Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; FİSKOBİRLİK'te, özellikle son yıllarda maaş alamayıp baskı ve sürgün tehdidiyle kurumlarından ayrılmak zorunda bırakılan çalışanların mağduriyetlerini sizlerle paylaşmak üzere gündem dışı söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, polis teşkilatımızın kuruluşunun 168’inci yıl dönümü nedeniyle tüm çalışanlarını kutluyorum.
FİSKOBİRLİK,
4572 sayılı Kanun ile getirilen özerkleşme öncesi, 2000 yılı itibarıyla
2517 personel istihdam etmekteydi.
Bu tarihe kadar personelin tüm özlük hakları, atamaları, işe alım
süreci Bakanlık kontrolü ve denetimindeydi. 4572 sayılı Kanun'un
yürürlüğe girmesiyle personele herhangi bir seçim hakkı ve kamu
personeli havuzuna girme imkânı tanınmamıştır. Aynı özlük hakları
ile FİSKOBİRLİK ve bağlı kooperatiflerinde özerklik statüsüne tabi
çalışmaya devam etmişlerdir. Hâlbuki, 4572 sayılı Kanun'un geçici
maddesi ile bakanlıklarda görev yapan 230 kişi devlet memurluğu
kadrosuna geçirilmiştir. 2000 yılı sonrasında yeniden yapılandırma
sürecinde personel norm kadro uygulamasına gidilmiştir. Bunun sonucunda
personel tasfiyesine başlanmış, 2006 yılı itibarıyla personel sayısı
695'e kadar düşürülmüştür. 2006 yılında, emekliliğe hak kazanan veya
emekliliğine az kalan personele işten ayrılması
için teşvik verilerek emekliliği sağlanmıştır. 2007 yılından sonra,
FİSKOBİRLİK ve bağlı kooperatiflerinin yapılan her genel kurulunda,
yaşanılan ekonomik kriz, mali kriz bahanesiyle personel norm kadro
sayısı üzerinde tadilata gidilmiş, sürekli bir şekilde
personel sayısı azaltılmıştır. Bu süre zarfında ayrılan personelin
verdiği dilekçeler incelendiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e
maddesi yani sözleşmenin fesih hakkı sebep gösterilmekte, işveren tarafından ücret indirimi, tayin, mobbing
uygulanması yoluyla işten ayrılmaya zorlandığı dikkati çekmektedir.
01/12/2007
tarihi itibarıyla Fiskobirlik ve bağlı kooperatiflerinin personel sayısı
611 idi. Bugün ise bu sayı
yaklaşık 160’a düşmüştür. 2007-2012 yılları arasında yaklaşık 460
personel istemeyerek işten ayrılmak zorunda kalmıştır. Fiskobirlik
çalışanlarının kurumlarından ayrılmadan önce kendilerinin de kamu
kadrolarına alınmalarına ilişkin talebi, özerklik gerekçesiyle
ilgili bakanlık tarafından reddedilmiştir. Ancak, özerkleşme öncesinde
personel atamalarının hepsinin bakanlık oluruyla, hiyerarşik bir şekilde
yapıldığını unutan yetkili makamlar çalışanların taleplerine kayıtsız
kalmışlardır. Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım
Kredi Kooperatifleri Birliği, Et ve Balık Kurumu gibi diğer kurum ve
kuruluşların personeli, kamu personeli statüsüne tabi istihdam edilmeye
devam edilmişlerdir.
AKP Grup
Başkan Vekili ve Giresun Milletvekili Sayın Nurettin Canikli, bu sorunu
en iyi bilen kişilerdendir.
Fiskobirlik yönetiminin keyfî uygulamayla personel kıyımı yaptığını,
yönetimi hedef alarak “Bir işçi dahi çıkaramazsınız.” diye uyaran ve
kamuoyu önünde mağduriyetlere vurgu yapan konuşmalar dışında seyirci
kalmıştır. Bir taraftan da Fiskobirlik’in özerk bir
kuruluş olması sebebiyle müdahalede bulunamadıklarını, ama “Elimizden
gelen desteği vermeye devam edeceğiz.” diyerek bolca umut dağıtmıştır.
Personelin yeniden işe alınmaları noktasında mücadele edeceklerini,
gerekirse diğer alanlarda işe koymak için çalışma
başlatacaklarını söylemişlerdir.
Hükûmet,
birliklerle ilgili son düzenleme sırasında Sayın Canikli'nin söz verdiği
şekilde, bu mağduriyete son
verebilmesi mümkün iken bunu yapmamıştır. Bu konuşmayı Sayın
Canikli'nin çok iyi bildiği ve kabul ettiği bir gerçeği paylaşmak üzere,
FİSKOBİRLİK'ten tehditle, zorlamayla ayrılan personel adına konuyu
sizlerle paylaşmak amacıyla yapıyorum. Size güvenen, verdiğiniz
sözlere itibar eden bu emekçilerin duygularını, lütfen, sömürmeyin,
yasal düzenlemeyi de yaparak bu mağduriyete, lütfen, son verin diyorum
ve hepinizi saygıyla tekrar selamlıyorum.