HABER-FOTOĞRAF:NAMIK BALTAOĞLU

http://www.giresun28haber.com

Piraziz’in Şerefli köyünden olan ve Bulancak ilçesinde ikamet eden Mahmut-Raife Çelebi çifti son bir aydır hayatlarının en sıkıntılı dönemini yaşıyor. Bunun nedeni de yüzde 70 zihinsel engelli oğulları Ufuk’un askere alınmış olması.

Ufuk doğuştan zihinsel engelli… Aile bin bir zorluk içinde büyüttükleri 1990 doğumlu oğulları askere çağrıldığında büyük şaşkınlık yaşamışlar. Baba Mahmut Çelebi bunun üzerine Giresun Askerilik Şubesi’ne gitmiş ve raporu göstererek, “Bizim oğlumuz zihinsel engelli askerlik yapması mümkün değil” demiş. Böylece konu o aşamada kapanmış, yani Ufuk’u askere almamışlar.

AİLEYE BİR ŞOK DAHA

Aradan 2 yıl geçmiş.. Ancak 2012 yılının Temmuz ayı celbi geldiğinde Ufuk’u tekrar askere çağırmışlar. Baba Mahmut bir kez daha askerlik şubesine giderek durumu anlatmış. Fakat kendisine, ‘Oğlunuz 59’uncu Topçu Eğitim Tugayı’na teslim olarak askerliğini yapacak’ dediklerinde ne yapacağını şaşırmış.

Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi’nden ‘bakımı ve vasi tayini gerekir’ yazan yüzde 70 zihinsel engelli raporu bulunan oğlu Ufuk’u götürerek birliğine teslim etmiş.

Aradan bir hafta geçmeden aileyi arayarak, ‘Gelin oğlunuza sahip çıkın’ demişler.

İşte bundan sonrası tam bir drama dönüşmüş…

ÇARESİZ BABA ANLATIYOR

Ufuk’un babası o aşamadan sonra kendileri için kabusa dönüşen süreci şöyle anlatıyor: “Bizim oğlumuz yüzde 70 engelli, üstelikte zaman zaman altını ıslatıyor. Tüm bunları kaç kez söylememize rağmen onu askere aldılar. Komutanlıktan bir hafta sonra, ‘Gelin oğlunuza sahip çıkın. Biz bununla baş edemiyoruz’ denildiğinde Erzincan’a gittim.

Komutanlarına, “Bizim oğlumuz zeka engellidir, raporu da var, o askerliğin ne olduğunu bilmiyor, bazen altını ıslatıyor’ desem de Erzurum Askeri Hastanesi’ne sevk ettiler, oradan da dedikleri Ankara GATA’ya gönderdiler ve ‘Onu sen götüreceksin’ dedikleri için oğlumla birlikte düştük yollara. Ankara’ya geldiğimizde oğlumu tarttırdım, baktım 60’lı kilolardan 40 kiloya düşmüş. Ayakta bile zor duruyor. 24 Temmuz 2012 günü GATA’ya vardığımızda doktorlara durumu iyice anlattım, raporu da gösterdim. “Tamam sen 2 saat kadar bekle oğluna ‘askerliğe elverişli değildir’ raporu vereceğiz” denilince Allahım sana şükürler olsun hem oğlumuzun hem bizim çilemiz bitiyor dedim ve hıçkırıklara boğularak ağladım.

ASKERİ MAHKEMEYE VERİRİZ

Aradan yaklaşık 3 saat geçtikten sonra bir doktor bana, ‘Yapacak bir şey yok’ dedi ve elime ‘askerliğe elverişlidir’ yazan raporu verdi. Dünyam başıma yıkıldı. Oğlumun Erzincan’daki birliğini arayarak gelişmeleri anlattım. Bana ‘Oğlun 25 Temmuz sabahı saat 6’da iştimada olacak, yoksa askeri mahkeye  veririz’ dediler.

Telaş ve korku içinde tekrar düştüm yollara…

Ufuk’un Erzincan’da ki topçu birliğine vardığımızda sabah  saat 5 sularıydı. Sonra oğlumun komutanına giderek “ Komutanım benim oğlum 40 kiloya düşmüş, bakıma ihtiyacı var, biliyorsunuz altını da ıslatıyor, ne olur bize yardım edin, yalvarıyorum” dememe rağmen ‘Yapacağımız bir şey yok revirde yatsın’ gibi bir şeyler söyledi. Yığıldım kaldım. Oğlumu revire yatırıp Giresun’a döndüm.

HIÇKIRIKLARA BOĞULDULAR

Ufuk’un babası Mahmut Çelebi bu filmlerde bile rastlanamayacak dramı anlatırken eşi Raife ve kızları ile birlikte hıçkırıklara boğuldu.

Ufuk’un annesi röportaj sırasında dinleme de kalıp sadece ağlasa da arada bir “Oğlum kendine hakim değil, askerde ölecek ne olur, yardım edin” dedikçe yüreğimiz parçalandı. ‘Gücü olanların oğulları bedelli askerlik yaparken, ya da çürük raporu alırken, bu gariban ailenin yüzde 70 zihinsel engelli oğullarına askerlik yaptırmak hangi vicdana sığar’ demeden de geçemedik.

BAKANLIĞA MEKTUP YAZDI

Zihinsel engeli Topçu Asker Ufuk’un babası Mahmut Çelebi, oğlunun tüm evraklarını ve GATA’nın verdiği ‘askerliğe elverişlidir’ raporu ile birlikte Milli Savunma Bakanlığı’na bir mektup yazarak yardım istediğini söyledi.

OĞLUMUZU KURTARIN

Dertli baba Çelebi Cumhurbaşkanına ve Başbakana da seslenerek, “Ne olur bizi de oğlumuzu da bu ızdıraptan kurtarın. Yoksa Ufuk bu askerliği bitiremez. Zaten askerliğin ne olduğunu da bilmiyor’ diye feryat etti.