ÇOCUKLARIMIZA ONURLA MİRAS BIRAKACAĞIMIZ BİR TÜRKİYE İÇİN: EVET
Hepimiz bir hedef uğruna evet veya hayırcı olduk. Her bir bireyin amacında bir ülke sevdası var. Bir memleket sevgisi var. Bir gelecek kaygısı var.
Ancak; bu toplumun her bireyinin, her bir seçmeninin, oy gibi çok değerli bir tercih aktörünü başkalarının yanlış yönlendirmesiyle değil de bilinçli olarak, okuyarak öğrenerek kullanmasını isteriz.
Hayır kampanyası yürüten siyasi parti ve grupların söylemlerini dikkatle takip ediyoruz.
Maddelerin hangisi üzerinde bir itirazları var? Hiçbiri !
Oylanacak olan tarihi anayasayı kişiselleştirmek dışında yapabilecekleri başka bir şeyde yok zaten.
Onun anayasası, bunun anayasası... Bu mudur yapabileceğinizin en iyisi?
Ortadaki anayasadır, beğenirsin veya beğenmezsin. Oylanan anayasa, kişiler değil !
Kandırmayın milleti.
Bu bir siyasi seçim değil. Referandum! Halka bir konu hakkında tercihinin sorulması.
İşte iki tane anayasa, buyur milletim geleceğini belirle. Budur oylama. Kandırmaya çalıştığınız bu aziz millet sizlere en güzel cevabı her zaman olduğu gibi sandıkta verecektir.
Hatta bir parti lideri mitinglerde, “iktidara gelirsek anayasayı değiştireceğiz” diyor. Ne kadar komik duruma düştüğünü milletimizin takdirine bırakıyorum.
Peki bu itiraz, yürütülen bu hayır kampanyaları niçin?
Bariz sebepleri var ama, kendileri yapamadıkları, kıskandıkları, Güçlü Türkiye gibi yüce bir hedefleri olmadıkları için diyerek ironik bir yaklaşımla geçiştirelim.
Gerçek amaçları yıllar sonra belgesellerde yayınlanacak.
Bugün, Menderes’in, Deniz Gezmiş’in, Madımak’ın, 28 Şubat’ın belgesellerini izledikçe gerçekleri yıllar sonra öğrendiğimiz gibi bunu da öğreneceğiz.
Hayır diyeceklere soruyorum;
Çocuk istismarının anayasa ile güvence altına alınmasına hayır mı diyeceksiniz?
Kişisel bilgilerin kolaylıkla elde edilebilmesi, fişlenme tarih oluyor, hayır mı diyeceksiniz?
Ordudan atılan personelin, “niçin?” diye sormasına müsaade ediliyor,
Sivillerin askeri mahkemede yargılanmasına dur deniliyor,
HSYK’yı tüm hâkim ve savcıların seçmesinin önü açılıyor, buna da mı hayır diyeceksiniz?
HSYK’nın ihraç kararlarının yargı denetimine açılmasına mı hayır diyeceksiniz?
Anayasa Mahkemesinin daha geniş ve katılımcı bir şekle dönüşmesine mi hayır diyeceksiniz?
Aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olabilmeye,
Grev hakkının önündeki engellerin kaldırılmasına,
Memurlara toplu sözleşme hakkı verilmesine,
Yurtdışına çıkış özgürlüğünün genişletilmesine mi hayır diyeceksiniz?
Vatandaşların Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilmesine mi hayır diyeceksiniz?
İnsan hakları ihlallerinde Avrupa Mahkeme kapılarında uğraşmayıp Türkiye İnsan Hakları Mahkemesi kurulmasına da mı hayır diyeceksiniz?
Tüm bunları bildikten sonra hayır mı diyeceksiniz?
Yoksa birileri size gerekçesini söylemeden, ispatlamadan “hayır diyeceksin” dediği için mi?
Ortaya konulan, aslında konulamayan argümanlar incelendiğinde meydanlar en güzel cevabı veriyor. Göremediğimiz bir cevapta medyanın çok uzağında. İhtilaller yaşamış, özgürlükleri ellerinden alınmış, saçma sapan işkence ve kısıtlamalara maruz kalmış ülkücü ve sol görüşlü vatandaşlarımız en sıkı EVET’çiler.
Netice itibarı ile milletimize güveniyoruz. Takım tutar gibi parti desteklemek gerilerde kaldı.
Milletimiz okuyor. Milletimiz gerçekleri araştırıyor.
Ve 12 Eylülde de bunun en güzel tezahürü sandıklara yansıyacaktır.
Av.Behice ÇAVUŞOĞLU
AK PARTİ Giresun
İl Kadın Kolları Başkanı