BAŞBAKANA SUİKAST İDDİALARI MİT KAYNAKLI MI?
Cumhuriyet
Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu Başbakan’a
suikast iddialarını TBMM gündemine taşıdı.
Hükümetin içine düştüğü çaresizlikten kurtulmak için bir kahramanlık öyküsüne ihtiyacı olduğu, bu sebeple yeni tertipler planlandığı iddialarını hatırlatarak Başbakan’a sorular yönelten Karaahmetoğlu önergesinde gazete haberlerini, Hayrettin Karaman’ın “ amme hukuku için bir kişiden, gruptan ya da bölgeden vazgeçilebilir” sözlerini hatırlattı. Melih Gökçek’in, İHH Başkanının, Başbakanlık Müşavirinin açıklamalarının sürecin bir parçası olup olmadığını sordu. Karaahmetoğlu Başbakan’a MİT ve AKP derin devlet mi inşa etti ve “iki polis bir savcı ile cemaati terör örgütü yaparım” şeklinde bir ifadeniz oldu mu diye sordu. İHH Başkanının “şu anda Türkiye’de bir suikast timi var ve biz nereden geldiklerini biliyoruz, bizi öldürüp kaos ortamını büyütmek için geldiler” şeklindeki ifadeleri doğru ise beyefendinin bahsettiği timler ve nereden geldikleri tespit edilmiş midir, İHH Başkanının bilgisine başvurulmuş mudur diye sordu.
TÜRKİYEDEKİ SUİKAST TİMİNİN NEREDEN GELDİĞİNİ BİLİYORUZ DİYEN İHH BAŞKANININ BİLGİSİNE BAŞVURULDU MU?
Melih Gökçek’in kendisine yönelik suikast girişimi olabileceği yönünde açıklamalarını da soran Karaahmetoğlu’nun soru önergesi şu şekilde:
18 Şubat 2014’de bir gazete Başbakan’a suikast girişimi olacağı ve MİT’in sorumlu tutulacağı yönünde haberleri manşetten vermiştir. Yine başka gazetelerde konu ile ilgili benzer içerikte haberlere yer verilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı da kendisine yönelik suikast iddialarından bahsetmiştir. Bu gazetelerden birinde “Cemaat’in suikast timleri harekete geçti, artık can alacaklar” şeklinde yazılar kaleme alınmıştır. İHH Başkanının bu haberler öncesinde“şu anda Türkiye’de bir suikast timi var ve biz nereden geldiklerini biliyoruz, bizi öldürüp kaos ortamını büyütmek için geldiler” şeklinde ifadeler kullandığı basında yer almıştır. Bir köşe yazarının 30 Ocak 2014’de hükümetin içine düştüğü çaresizlikten kurtulmak üzere bir kahramanlık öyküsü hazırlığında olduğunu ifade ettiği yazısı ve kamuoyunda hükümetinize yakın olarak bilinen gazetelerin haberleri takip edildiğinde konuyla ilgili ciddi kuşkular ve yanıt bekleyen sorular ortaya çıkmaktadır. Bu hususta:
1. Bu gazetelerde suikast tertibi ile ilgili haberlerin bilginiz dâhilinde ve yeni bir algı operasyonu olduğuna dair iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
2. İHH Başkanının “şu anda Türkiye’de bir suikast timi var ve biz nereden geldiklerini biliyoruz, bizi öldürüp kaos ortamını büyütmek için geldiler” şeklinde ifadeler kullandığı iddiaları doğru mudur? Şayet doğru ise beyefendinin bahsettiği timler ve nereden geldikleri tespit edilmiş midir? Bu hususta İHH Başkanının bilgisine başvurulmuş mudur?
3. Hayrettin Karaman’ın “Amme hukuku için bir kişiden, gruptan ya da bölgeden vazgeçilebilir” sözleri sizce ne anlama gelmektedir? Bu sözlerin bugün siyaseten birlikte yürüdüğünüz kişilerde korku yarattığını düşünüyor musunuz? Başbakanlık Müşaviri Hamdi Kılıç’ın“devlet ürpertici hamleler yapabilir” sözleri sürecin geleceğine yönelik bir işaret midir?
4. Bu kişilerin olası senaryolara yönelik kaygı verici açıklamaları yapmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? MİT ve AKP derin devlet mi inşa etmiştir?Bu açıklamalar ile ilgili adli ve idari hangi işlemler yapılmıştır?
5. Bu yönde haberlerin kontrolünüzde olduğu iddia edilen basın yayın kuruluşlarında yer alması sürecin MİT tarafından organize edildiği iddialarına neden olmaktadır. MİT’in suikast girişimini önleyici tedbirler almak yerine bu kuruluşlarla bilgi paylaşması iddiaları hakkında düşünceniz nedir? Ülkemizin geçirdiği bu kritik süreçten yeni mağduriyetler yaratarak çıkabilmeniz için korkunç senaryoların hazırlandığına ve MİT’in bu süreci yönettiğine ilişkin iddiaları açıklar mısınız?
6. “İki polis bir savcı ile Cemaat’i terör örgütü yaparım” şeklinde bir ifadeniz olduğu iddiaları doğru mudur? Bir Başbakan olarak Hâkim de Savcı da benim anlayışına mı sahipsiniz?
7. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı kendisine yönelik suikast girişimi olabileceğini basın yayın kuruluşlarında anlatmak, oğluna bir mektup yazmak dışında konu ile ilgili savcılığa müracaatta bulunmuş mudur?
8. Bu haberler dışında, İstanbul’da görevli 20 polis memuruna istihbarat eğitimi verildiği, bunların güven timi gibi sokağa salındıkları, bunların illegal işlerde kullanılacağını iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
9. Ülkemizin geleceğini ilgilendiren seçim sürecinde suikast gibi vahim iddiaların, tertiplerin yaşanmaması konusunda gerekli birimlerce tedbir alınmış mıdır?
FİSKOBİRLİKTEN ÇIKARILAN YA DA NORM KADRO NEDENİYLE SÜRÜLEN PERSONELİN AÇTIĞI DAVALARFİSKOBİRLİKTEN KIDEM TAZMİNATINI ALAMAYAN PERSONEL
Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu Fiskobirlikten ayrılan personelin kıdem tazminatlarını sordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması için TBMM Başkanlığına yeni bir soru önergesi veren Karaahmetoğlu Fiskobirlikten çıkarılan, norm kadro uygulaması ile sürgün edilen personelin açtığı davaları gündeme taşıdı.
FİSKOBİRLİK NORM KADRO UYGULAMASI SEBEBİYLE AÇILAN DAVALAR
Fiskobirliğin kaç personeline ne kadar kıdem tazminatı borcu olduğunu ve bu güne kadar ödenmeyen kıdem tazminatlarının hukuki gerekçesini soran Karaahmetoğlu’nun önergesi şu şekilde:
1. Fındık Üretici Birliği Fiskobirlik,2007-2014 yılları itibarıyla birlikten ayrılmış kaç personeline, kaç Türk Lirası kıdem tazminatı ödemiştir?
2. 2007-2014 yılları arasında kurumdan ilişiği kesilmiş personelden kıdem tazminatını alamamış personel bulunmakta mıdır, kaç kişidir? Bu kişilerin kıdem tazminatlarının bu güne kadar ödenmemiş olmasının hukuki gerekçesi nedir?Bu şekilde ödenmemiş kıdem tazminatı miktarıne kadardır? Fiskobirliğin dava yolu ile mahkûm olduğu kıdem tazminatı tutarı –fer’ileri de dâhil olmak üzere – ne kadardır?
3. Fiskobirlik ve bağlı iştiraklerinin norm kadro uygulaması sebebiyle hakkında açılan dava sayısı nedir? Norm kadro uygulaması ve özlük haklarını içeren davalar sonucunda mahkûm olduğu tazminat tutarı nedir?