Zafer Bayramı, 1922 yılının 26 Ağustos’unda başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bir bayramdır.
30 Ağustos, günümüzden 91 yıl önce kazandığımız destansı zaferin adıdır. 26 Ağustos’ta başlayan ve 9 Eylül’de Emperyalizmin İzmir’de denize döküldüğü yerde, sonlanan bağımsızlık yürüyüşümüzü simgeleyen bir kahramanlık destanıdır. Türk milletinin içinden çıkan Türk ordusunun bayram günüdür.
Dünyanın büyük güçlerini dize getiren ve Türk Milleti’nin gerçek karakterini bir kere daha dosta-düşmana gösteren 30 Ağustos zaferi, milletimizin ve kahraman ordumuzun açtığı altın bir sayfadır. Bu zafer, yok edilmeye ve elinden bağımsızlığı alınmaya çalışılan bir milletin var olma mücadelesinin göstergesidir.
26 Ağustos 1922 tarihinden önce Yunan mevzilerini denetleyen Cemiyet-i Akvam (Birleşmiş Milletler) üyeleri Atatürk’e ‘Bu mevzileri nasıl geçeceksiniz?’ diye sorduklarında aldıkları yanıt “Türk askeri ayağını basar ve o mevzileri geçer.”olmuştu.
Çünkü; O Milletini yaşatıp yükseltmesini bildiği gibi Milletine yol gösteren, zafer kapılarını açan, tarihe şan veren, insanlığın kaderine hükmeden ve de medeniyet ufuklarına ışık tutan ender kahramanlardan biriydi…
Bu zafer; Atatürk’ün önderliğinde, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, devletin varlığı ve bağımsızlığı temelinde mücadele edenlerin, yokluğa, yoksulluğa, haksızlığı, işgale ve zulme baş eğmeyenlerin, inananların zaferidir.
Bu zafer bir kez daha göstermiştir ki; Türk milleti, bağımsızlığına, birliğine ve gelişmeye olan isteğine karşılık önüne çıkan büyük engelleri her dönemde ortadan kaldırmış, her dönemde birlik ve beraberliğini korumuş ve bu birlik içerisinde önüne çıkan her engeli aşmıştır.
Gazi Mustafa Kemal ve dava arkadaşları öncülüğünde yapılan kurtuluş mücadelesi, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle zirveye tırmanmış ve burada söken zafer şafağ,ı son yurdumuzun talihini, kaderini ve akıbetini aydınlatmıştır. Böylelikle Türk milletinin varlığına kast eden günümüzde de şekil değiştirmiş emperyalist mihraklara ve taşeronlarına Dumlupınar’da acı ve kati bir ders verilmiştir.
Esaretin reddi, boyunduruğun defi, köleliğin ve bağımlılığın tarihe gömülmesi elbette 30 Ağustos faziletinin ve kahramanlığının destansı bir sonucu olmuştur.
Milletimizin rızası, bilgisi ve iradesi dışında dayatılan sömürgeci plan, proje ve senaryolar önce Dumlupınar’da yırtılmış ve ufalanmış, sonra da kalan artıklar İzmir’den denize süpürülmüştür.
Cumhuriyetin ilanı ile neticelenen bu muhteşem başarı; Türk milletinin kendi topraklarında asla yenilemeyeceğinin, belinin bükülemeyeceğinin ve varlığının yok edilemeyeceğinin ispatı olarak geleceği tayin etmiştir. 30 Ağustos Zaferinden birliğimize, dirliğimize ve hayat hakkımıza günümüzde de göz koyan gafiller mutlak anlamda ders ve ibret çıkarmalıdır.
Bu itibarla; hayale kapılıp ayrı toprak, yanlışa düşüp ayrı bayrak ve ihanete girip ayrı devlet peşinde olanlar geçmişin kudretinden lazım gelen mesajları mutlaka almalıdır.
30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle elde edilen muazzam zaferin 91. yıldönümünde herkes bilmelidir ki; Taksim edilecek vatanımız, ayıracak insanımız, peşkeş çekilecek değerimiz, çizilecek sınırımız ve parçalanacak devletimiz asla yoktur ve olmayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle; kutsal vatanımızın varlığı ve bağımsızlığının dünyaya kabul ettirildiği 30 Ağustos Zaferi’nin 91. yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kurucu kahramanları, büyük Türk milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnet duygularımla anıyor ve milletimiz ve onun içinden çıkan Türk Ordusunun zafer bayramını MHP İl teşkilatı adına kutluyorum.
Dr. Orhan ERZURUM
Milliyetçi Hareket Partisi
İl Başkanı