YORUM”
Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır’daki birliklerin hiçbirinden hiçbir askeri araç veya personelin çıkmamasını saÄŸladığını anlatan Yılmaz, ÅŸu ifadelerde bulundu:
“EÄŸer ki biz Diyarbakır’daki birlikleri kontrol altına almasak ve onlar bir ÅŸekilde bu kalkışmaya katılıp bir ÅŸekilde Ä°stanbul’da olduÄŸu ÅŸekilde hareket etseydi, o zaman ben Diyarbakır’daki durumu tahmin edemiyorum. 4-5 mahallede birden bir kalkışmayla karşı karşıya kalabilirdik. Ben kendimi, karargahımı korudum. Bütün birliklere hakim oldum. Benim almış olduÄŸum tedbirler sayesinde ki ilk andan itibaren darbenin baÅŸarısız olduÄŸu belli oldu sonra harekete geçti düÅŸüncesine hiçbir ÅŸekilde yer vermeyecek ÅŸekilde ilk andan itibaren birliklerimi kontrol altına aldım ve hiçbir askeri aracın, personelin herhangi bir mülki ya da adli makama gidip, ‘Sıkıyönetimi ilan ettik ÅŸunu bunu yapacağız’ demelerine bile imkan vermedim. Komutanın iradesi sesi duyulduÄŸu zaman buna itaat edilmesi ÅŸarttır. Buna itaat edilmemesi halinde ne ile karşılaÅŸacaklarını bilmeleri gerekir. Komutanlık böyle bir sanattır. Bunun sonucu olarak Diyarbakır, Mardin, Åžanlıurfa ve Batman’da asker üniforması giymiÅŸ hain alçak teröristlerin devlete baÅŸkaldırması ve bu baÅŸkaldırıyı fırsat olarak bekleyen pusudaki hain terör örgünün Kaynartepe ve Sur’dakine benzer ÅŸekilde Diyarbakır’ın, Mardin’in çeÅŸitli mahallelerinde bir kalkışmaya teÅŸebbüs etmesi önlenmiÅŸ. Bunun neticesinde hem bölge asayiÅŸ ve güvenliÄŸi saÄŸlanmış, aynı zamanda da Ankara ve Ä°stanbul’daki bu kalkışmanın baÅŸarıyla sonlandırılmasına çok büyük bir katkı saÄŸlanmıştır. EÄŸer Diyarbakır karışmış olsaydı, durum çok farklı olabilirdi. Bunu güvenlikle ilgilenen herkesin çok iyi bildiÄŸini biliyorum. Çünkü Diyarbakır’daki olaylar ne Ankara’ya ne de Ä°stanbul’a benzer. Bu noktada önce Allah’a sonra yüce Türk adaletine ve yüce Türk milletine tam güveniyorum.”
“AMAÇLARI BANA ÇAMURU BULAÅžTIRMAKTI”
Sıkıyönetim görev listesinde yer almasıyla ilgili bilgisinin olmadığına dikkat çeken Yılmaz, ÅŸunları kaydetti:
“Görev listesinde neden yer almış olabileceÄŸime iliÅŸkin açıklamaları savcılık ifademde ayrıntılı olarak açıklamıştım. Bu zaten resmi kanalla gelen bir yazı deÄŸil. Ne olduÄŸu belli olmayan ahlaksız heriflerin yazdığı bir yazıdır. Beni, ‘Darbe baÅŸarılı olursa bize uyarsa uyar, uymazsa enterne ederiz’ diye düÅŸünerek yazmış olabilirler. Bir ihtimal de darbe baÅŸarısız olursa bana bu çamuru bulaÅŸtırmaktı. Diyarbakır’da bütün ülkelerin gizli servislerinin ajanları vardır. Bunlar isterse bana suikast de düzenleyebilirler. Sur’da 102, 103 ve 104 olarak numaralandırdığımız evler vardı. 103 numaradaki teröristler çocukları öne çıkartıp el sallatarak, onlara ateÅŸ etmemizi saÄŸlamaya çalışıyorlardı. 102 ve 104 numaraları etkisiz hale getirdik.103 numaralı eve ise 1 hafta süre ile tek kurÅŸun attırmadım. Bu anlayıştaki bir insanın kendi halkına ateÅŸ edenlerle birlikte hareket etmesi mümkün deÄŸildir.”
“1 DOLARLA Ä°LGÄ°LÄ° Ä°DDÄ°ALARI KABUL ETMÄ°YORUM”
FETÖ’nün ÅŸifre olarak kullandığı iddia edilen 1 dolarlardan bulundurduÄŸuna iliÅŸkin iddiaları kabul etmediÄŸine de dikkat çeken Yılmaz, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
“Evimde dolar, sterlin ve euro vardı. Herhangi bir dış göreve gittiÄŸimizde yabancı para bulundururuz. Yanlış hatırlamıyorsam dolar olarak bir 100 dolar, bir 5 dolar, iki de 1 dolar vardı. Sterlin ve Euro evdeydi. Evde eÅŸim ve çocuklarım olmadığı için arkadaÅŸlara sordum burada mı kalsın diye, onlar da para lazım olur üzerinizde kalsın dediler. Sayarlar, tespit ederler, geri teslim ederler diye söylediler. Bu paraları bizzat üstüme alarak geldim. Böyle bir ÅŸifre olsa paraları yok edebilirdim. Tekrardan ÅŸunu açık, kesin ve net olarak ifade etmek istiyorum. Ne benim, ne ailemin hiçbir ferdi, ne çocukluÄŸumda, ne gençliÄŸimde ne de meslek hayatım içerisinde bu alçak FETÖ örgütünün herhangi bir mensubuyla, derneÄŸiyle, eviyle, dershanesiyle en ufak bir irtibatım olmamıştır. Yurtdışında çeÅŸitli görevlerde bulundum. Bu görevlerim sırasında da kesinlikle bir irtibatım olmamıştır. Dolayısıyla benim bu hainlerle, halkına uçak bombası atanlarla, taarruz helikopterleri ile tarayanlarla ne ÅŸimdi, ne gelecekte ne de mezarda asla bir iÅŸim olamaz. Bu nettir ve kesindir. Bu konuda herhangi bir bilgi, belge bulunduÄŸu takdirde ben her türlü cezaya razıyım.”
Mehmet PiÅŸkin