CHP Giresun Milletvekili
Selahattin KARAAHMETOĞLU'nun MİT Müsteşarı ve Beşir ATALAY ile ilgili olarak
15.11.2011 tarihinde Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle vermiş olduğu soru
önergesi.
Terör örgütü temsilcileriyle tarafınızdan görevlendirildiği konuşmalarından anlaşılan “devlet” görevlilerinin yaptığı görüşme kayıtlarının basında yer almasından sonra tartışmalar farklı boyut almıştır. Daha önce de “biz görüşmüyoruz, devlet görüşüyor”, “görüşmeyi ispatlamayan şerefsizdir” diye ifade ettiğiniz görüşmelerin “Türkiye’yi hazırlamak” adına yapıldığı konuşma kayıtlarında geçmektedir. Çok daha vahim sözlerin de yer aldığı konuşmanın basında yer almasından sonra, Devlet Bakanı Beşir ATALAY “risk alarak bu sorunların çözüleceğine” dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu bağlamda:
Özel temsilciniz sıfatına Hakan FİDAN’ın seçilme nedenleri nelerdir? Daha sonra MİT Müsteşarlığına getirilen FİDAN’ın, bu görüşmelerle atandığı görev arasında bir ilişki var mıdır? Yapılan görüşme sonucundan haberiniz olmuş mudur? Terörle mücadelede bu görüşmeler ne gibi katkılar sağlamıştır? Devlet Bakanınız Beşir ATALAY’ın risk alarak sorunların çözüleceğine dair açıklaması düşünüldüğünde bu yöntemin terörle mücadelede ülkemize sağladığı fayda sizce nedir? Kayıplarımızdaki artışın nedeni sizce nedir? Yakın zamanda yine temsilcileriniz aracılığıyla bu gibi görüşmeler yapılmış mıdır? Yapılmışsa ne zaman yapılmıştır?03.02.2012 tarihinde Başbakan
Yardımcısı Beşir ATALAY tarafından soru önergesine verilen yanıt
:
2937 sayılı Devlet İstihbarat hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu uyarınca, ülkenin anayasal düzenine yönelik tehdit unsurlarının başında gelen terör örgütlerine karşı, devletin tüm kurumlarıyla birlikte yürütülen mücadeleye gerekli desteğin sağlanması amacıyla yapılacak her türlü girişim, MİT Müsteşarlığının asli görevleri arasında yer almaktadır. Müsteşarlık, bu görevlerini yerine getirirken, istihbarat teşkilatı olmanın vazgeçilmez zorunluluğu olarak faaliyetlerini, 2937 sayılı kanun ve diğer ilgili mevzuat uyarınca gizli faaliyet usul, prensip ve teknikleri çerçevesinde yürütmekte, 2937 sayılı kanunun 27’nci maddesinde de bu görev ve faaliyetlere ilişkin her türlü bilgi ve belgenin istihsal ve ifşası suç olarak kabul edilmektedir. Müsteşarlık, istihbari çalışmalarını ilgili mevzuata uygun şekilde ve terörle mücadele konusunda yürütülen faaliyetlerin bir parçası olarak yerine getirmektedir.