Ülkemizin ve Milletimizin en zor gecelerinden biri olan 15 Temmuz’un yıldönümündeyiz. Bu ülke, birçok darbe görmüş, birçok saldırı atlatmış, ama hiçbiri 15 Temmuz darbe girişimi kadar alçakça, haince değildi. O gece ülkemiz tarihi bir gece yaşadı. O gece yaşadıklarımız, sadece darbe girişimi değildi. Hain Fetullahçı Terör Örgütü militanları ve onları yöneten üst akıl tarafından aynı zamanda ülkemize karşı bir işgal girişimi planlanmıştı. Çünkü geçmiş hiçbir darbede Milletimizin masum insanları öldürülmemiş, ülkemizin en önemli kurumları, Meclis, Cumhurbaşkanlığı bombalanmamıştı. Ancak bu katil ihanet çetesi o gece Ülkemizin en değerli kurumlarını bombaladığı gibi 249 yiğidimizi şehit etti, 2300 kahramanımız da yaraladı. Bu alçakça saldırı İstiklal Harbinden bu yana ülkemizin karşılaştığı en büyük tehlikeydi. O gece Fetullahçı terör örgütü, devleti ele geçirmeye, milleti tahakküm altına almaya kalkıştı. Darbe girişiminin asıl amacı; ülkemizi tarihimizde görülmemiş bir kaosa sürüklemek, kardeş kavgası başlatmak ve Türkiye’yi iç savaş ortamına sokmaktı. Ve böylece ülkenin kolayca terör örgütleri ve kirli emelleri olan gruplar tarafından işgal edilmesine ortam sağlanmış olacaktı.
Darbe teşebbüsünün nihai amacı; Türkiye Cumhuriyetini bir daha ayağa kalkamayacak duruma düşürmek, bu milleti esaret alarak bu toprakları terörün efendileri için bir sömürge ülkesi yapmaktı.
Allah’a şükürler olsun Sayın Cumhurbaşkanımızın cesur Liderliği ile Milletimiz, cesareti ve feraseti ile bu belayı, bu fitneyi durdurdu. Milletimiz demokrasimize ve özgürlüğümüze kasteden bu saldırı karşısında dik durdu, canı pahasına ülkesini, vatanını, namusunu, inancını savundu.
15 Temmuz’da ilk andan itibaren, Giresunlu hemşehrilerimiz de devletimizin ve milletimizin yanında yer aldı. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Gazi Meclisimiz, Başbakanımız, siyasi partilerimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve medyamızın kararlı duruşuyla bir destan yazdık.
O gece hayatımın en uzun gecesini Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaşadım. Darbe başladığında bizi seçen milletimizin iradesine sahip çıkmak için Meclise geçtik. Mecliste tüm siyasi partiler darbeye karşı durduruğumuzu gören hainler Meclisi bombaladılar. Ancak bombalar da atılsa Meclisi terk etmedik, Milletin iradesine sahip çıktık.
Haince planlanmış darbe girişimini savuşturan milletimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. 15 Temmuz’da Türkiye, en zor demokrasi sınavını büyük başarıyla vermiştir. Demokrasimizin, hiçbir kaba kuvvete teslim olmayacak kadar güçlü olduğunu herkese gösterdik. Milletimiz darbeye karşı durarak şunu açık şekilde ilan etmiştir. ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini Milletin iradesi dışında hiçbir güç yönetemez.’ Bu, bütün dünyaya ilham verecek bir tavırdır.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimizi şükranla anıyoruz. Milletimiz onları daima minnetle ve rahmetle anacaktır. Dünyada çok az millet bu bedeli ödeyebilir. Siyasi görüşü fark etmeksizin Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan 15 Temmuz ruhu demokrasinin sigortasıdır. Bir daha böyle hain girişimlerin yaşanmaması için FETÖ ile mücadele her alanda etkin ve kararlı şekilde sürdürülmelidir. Yargı kurumları, darbecilere ve onların destekçilerine hak ettikleri en ağır cezayı vermeli, milletimizin vicdanını rahatlatmalıdır.