Aralarında İnternet
Yayıncıları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Umur Gökhan Çiçek’in de
bulunduğu 30’a yakın akademisyen, uzman, sivil toplum kuruluşu
temsilcisi ve milletvekilinin katkı verdiği çalıştayın sonuç raporunda
şu tespitler yer aldı.
SOSYAL MEDYA ENGELLENMEMELİ
İYAD
Genel Başkan Yardımcısı Umur Gökhan Çiçek, “Sosyal medyaya yönelik
Türkiye’de daha yeni strateji oluşturuluyor” derken genç kitlenin sosyal
mecralardan sürekli göç ettiğine dikkati çekti ve şöyle konuştu.
“Siyasiler kendi internet adreslerine bile sahip değiller. Kendi isim
haklarını bile almadılar. Facebook nedir, hesap nedir, şifre nedir
bilmeden orada olmamız da yanlış. Yani ne kadar strateji oluştursak da
herkesin elinde bir telefon var. Bazı şeylerin özelikle de sosyal
medyanın engellenmesi mümkün değil, görüşümüz de engellenmemesi
yönünde.”
CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN TWİTTER HİKAYESİ
Raporda
Cumhurbaşkanlığı İnternet Yayını Müdürü Mücahit Küçükyılmaz'ın
anlattığı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün twitter'ı kullanma hikayesi de
yer aldı. Küçükyılmaz'ın verdiği bilgi şöyle:
"Sayın
Cumhurbaşkanı'nın Twitter'a girmesi çok ilginçti. Önce tereddüt ettik ve
tartıştık. Nasıl iyi bir şekilde var olabileceğimizi araştırdık ve
topluma örnek olmak istedik. ABD'deki gibi doğrudan liderle konuşmak
için henüz erken. Orada bir eleştirel kültür var. Bu Türkiye'de tam
yerleşmiş değil. Cumhurbaşkanı'nı ikili bir ilişkiye sokacak reşit bir
ortam yok. Sağladığı ciddi avantajlar var. İletişim aracı değil,
iletişim ortamı. Çok ciddi geri bildirim sağlıyor."
SOSYAL MEDYANIN SİYASETE ETKİSİ VE TÜRKİYE AÇILIMI
AMAÇ:
Bu
çalıştayın amacı, bir haberleşme/sosyalleşme platformu ve siyasal
iletişim aracı olarak sosyal medyanın ülkemizde geldiği noktayı, toplum
üzerindeki etkilerini ve gelecekte ortaya çıkması beklenen yapısını
anlamaya çalışmaktır. Sosyal medyanın günümüzde ve gelecekte toplumdaki
rolü ve etkileri nelerdir ve neler olacaktır? Faydalarının artırılması
ve olası zararlarının azaltılması için neler yapılabilir? Hızla gelişen
ve yaygınlaşan bir platform olan sosyal medya siyaset ve siyasetçiler
tarafından yeterince ve hakkıyla anlaşılmakta mıdır? Siyaset sosyal
medyayı gereği gibi kullanabilmekte midir? Sosyal medyanın siyasal
iletişimde doğru ve etkili kullanımı ne şekilde yapılabilir? Bu be
benzeri sorular değerlendirilerek etraflıca tartışılmıştır.
YÖNTEM:
Çalıştaya
konu hakkında uzman, değişik siyasi görüş ve toplum kesimlerini
yansıtan 15 konuk davet edilmiştir. AR-Ge Başkanımız Sayın Süleyman
Soylu’nun konuyu ve amacı takdim eden açılış sunumunu takiben
katılımcılar AR-Ge Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sayın Zeynep Karahan
Uslu’nun moderatörlüğünde sırayla ve çoklu turlarda söz alarak konu
hakkındaki görüşlerini ifade etmişlerdir. Tartışma süreçlerinde ortaya
çıkan genel tespitler ve öneriler aşağıda özetlenmiştir.
TESPİTLER:
1.
İnternet ve sosyal medya her biri başlı başına bir yenilik olmakla
birlikte zaman ve mekân mevhumlarını ortadan kaldırarak diğer tüm
yenliklerin çabuklaştırıcısı oldu. Bilgi hızla yaygınlaşan, sınır aşan
ve herkese ait olan bir hal aldı. Artık kamuoyu yapıcılığı büyük medya
gruplarının ve devletin tekelinden çıkarak doğrudan topluma geçmiş
durumda. Bu şekilde internet ve sosyal medya açık toplum olma yönünde
ilerlemeyi de hızlandırdı. Sonuçta, herkesin adeta birer gazeteciye ve
yorumcuya dönüştüğü, olabildiğince şeffaf ve bizzat toplum tarafından
doğrudan denetlenen bir siyasal yapı ortaya çıkma yolunda. Örneğin,
katılımcılar eğer 28 Şubat döneminde Facebook ve Twitter olsaydı 28
Şubat olamazdı görüşünü belirttiler.
2. Yukarıda belirtilen
olumlu yönleriyle birlikte sosyal medyanın sakıncalı yönleri de
bulunmakta: ifade özgürlüğünün istismarı, nefret suçunun sıradanlaşması,
özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin istismarı, telif
haklarının hiçe sayılması, kara propagandanın ve dezenformasyonun
kolaylaşması bunlardan en önemlileri. Ayrıca bilginin çok çabuk
tüketilmesi ve özenli içerik yoksunluğundan ortaya çıkan sığlaşma,
sıradanlaşma ve yüzeyselleşme gibi olumsuz etkileri göz ardı etmemek
gerekir.
3. Yeni nesiller bilgiye büyük oranda sosyal medya
kanalları ile ulaşıyor. Haberleri bile Twitter ve Facebook’tan takip
eden bir nesil oluştu. Bu alanlar siyaset açısından kontrol edilmesi
çok daha zor bir iletişim ve sosyalleşme platformu oluşturuyorlar, ama
hepsi aynı zamanda son derece özgür birer müzakere zemini. Demokrasinin
de geliştiği bu noktada sosyal medya aslında herkesin müzakere sürecine
katılmasına yardımcı oluyor, toplumun müzakereci kültüre ve müzakereci
demokrasi anlayışına doğru ilerlemesine katkıda bulunuyor. Siyaset
kurumunun ve siyasetçilerin de sosyal medyada var olarak dijital
diplomasi yoluyla toplumla aracısız ve doğal bir mecrada bir araya
gelerek karşılıklı etkileşime girebilmeleri mümkün.
4.
Siyasetin ve siyasetçilerin sosyal medya kullanımı ile ilgili üç önemli
gözlem var. Bu gözlemlerin birincisi siyasetçilerin büyük oranda sosyal
medyaya uzak durduklarıdır. Başta Ak Parti’li siyasetçiler olmak üzere
aktif olarak siyasetin içinde olan kişilerin sosyal medya konusunda
bilgi eksikliği ve sosyal medya kullanımının yüksek risk içermesi gibi
nedenlerle sosyal medya üzerinden iletişim kurmayı tercih etmedikleri
belirtiliyor. Sosyal medyanın anlık tepkileri içeren çok hızlı bir
platform olması ve orada paylaşılan bir iletişimin aslında hiç
kaybolmadan şartlar değiştikten sonra bile güncel bir iletişim gibi
ortaya çıkarılabilmesi başlıca risk unsurları. İkinci tespit sosyal
medyayı kullanan siyasetçilerin bu süreçleri bütüncül ve tutarlı
paylaşıyor. Üçüncü tespit ise siyasetçilerin sosyal medyayı genellikle
yanlış kullandığı, sadece günlük siyasi faaliyetlerini özetlemek
şeklinde iletişimler paylaştıkları yönünde. İzleyici kitlenin arzu ve
beklentileri bu tür iletişimlerde yeterince göz önüne alınmamaktadır.
5.
Sosyal medya ve siyaset ilişkisiyle ilgili en önemli tespitlerden biri
de sosyal medyanın bilgi içeriğinden kaynaklanıyor. Sosyal medya
aslında insanların doğal bir iletişim ortamında duygu ve düşüncelerini
paylaştıkları önemli bir bilgi kaynağı. Kamuoyunun nabzını tutmak için
son derece faydalı bir araç. Ayrıca, geliştirilmiş programlar sayesinde
katılımcıların demografik özellikleri, yaşam tarzı bilgileri, sosyal
medya profilleri ve benzeri bilgilerini içeren gruplamalarla farklı
görüşlerdeki toplumsal grupların detaylı analizlerinin yapılması da
mümkün. Siyaset henüz bu alanlarda yeterince bilgili ve etkili değil.
6.
Sosyal medya seçmen davranışı üzerinde etkili olabilir mi sorusuna
verilen yanıtlar ise farklı görüşler içeriyor. Katılımcıların bir kısmı
siyasi tutumların kalıcı ve keskin tutumlar olduğunu belirterek sosyal
medya iletişimleri ile değiştirilemeyeceğini ifade ediyor. Diğer bir
kısım ise yeterince tekrarlanan ve etkili stratejik yaklaşımlarla
uygulanan iletişim süreçlerinin gayet etkili olabileceğini düşünüyor.
Özellikle sosyal medyada etkin olan genç kesim için siyasi iletişimin en
etkin mecrasının sosyal medya olabileceği belirtiliyor.
7.
Sosyal medyanın iletişim stratejilerinde kullanılmasına yönelik olarak
dört temel başlık var. Bunların birincisi kontrol meselesi; özellikle
siyasi kurumlar kendi adlarına taraftarlarının sosyal medyada paylaştığı
farklı ve kimi zaman çelişen mesajları kontrol etmekte zorlanıyor ve bu
da bir tür imaj gölgelenmesine yol açıyor. İkincisi kurumsallık
meselesi; katılımcılar siyasi partilerin genel merkezlerinin henüz
kurumsal nitelikte sosyal medya çalışmalarının olmadığını ifade
ediyorlar. İl/ilçe başkanlıkları ya da birey partililer seviyesindeki
sosyal medya görünürlüklerinin de bütüncül ve kendi içinde tutarlı
olması için herhangi bir çalışma olmadığı düşüncesindeler. Üçüncü
başlık ise özgün içerik konusu; sosyal medyanın siyasi kullanımında
sosyal medyaya özgün olarak üretilmiş videolu /fotoğraflı içerikler ya
da etkileşime davet eden paylaşımlar yeterince kullanılmıyor. Dördüncü
başlık da globalleşme ile ilgili; Türkiye’yi aslında yurtdışı da takip
ediyor anlayışıyla geliştirilmiş paylaşımlar henüz yeterince gelişmiş
değil.
8. Sosyal medyayla ilgili bir diğer önemli tespit de
hukuki yapısı ile ilgili. Hakaret, iftira, yalan bilgilendirme vs. gibi
eylemlerin hukuki kapsamının düzenlenmesi ve uygun kontrol araçlarının
geliştirilmesi gerekli. Ayrıca önemli güvenlik sorunları da var. Sayfa
içeriklerinin, şifrelerin vs. korunması gitgide zorlaşıyor. Siyasetin
sosyal medyadan uzak kalmayı tercih etmesinin bir diğer nedeni de bu
olabilir.
ÖNERİLER:
1.
Sosyal medya esas itibarıyla anlık olarak içerik ürettiğiniz, bu
içeriği ajanslar, medya kuruluşları vs. gibi aracılar ve bu aracıların
sağladığı düzeltme imkânlarını kullanmadan kitlelere ulaştırdığınız,
anında geri besleme aldığınız, esasen içeriğin gelişimini dahi kontrol
edemediğiniz çok hızlı bir kolektif etkileşim ortamı. Ayrıca teknik
olarak da gitgide karmaşıklaşıyor ve uzmanlaşıyor. Bu anlamda
siyasetçilerin sosyal medya kullanımı ile ilgili olarak mutlaka eğitim
alması ve aynı zamanda uzmanlaşmış danışmanlık hizmetlerinden
faydalanması lazım.
2. Sosyal medyanın etkin kullanımı için
görselliğin iyi ve yerinde kullanımı; öznel, doğal ve mümkün olduğunca
kişisel paylaşımlarla samimiyetin ve inandırıcılığı sağlanması; kısa ve
özgün mesajlarla ilgi çekici ve anlaşılır olunması gibi bazı genel kabul
görmüş kurallar mevcut. Bu kuralları mutlaka göz önüne almak gerekir.
3.
Sosyal medya kullanımında da esasen ulaşılmaya çalışılan bir hedef
kitle olduğu unutulmamalı. Üstelik bu hedef kitle hakkında çok detaylı
analizlerle rafine bilgiler elde edilerek nabzının tutulması oldukça
mümkün. Hedefli iletişim için en güçlü araçlardan biri sosyal medya.
Ancak sosyal medyayı kullanan kitle aynı zamanda “ergen” olarak
tanımlanabilecek bir kitle. Ergen gibi konuşup ergen gibi
davranıyorlar. Büyük çoğunluğu sosyal medya ortamını sağaltım ve
rahatlama mecrası olarak görüyor. Bu kitleyle etkileşim halindeyken
resmi bir dil ya da ebeveyn tarzı buyurgan bir tavır hiç faydalı
olmuyor. Sosyal medyayı kullanacak siyasetçiler bu dili ve bu kişilerin
beklentilerini iyi anlamalı.
4. Sosyal medyada önemli olan
doğallık ve samimiyettir. Siyasi partiler iletişim politikalarında
bütüncüllüğü sağlamak için bazı genel kurallar ve sosyal medya
anayasaları geliştirebilirler. Ancak esas olan doğal, samimi, kişisel
ve içten mesajlar ve içerikler üretebilmektir. Dolayısıyla fazla
kontrol samimiyetin kaybolmasına, fazla samimiyet ise bütünselliğin
ortadan kaybolmasına ve imaj zedelenmesine neden olabilir. Ortasını
bulmakta fayda var. Siyasetçiler parti politikalarını bilerek ve
politikalarla tutarlı bir şekilde kişisel duygularını, düşüncelerini ve
siyaset dışı kişisel özelliklerini paylaşabilmelidir.
5. En
etkili sosyal medya kampanyaları hedef kitlenin sosyal ortam
etkileşimleri içinde içeriği kendisinin geliştirdiği ve sonuçlara doğal
süreçlerle (siyasilerin yönlendirdiği sosyal medya süreçleriyle)
ulaştığı kampanyalardır.
6. Sosyal medyada başarının olmazsa
olmaz koşullarından biri de hoşgörüdür. Her eleştiriye kızan ve her
yoruma ters tepki veren siyasetçilerin sosyal medyadan uzak durması daha
iyi olabilir. Hoşgörü sahibi ve en olumsuz eleştirilere bile
olgunlukla ve mümkünse pozitif mizahi içerikle tepki veren siyasetçiler
sosyal medyada daha başarılı olabileceklerdir.
7. Etkili
sosyal medya içeriklerinin en önemli özelliği ise hedef aldığı kitleyle
yakından alakalı olma gereğidir. Paylaştığınız içerik onların
hayatlarının bir parçası olduğu, dertlerinin tercümesi, umut ve
beklentilerinin yansıması olduğu derecede olumlu ve yaygın tepki
alabilirsiniz. Bu nedenle sosyal medyanın özellikle yerel seçimlerde
yerel meselelerle ile ilgili etkin kullanımı önemlidir.
8.
Siyasi partiler sosyal medya stratejilerini yalnızca seçim dönemlerine
özgü olarak kurgulamamalıdır. Sosyal medya yaşayan bir ortamdır ve
sosyal medya iletişimleri de süreklilik içermek durumundadır. Sosyal
medyada bir var bir yok olmazsınız, sürekli var olmak ve tutarlı
mesajlarla pozisyonunuzu günbegün güçlendirmek zorundasınız.
9.
Yakın zamanda sosyal medyada meydana gelen gelişmelerin etkisiyle
siyasi partilerin organizasyon yapısının ve kampanya süreçlerinin önemli
değişimler geçirmesi beklenmelidir.
Son olarak, siyasetçiler
sosyal medyanın bu derece yaygınlaşması sonucunda artık siyasetin
tamamen toplumsal denetim altında olduğunu, bir sözün ya da davranışın
birkaç saniye sonra milyonlarca insanın gözü önünde olabileceğini
unutmamalıdırlar.
TESPİTLER:
Prof. Dr. Vedat Demir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi
• Yeni bir hayat tarzı, yeni bir bilgilenme süreci. Bu sürecin henüz tamamlandığını söyleyemeyiz.
•
İnternet müzakere sürecini yeniden oluşturuyor. Çok daha geniş bir
müzakere zemini yaratıyor. Herkes kendi mecrasının yorumcusu ve
habercisi haline geldi.
• Sosyal medya sosyal alemin demokratikleşmesi konusunda daha geniş bir kullanıcı zemini yaratacak.
• Partilere nasıl katkı sağlayacağını; ne getirip götüreceğini gösterecek çalışmalara ihtiyacımız var.
Kürşad Oğuz
Habertürk Gazetesi
• Bizim siyasilerimiz sosyal medyayı; daha çok atışmak ve tartışmak amacıyla kullanıyor.
•
Sosyal medya daha çok hayatı paylaşmaktır. Ama siyasetçiler daha çok
bunu bir haber kaynağı olarak görüyor. Yakın döneme kadar siyasetçiler
bunu hep böyle kullandı.
• Obama sosyal medyayı tartışma oluşturmak için değil, haber vermek amacıyla kullandı.
• Her siyasetçinin sosyal medya için bir danışman ekibiyle çalışması gerekmektedir.
•
Twitter’daki isimler bilgiç ve egosu yüksek insanlar. ‘Ben bilirimci’
insanlar. Onlara siyasetçinin üstten bakan bir tavırla değil gönül alıcı
şekilde yaklaşması lazım.
Fügen Toksü
Sosyal Medya Uzmanı
•
Hangi mesajı ve nasıl verdiğimizi bilmeliyiz. Bireysel ve kurumsal
ayrımına dikkat etmeliyiz. Bireysel kullanımla kurumsal kullanım çok
önemli!
• Bir anda 30 tane tweet arka arkaya gelmez.
• Dil, üslubun, Türkçenin, değerlerini tartışma ortamında da çok önemi var. Sosyal medyada itibar yönetimi çok önemli!
•
Krizlere çok açık ve krizleri aslında çok hızlı aşabileceğimiz bir
yer. Biz yer almasak da bizimle ilgili konuşuluyor. Orada olup açıklama
getirmeliyiz.
Yrd.Doç.Dr. Gülüm Şener ULAGAY
İstanbul Arel Üniversitesi
Medya ve İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı
• Milletvekillerinin twitter kullanımını analiz ettik. Sadece %55’inin twitter’ı var.
• Vatandaşla etkileşimleri çok düşük. Takipçi sayıları yüksek, takip ettikleri düşük. İnteraktifliğe kapalılar.
•
Sosyal medya kurumsal yönü olsa da bireysel bir ortam. Siyasetçiyi
takip ediyorsa amacı onu kişisel olarak daha yakından tanımak ve onunla
ilişki kurmak. Sadece siyasi propaganda değil belki özel yaşamını da
bilmek istiyor.
• Sosyal medya kamusal alanla özel alanın
birbirine geçtiği bir alan. Bunu ana medyayla karıştırmamak lazım.
Vatandaş konuşuyor burada.
• Halkı anlamak, birebir kamuoyu araştırması yapma imkânı var. Twitter’da daha çok başkanlar takip ediliyor.
•
Ana akım medyada görünmeyen milletvekilleri için sosyal medya çok ciddi
bir fırsat. Hangi mecrada nasıl iletişim kurmak gerektiğini bilmek
gerekiyor.
Füsun Sarp Nebil
Turk.Internet.com
Genel Müdürü
•
Sosyal medya konusunda pek çok sosyal mecrada dünyanın 2. – 3. seviyede
kullanıcısıyız. Eğer böyleyse bu ortamın kullanılmaması çok akılcı
olmaz.
• Bugün etrafımızda kerameti kendinden menkul sosyal
medya danışmanları görüyoruz. Siyasilerin kendileri sosyal medyayı
öğrenmeli. Siyasetçinin bu alana girme hevesi varsa, kesinlikle eğitim
almalı.
• Obama’nın tecrübesinde de görüldüğü gibi; siyasetçiler daha çok bu ortamı kullanıcılarla iletişim amacıyla kullanmalı.
•
Yeni neslin özellikleri var. Bu nesil bizden farklı şeyler yapıyor.
Bunların takip edilmesi çok önemli! Bu alanın kendi dinamikleri var.
•
AK Parti diğer siyasi partilere göre sosyal medya konusunda daha
başarılı. Sosyal Medya'dan kaçmak yerine doğru kullanmak gerekli.
Atıf Ünaldı
İnternet Danışmanı
•
Eğer sosyal medyayı kullanacaksak bunu facebook, twitter özelinden
çıkaralım. Bu dijital de olsa, geleneksel de olsa sonuçta iletişimdir.
Sosyal medya şu an kontrol edemediğimiz bir alan ama bu böyle devam
etmeyecek.
• Sosyal ağları illa ki bildiğimiz de değil
bilmediğimiz alanlarda da olabilir. Yeni sosyal ağlar da Türkiye’den
çıkabilir Türkçe diziler ya da Türkçe rap gibi… Türkiye’den bir sosyal
ağ’ın kendi hinterlandımızda etkili olmaması için hiçbir neden yok.
Meltem Banko
Avukat / Sosyal Medya
•
Ancak insanlar sosyal medyada kendilerini hukuki anlamda güvende
hissetmiyorlar. Oradan karşıdan çıkacak problemlerin çözülemeyeceğini
düşünerek yer almak istemiyorlar. Türkiye’de hakaret ABD’de ifade
özgürlüğü olarak değerlendirilebiliyor. Eğer daha aktif kullanım
isteniyorsa gerekli hukuki altyapı sağlanmalı.
Emin Şen
Sosyal Medya 360/Genel Müdürü
•
Kullananlar seçim otobüsünde konuşur gibi konuşuyor. Elbette burası
bir propaganda alanı ama burada aynı dili kullanamazsınız.
• Sosyal medya 90’lar da olsa 28 Şubat olmazdı. Geleneksel medyadaki manipülasyonları çok daha hızlı şekilde aşabiliriz.
• CHP’de içerik üreten yok ama Leman gibi mizah dergileri CHP’ye katkı sağlıyor.
Metin Kahraman
Monitera Kurucu Ortağı
•
Facebook daha çok ailemiz gibi bir yer. Daha kapalı bir ortam ama
twitter daha ergen. 9,5 milyon twitter kullanıcısı var. Günlük atılan
tweet sayısı 8 milyon.
Mesut Karakaş
Dekatlon Yönetim Kurulu Başkanı
• Algıları çok değiştirmek mümkün değil, fan kültürü çok etkin çünkü. Beğenmediği içeriği, okumuyor, geçiyor.
• Sosyal medyanın temel konuları:
1) Kontrol: CHP ve AK Parti diye arattığımda yüzlerce sayfa çıkıyor.
Yani kontrol yok. Oysa yurt dışında kontrol muhakkak var. Parti
dışında parti adıyla kimse hesap açmıyor.
2) Kurumsallık: Farklı isimlerle hesaplar, çok sayıda hesaplar, var. Hesaplarda bir standart yok.
3) Özgünlük: İnternete özgü içerik yok. Obama zafer konuşması öncesinde ilk mesajını twitter’da paylaşmıştı.
Deniz Ergürel
Medya Derneği
Genel Sekreteri
•
Artık açık bir toplumuz. Bunu bir sosyal medya olarak değil de 21.
Yüzyıl devlet idaresi olarak düşünmek lazım. Dijital diplomasi. Yani
akıllı güç! İnternetin getirmiş olduğu imkânları sert bir şekilde değil,
akıllı bir şekilde kullanmak durumundayız.
• Çeşitli
algoritmalar vasıtasıyla orada neler olduğunu ölçümleyebiliriz. Mesela
ayran konusunu Türkiye nasıl algılıyor. Bunu anlayabiliriz. Gerçek
zamanlı ve global paylaşımda bulunmak önemli.
• Obama’da 150
kişilik bir ekip dijital diplomasiyi yürüttü. Ben Sayın
Cumhurbaşkanının bu işe liderlik etmesini çok önemsiyorum.
Burak Gültekin
AK PARTi Gençlik Kolları
Tanıtım Medya Başkan Yrd.
• Sosyal medyanın öneminin anlaşılması noktasında çok geç kalındı.
• Mahalle teşkilatlarına kadar twitter hesaplarımız var.
• Aktifliği arttırmak için 4 kez blog çalışması düzenledik.
• Slogan yarışması yaptık.
• AK Parti hayatınızda neyi değiştirdi, ölçtük. Bizim hesaplarımızı gençlik kolları yönetiyor.
Umur Gökhan Çiçek
İnternet Yayıncıları Derneği
Genel Başkan Yardımcısı
•
Artık bu mecralar yaşlandı ve yoruldu ama biz daha yeni strateji
oluşturuyoruz. Genç kitle sosyal mecralardan sürekli göç ediyor.
• Siyasiler kendi domainlerine bile sahip değiller. Kendi isim haklarını bile almadılar.
• Facebook nedir, hesap nedir, şifre nedir bilmeden orada olmamız da yanlış.
•
Kandilliden henüz yayın yapılmamışken kandillide çalışan biri
hesabından bilgileri paylaştı. Yani ne kadar stratejiler oluştursak da
herkesin elinde bir telefon var. Bazı şeyler engellenemiyor.
Doç. Dr. Ebru Özgen
Marmara Üniversitesi
İletişim Fakültesi
•
Kurumların her türlü stratejilerini facebook ve twitter üzerinden
yapılandırdığını görüyoruz. Gerçekten bir gün bu ortadan kalkarsa
kurumlar iletişim stratejilerini neye dayandıracaklar?
•
Kesinlikle her kurum kendi ortamlarını yaratmalı ve kendi hedef
kitlesiyle buluşmalıdır. Yani sosyal medyada olmakla var olmak aynı şey
değil. Yani her gün bir tweet atmakla bu iş olmuyor.
•
İnsanlar çeşitli şekilde motive olmak için ordalar. Sosyalleşmek,
saygınlık ihtiyacını karşılamak gibi... Yani interaktif biçimde bu
ortamın içinde yer almaları lazım.
Dr. Perrin Ögün Emre
Kadir Has Üniversitesi
•
Siyasiler facebook ve twitter’ı sadece bilgi vermek amacıyla
kullanıyor. Ama kendi gündemini oraya taşımıyor. Yani stratejisini bu
mecra üzerinden sokağa dökmüyor, sadece tamamlayıcı olarak kullanıyor.
Hadi Özışık
İnternet Medyası Derneği Başkanı
•
Eğer bizim siyasetçilerimize bakarsak sosyal medyanın siyasete etkisi
hiç olmaz. Örneğin twitter’da AK Partiye çok ciddi muhalefet var. Etkisi
olsaydı CHP, Ak Parti’yi geçerdi.
• Ama bu iş “Samsun’a
gittim, belediye başkanı çelenk koyuyor” diye tweet atmakla olmaz. En
iyi kullanan iki kişi var: Abdullah Gül ve Melih Gökçek.
• İnternet yasamız bile yok. Mail adreslerini bile bilmeyen milletvekilleri var.
Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan
Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
•
Bu ortamın içinde doğanlar bu işi çok daha iyi anlıyor. Cumhurbaşkanı
çok başarılı, çünkü özgün ve kendini samimiyetle paylaşıyor.
• Mecranın kendi dinamikleri var. Saman alevi gibi parlar ve söner, hızlı, gürültülü bir alan
•
“Pazarlama, pazarlama departmanına bırakılmayacak kadar önemli” diye
bir laf vardır. Sosyal medya da sosyal medyacılara bırakılamaz.
• İçerik çok önemli! Konuşmadan çok dinleme önemli.
•
Twitter çok öznel kullanılıyor. Twitter’da da olmama lüksümüz yok.
İtalya’da bir komedyen twitter’da propaganda yoluyla seçim kazandı. Çok
önemli sonuçları var.
M. Mücahit Küçükyılmaz
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Medya Müdürü
•
Sayın Cumhurbaşkanı’nın twitter’a girmesi çok ilginçti. Önce tereddüt
ettik ve tartıştık. Nasıl iyi bir şekilde var olabileceğimizi araştırdık
ve topluma örnek olmak istedik.
• Sosyal medya ile kurduğumuz ilişkide reşit değiliz. Sağladığı ciddi avantajlar var.
• İletim aracı değil iletişim ortamı.
• Çok ciddi geri bildirim sağlıyor.
•
ABD’deki gibi doğrudan liderle konuşmak niçin henüz erken? Orada bir
eleştirel kültür var. Bu Türkiye’de tam yerleşmiş değil. Cumhurbaşkanını
ikili ilişkiye sokacak reşit bir ortam yok.
Said Ercan
Uluslararası Sosyal Medya Derneği Başkanı
• Sosyal medyayı iletişim fakülteleri hala kabul edemedi. Twitter’da olanlar facebook’u beğenmiyor.
• Sosyal medya algısı çok oturmadı. Fenomen olmuş kullanıcılar da sosyal medya bilincine sahip değiller.
• Siyasiler sosyal medyayı bilmiyor. Siyasetçiler basit bir yer görüyor.
Prof. Dr. İzzet Bozkurt
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi / Kurucu Dekanı
• Sosyal medyada strateji olmayacaktır. Ancak bir kampanya yürütüldüğünde bunun stratejisi olabilir.
•
Başarısız kullanılıyor. Örneğin ABD’de seçim sürecinde adaylar
süzülerek geliyorlar politikaları oluyor ve bunu sosyal medyadan
orijinal içerik olarak sunuyorlar.
Prof. Dr. Nurhan Babür Tosun
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi
•
Siyasi partiler oluşturdukları genel stratejinin bir parçası olarak
sosyal medyayı kullanmalı. Sosyal medyayı taktik olarak kullanmalı.
Partiler bu konuda partilileri eğitmeliler. Partilerin görüşleriyle
çelişen tweetler atıyorlar.
ÖNERİLER:
•
Siyaset daha demokratikleşecek, katılımcılığı artacak, partilerin
yapısı değişecek, yerel yapılar ilçe binalarının kısıtlı mekânlarından
taşıyor. (Prof. Dr. Vedat Demir)
• Okullarda ideolojik insan yetiştirmek yerine sosyal medya eğitimi erken yaşlardan verilmeli. (Prof. Dr. Vedat Demir)
• Siyasi partiler sosyal medya stratejisi oluşturmalı (Fügen Toksü)
•
Milletvekillerinin sosyal medyayı bireysel kullanımı, siyasi partinin
kurumsal stratejisi doğrultusunda kurgulanmalı. (Fügen Toksü)
•
Gençlerin sosyal medya kullanımı iyi anlaşılmalı ve bu doğrultuda
siyasi partinin stratejilerini geliştirmesi gerekli. (Yrd. Doç. Dr.
Gülüm Şener Ulagay)
• Tüketici nasıl marka ile iletişime
giriyorsa, halk da sosyal medya üzerinden etkileşime girmeli. (Yrd. Doç.
Dr. Gülüm Şener Ulagay)
• Atışmak doğru bir yöntem değil.
Biri size internette hakaret etti diye mahkeme açacaksanız hiç açmayın.
Açacaksanız, çok alıngansanız orada olmayın. (Kürşad Oğuz)
• Anlık cevaplar verecek bir yapı oluşturulmalı (Atıf Ünaldı)
• Yakın zamanda karşılaşabileceğimiz Dijital savaşlara karsı güvenlik tedbirleri alınmalı (Atıf Ünaldı)
• İletişimde kullanılan üslup buyurgan ve ebeveyn olmamalı. (Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan )
•
Sosyal medya olarak mevcut siyaseti etkileyebiliriz. Gelecek seçimde
ilk defa oy verecek gençlerin %98'i sosyal medyada yer alıyor. (Emin
Şen)
• Sosyal medya ne kadar amatörse o kadar samimidir. (Prof. Dr. İzzet Bozkurt)
• Sansür kaldırılmalı. Sansür olduğu müddetçe demokrasiden bahsedemeyiz. Twitter’da çok ciddi sansür var. (Metin Kahraman)
•
İletişimde 1) görünüm 2) ses tonu 3) içerik çok önemli. Bunu sosyal
medyaya uyarlarsak samimi olmalıyız ve dilimize çok dikkat etmeliyiz.
(Prof. Dr. Nurhan Babür Tosun)
• Siyasilerimiz çok kibirli.
Takip etmiyor, dönmüyor, yönlendirmiyor. Sosyal medyada geç kalmanın
faturası ağır olabiliyor. (Said Ercan)