Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
hilaltas
Bu haber 25217 kez okundu. | Kategori : GÜNDEM
Haberin Tarihi :   17 Nisan 2010 - 11:42

AGD' DEN "EN SEVGİLİYE" MEKTUP VAR

Büyüt
Küçült
AGD DEN EN SEVGİLİYE MEKTUP
Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şubesi ve Giresun Üniversitesi Öğrenci Derneği tarafından organize edilen Çağlar Ötesinden Hz. Muhammed e Mektup Yarışmasının sonuçları Giresun İl Özel İdaresi Kültür Sitesde 15 Nisan 2010 tarihinde yapılan törenle açıklandı.

AGD’DEN ‘EN SEVGİLİYE’ MEKTUP VAR

Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şubesi ve Giresun Üniversitesi Öğrenci Derneği tarafından organize edilen “Çağlar Ötesinden Hz. Muhammed’e Mektup Yarışması”nın sonuçları Giresun İl Özel İdaresi Kültür Sitesi’nde 15 Nisan 2010 tarihinde yapılan törenle açıklandı. Çok yoğun katılımın olduğu gecede boş sandalye kalmaması ve bazı katılımcıların ayakla izlemek zorunda kalması dikkatleri çekti.

Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şube Başkanı Köksal Bozan, Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, İlahiyat Sanatçısı Mesut Şimşek, Saadet Partisi Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş, Memur-Sen Giresun İl Başkanı Kerim Süral, Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Mehmet Başer ve çok sayıda Giresunlunun katıldığı programa, Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu, Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şubesi Ortaöğretim Teşkilatı, Sağlık-Sen Giresun Şube Başkanı Kerim Süral, Eğitim Bir-sen Sendikası Giresun Şubesi, Anadolu Gençlik Dergisi Bulancak Temsilciliği çelenk göndererek destek oldular. Ayrıca Eylül Çiçekçilik, İrem Çiçekçilik, fındık tüccarı Mustafa Demirci ve Saadet Partisi Merkez İlçe eski Başkanı M. Kaya Erdemir çiçek gönderdiler.

  vakq3c9cb00oqtk119u.jpg   Tören İstiklal Marşı’nın ardından Giresun İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Muhammet Yüksel’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı. İlk olarak kürsüye gelen Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şube Başkanı Köksal Bozan bir açılış konuşması yaptı. Başkan Bozan şu görüşlere yer verdi: ““Bizleri Müslüman olarak yaratan, Peygamber ve sahabe sevgisiyle donatan, Efendimiz (S.A.V.)’e gönül vermiş, gönül ehli Müslümanlarla tanıştırıp kaynaştıran Rabbimize hamdolsun.

Yoluna kurban olduğumuz, hayatına hayran kaldığımız, her şeyini örnek aldığımız, âlemlerin sultanı,  önderimiz, rehberimiz, Efendimiz (S.A.V.)’e salatu selam olsun.

Allah’ın (C.C.) rahmeti, bereketi, mağfireti sizlerin ve tüm inananların üzerine olsun.

Anadolu Gençlik Derneğimizin ve Giresun Üniversitesi Öğrenci Derneği’nin birlikte hazırladığı  Peygamberimize sevgi gecesine hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.

“HAYAT BİR MÜCADELE SANATIDIR”

Hayat doğru ile yanlışın, güzel ile çirkinin, faydalı ile zararlının, adaletle zulmün mücadelesinden ibarettir. İyinin, güzelin, faydalının, adil olanın, hakkın hâkim olması için gece gündüz demeden çalışan Anadolu Gençlik Derneği yine; insanlığın iftihar ettiği, hayatı en çok okunan, en çok araştırılan, en çok sevilen. Hakkında en çok kitap yazılan, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük lideri, komşuların en hayırlısı, ticaret erbabının en ahlaklısı, yetimlerin koruyanı, âlimlerin mürşidi, batılın düşmanı, hakkın savunucusu gönüllerin sultanı Efendimiz (S.A.V.)’in dünyayı şereflendirdiği Nisan ayındaki kutlu doğum programıyla siz değerli Giresunlu kardeşlerimizin karşısındayız.

Tarihler 571 yılının nisan ayını gösteriyor. Yeryüzü en müstesna doğuma hamile. Âlemleri nura gark edecek bu kutlu doğumla nebatat seviniyor. Dağlar taşlar bayram yapıyor.

“PEYGAMBERİMİZİN DÜNYAYA GELİŞİ ADALETİ DE BERABERİNDE GETİRMİŞTİR”

Yeryüzünün gerçekleştirdiği bu doğum, top yekûn insanlığında yeniden doğumu sayılır.

Efendimizin dünyayı şereflendirdiği güne kadar beyazın-karadan, gecenin-gündüzden, gülün-dikenden farkı yoktu. O’nun gelişiyle zulüm yerini adalete, kötülük yerini iyiliğe, çirkinlik yerini güzelliğe, batıl yerini hakka teslim etti. O’nun gelişiyle her şey adeta yeniden dirildi ve gerçek değerini buldu. O’nun gelişiyle beraber eşyanın mahiyeti değişti. Tahripler tamire dönüştü.

“O’NUN YOKLUĞUNU DERİNDEN HİSSEDİYORUZ”

Aradan 1400 yıl geçti. İnsanlık yozlaştı. Dünya kan gölü haline geldi. Irak’ta Bağdat’ta senin torunlarının üzerine bombalar yağdırıldı. Senin ilk kıblen olan Mescid-i Aksa’nın direkleri sallanıyor. İnsanlık artık birtakım menfaatleri uğruna sakallarını, bıyıklarını kesmeyi bir tarafa bırak fikirlerini, zikirlerini değiştiriyor. Bir ela gözlü yâre karşılık sadece eşlerini değil hayatlarını değiştiriyor. Dünya lüksüne aldanıp şekilleri değil kişiliklerini değiştiriyor.

Efendim: Sen bizlere dünya malı  ve makamına sadece dinimize hizmet ve hayırda yarışmak için sahip olun demiştin. Sahip olduklarımızın kölesi değil efendisi olun demiştin. Sen bizim hayatımızın İman ve Cihat’tan ibaret olduğunu söylemiştin. Evet, sen bizlere o kadar çok şey söyledin ki.

“O’NU UNUTMAK EN BÜYÜK ZARARA UĞRAMAKTIR”

Efendim; biz sözümüzde duramadık. Bizler sana layık ümmet olamadık. Bizler senin sünnetini raflara kaldırdık. Ve sonuç. İnsanlık büyük bir bunalıma doğru sürükleniyor. Nesiller yok ediliyor. Bu bunalımdan çıkış yolu ise ancak âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimizi iyi anlamaktan geçmektedir. Bizler 6 milyar insanın saadeti için çalışıyoruz. İnsanlığın kurtuluşu ise içinde bulunduğumuz medeniyetin esaslarını yerine getirmekle gerçekleşir. Bu medeniyetin de en güzel temsilcisi Efendimiz (S.A.V.)’dir. O halde yapılması gereken O’nun tebliğ ve temsil ettiği dini hakkıyla anlamak ve yaşamaktır.

İşte ecdadımız Osmanlı. Kurduğu askeri birliğe Peygamber Ocağı, askerlerine de Mehmetçik demiştir. Fatih Sultan Mehmet Rumeli Hisarını yaptırırken Arapça harflerle Muhammed şeklinde inşa etmiştir. Medine’ye atadığı görevliye vali değil Medine Muhafızı demiştir. Yavuz Sultan Selim; “Bizler kutsal bölgenin hâkimi değil hadimiyiz “demiştir. Sultan Abdülhamit Han Hicaz demir yollarına Efendimiz rahatsız olmasın diye keçe döşetmiştir.

Ecdadımız Efendimize duyduğu bu saygıyı  hayatında uyguladığı için cihana hükmetmiştir. Bayrak düştüğü  yerden kalkacaktır.”

Konuşmanın ardından Eda Öksüz adında küçük bir anaokulu öğrencisi Hz Muhammed (S.A.V.) için yazılmış olan ’40 yaşındasın’ adlı şiiri okudu. Şiiri hatasız ve duygusal bir ifade ile okuyan minik anaokulu öğrencisi Eda Öksüz, izleyenleri duygulandırdı ve şiirinin bitimi ile birlikte ayakta alkışlandı.

Daha sonra kürsüye Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, geldi. Prof. Dr. Ağırman yaptığı sohbette Hz. Mevlana’nın bir hikâyesinden alıntı yaparak günümüz insanının düştüğü hataları gözler önüne sererken, katılımcıların oldukça etkilendikleri gözlendi. Prof. Dr. Mustafa Ağırman sohbetinde şu ifadeleri kullandı: “Hz. Mevlana insanlara nasihat ederken olayları ve gerçekleri hikâye formatında anlatırdı. Daha sonra gerçeğini söyler, olayı gerçek hadiseye bağlardı. Şimdi ben de Hz. Mevlana’nın Mesnevisi’nden bir hikâye anlatacağım size. Çok eski zamanlardan birinde Hindistanlı köylüler gurbete gitmeye karar verdiler. Yanlarına yol boyunca yetecek kadar azıklarını da aldılar ve yola çıktılar. Fakat azıkları yetmedi. Etraflarına baktılar hiçbir ev ya da insan yok. Şehre varmadan açlıktan öleceklerinden korktular. Bu şekilde aç bir şekilde yola devam ederken bu ıssız yerde çok güzel bir ev gördüler. Çok sevindiler. Bu ev sahibinden yardım istemek için kapısını çaldılar. Çok güzel bir insan kapıyı açtı. Köylüler aç olduklarını ve yardım istediklerini söylediler. Adam da; ‘Bu gece bende kaldın, iyice dinlenin, yemek yiyin’ dedi. Evin sahibi ertesi gün de bu köylülerin azık torbasına bir miktar daha ekmek koydu ve yolcu etti. Sonra dedi ki; ‘Yolunuz açık olsun. İleride karşınıza bir orman çıkacak. Orada çok dikkatli olun. Çünkü kocaman filler var. Yürüdükleri zaman yer sarsılır. Bu fillerin de yavruları var. Yanınızdan sizinle oynar gibi geçerler. Sakın acıkınca bu fil yavrularını kesip yemeyin. Yol boyunca ormanda sebzeler ve meyveler var. Ayrıca bazı yabani hayvanları da yiyebilirsiniz. Ama sakın fil yavrularını yemeyin. Sizin için çok kötü olur. Bu nasihatimi tutsanız benim bir faydam olmaz. Tutmasanız da benim bir zararım olmaz. Yapacağınız her şey size ya fayda ya da zarar getirir’ demiş. Köylüler de tamam demiş. Yola çıkmışlar. Son azıkları da yol bitmeden bitmiş.

Hemen sonra güzel adamın söylediği ormana ulaşmışlar. Ormana girmişler ve dev filleri görmüşler. Bu fillerin yavruları da yanlarında oynarmış. Köylülerin de karnı çok acıkmış. Biri; ‘Şu yavru fili kesip etinden kebap yapalım. Yoksa acımızdan öleceğiz’ demiş. Bir diğeri de şeytana uymuş ve ‘Arkadaşım doğru söylüyor’ demiş. Bir diğeri de nasihati unutup bu yoldan çıkanlara destek vermiş. Ama sona kalan köylü; ‘Bize nasihat veren güzel adamın sözlerini ne çabuk unuttunuz. Ben fil etinden yemeyeceğim’ demiş. Diğerleri fil yavrusunu yakalayıp kestiler ve etinden çeşit çeşit yemek yaptılar. Açlıklarını bastırdılar. Uzun süre açlık ve yorgunluk çeken bu yoldan çıkan köylüler birden bire bu kadar çok yemek yiyince üzerlerine bir ağırlık çöktü ve ağır bir gaflet uykusuna daldılar.

Daha sonra kesilen yavru filin anası  geldi. Çok sinirli gözüküyordu. Pişirilen etten yavrusunun kokusunu almış ve koşarak bu köylülerin üzerine doğru koşuyor. Eti yemeyen köylü bu ağır gaflet uykusundaki arkadaşlarını bağırarak bu tehlikeden korumaya çalıştı ancak arkadaşları uykusundan uyanamadı. Anne filde bu köylülerin yanına geldi. İlk önce eti yemeyen adamın ağzını kokladı. Sanki yavrusunu öldürüp yiyeni tespit eder gibi. Baktı ki bu adamın ağzı yavrusunun eti gibi kokmuyor öbür tarafa döndü. Yerde yatanların ağzını tek tet kokladı. Yavrusunun kokusunu aldı ve sinirler bu gaflet uykusunda yatan adamları hortumu ile sararak belini kırdı ve fırlatıp attı. Yavru filin etini yemeyen köylü ise bu azaptan kurtuldu. Şimdi bu hikâyeden ne anlayacağız sizce? Bu Hindistanlı köylüler biziz. Yani dünya da yaşayan bütün insanlar. Şu anda dünya denen gurbette yaşayan biz insanlar zamanı gelince sılamıza varacağız. O ıssız yerdeki güzel adam ise Hz. Muhammed (S.A.V.)’dir. Bize nasihat etmiştir. Artık O’ndan ne alırsak faydası kendimize. Kulak arkası edersek de zararı gene kendimize olur. Ormandaki sevimli yavru filler ise günahlardır. Bu gurbet diyarı olan dünyada bu yavru filler bize sevimli ve faydalı görünür. Yavru fillerin anneleri de cehennemdir. Cehennem aynı filin hortumu gibi zamanı gelince ve eğer günahkârsak bizi yakalayacak ve cehennemin içine gönderecek.

Netice itibari ile hiçbir anne ve baba çocuğunun kendisine asi olmasını istemez. Peki, ey anneler ve babalar. Siz neden Allah’a  (C.C.) asi oluyorsunuz? Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir davranışı siz neden Allah’a (C.C.) reva görüyorsunuz? Bu şekilde davranmaya ve yaşamaya devam ederseniz o fil sizi de hortumu ile yakalar ve ebedi azabın içine atar.”

Prof. Dr. Mustafa Ağırman’ın konuşmasının ardından Saadet Partisi Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş  plaket vermek için sahneye geldi. 

Ağırman’a sohbetinden dolayı teşekkür eden Tekbaş, günün anısını bir de plaket verdi.

Daha sonra Uluslararası Hafızlar Cemiyeti Üyesi ve ilahi sanatçısı Mesut Şimşek sahneye çıktı. 8 adet birbirinden güzel ilahi seslendiren sanatçı programını  Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sonlandırdı.

Programın sonunda mektup yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Üçüncülük ödüllerini, ilköğretim kategorisinde Yağmurca İlköğretim Okulu’ndan Gülcan Temiz ve lise kategorisinde Giresun Fen Lisesi’nden Çağla Yağlıdere kazandılar. Üçüncülük ödüllerini ise Giresun Milli Eğitim Şube Müdürü Ali Aliustaoğlu verdi. İkincilik ödüllerini, ilköğretim kategorisinde Giresun Atatürk İlköğretim Okulu’ndan Sena Nur Yüce ve lise kategorisinde Bulancak Lisesi’nden Neslihan Telli kazandılar. İkincilik ödüllerini ise Giresun Müftüsü Necati Akkuş verdi. Birincilik ödüllerini, ilköğretim kategorisinde Giresun Namık Kemal İlköğretim Okulu’ndan Bahar Şen ve lise kategorisinde Giresun İmam Hatip Lisesi’nden Ender Yıldırım kazandılar. Birincilik ödüllerini ise Anadolu Gençlik Derneği Giresun Şube Başkanı Köksal Bozan Ali Aliustaoğlu verdi.

Dağıtılan ödüller ise şöyle:

Lise kategorisinde;

1.’ye    Dizüstü  Bilgisayar

2.’ye    Bisiklet

3.’ye    Altın

İlköğretim kategorisinde;

1.’ye    Ücretsiz Dershane

2.’ye    2 Altın

3.’ye    1 Altın



Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
DİĞER HABERLER
tuncay kara
Bulancak Ajans
SPOR VİTRİNİ
hacamat
Son Yorumlar
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber | https://aydindere.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024
Her hakkı saklıdır. Aydindere.com kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Haberlere yazılan yorumlardan kullanıcılar, köşe yazılarından ise yazarları sorumludur. Copyright © 2009 Sosyal Medya Uzmanı Gazeteler sanalbasin.com üyesidir