Sosyal medya çağında yeni polemik… Görevi doğru haber vermek olan gazeteciler twitter’da her şeyi yazabilir mi?.. Mesala rakip TV yorumcusunun programına son verildiği gibi… İngiliz gazeteci Dan Wootton twitter hesabından Amerikalı ünlü televizyoncu Larry King’in halefi olarak görülen ünlü televizyoncu Piers Morgan’ın CNN’deki programının askıya alındığını yazınca ortalık karıştı.
İddiayı gören İngiliz Channel 4 sunucusu Jon Snow iddianın
doğruluğunu araştırmadan, iletiyi olduğu gibi retweet etti ve işler
kontrol çıktı. Dedikodu, twitter’da büyük bir hızla yayıldı, büyük yankı
uyandırdı. Bir süre dedikodunun yayıldığı “Dan Wootton” hesabının sahte
olduğu ortaya çıksa da Snow’un bir gazeteci olarak emin olmadığı bir
haberi duyurması tartışma yarattı. Olay sonrasında bir gazetecinin
yazabileceği bir iletinin sonuçlarının neler olabileceği görüldü ve
gazetecilerin twitter’ı nasıl kullanmaları gerektiği konusu gündeme
geldi.
Reuters çalışanı Felix Salmon haber siteleri altında yazılmadıkça
twitter’da yazılanların gazeteciyi bağlamayacağını, gazetecilerin sosyal
paylaşım ağlarında normal birer vatandaş gibi arkadaşları ile
konuşurcasına yazmaya hakları olduğunu savundu. Fakat çoğunluk Snow’un
bu iletinin “yalan” olduğunu anlaması için sadece “Dan Wootton” adına
açılan sahte hesapta önceden yazılmış iletilere bakmasının yeterli
olduğunu söyleyerek, hiçbir araştırmaya gitmeden olduğu gibi iletiyi
paylaşmasını eleştirdi. Örneğin teknoloji yazarı, gazeteci Dan Gillmor
ise konuyla ilgili tweet’inde “Bir Twitter gerçeği: Burada dedikoduların
havada uçuştuğu bir gerçek. Eğer sansasyonel tweet’ler konusunda
şüpheniz varsa, bir yanlış yapıyorsunuz demektir” diye yazdı. Eski ABC
çalışanı ve Columbia ÜniversitesiProfesörü Richard Wald ise
gazetecilerin sosyal paylaşım ağlarında ne yazdıklarına dikkat etmeleri
gerektiğini belirterek, “Gazeteciler internet üzerinde yayın yapmadan
önce olayın doğru olduğunu birkaç kaynaktan onaylatmalıdır” diye
konuştu.
Obama da twitter gazeteciliği kurbanı
Twitter’ın gazeteciler tarafından nasıl kullanılması gerektiğine dair ilk tartışmalar ABD Başkanı Barack Obama’nın şarkıcı Kanye West’e bir röportaj sırasında ‘ahmak’ demesinin twitter üzerinde bir gazeteci tarafından paylaşılmasıyla başlamıştı. CNBC’ye kayıt dışı konuşan Obama, West’in şarkıcı Taylor Swift’e gerçekleştirdiği kaba tutumla ilgili ‘ahmak’ yorumunu yaptı. Konuşmaya şahit olan bir ABC televizyonu muhabiri olayı twitter hesabı üzerinden paylaşınca, büyük tepki çekti. Olayın tepkiler üzerine ABC sözcüsü, “Yapılan yanlıştı. CNBC ve Beyaz Saray’dan özür diliyoruz. Bu olayın tekrarlanmayacağına dair garanti veriyoruz” açıklamasında bulundu. 2009’da yaşanan bu olay sonrasında ABD twitter ve gazeteciliğin bir arada kullanımının etik olup olmadığını tartışmaya başladı. Bazı gazeteciler meslektaşlarını eleştirirken, Poynter Enstitüsü gazetecilik etiği uzmanı Kelly McBride, “Önünde mikrofon açıkken oturuyorsan bunun herhangi bir yerde yayınlanabileceği ihtimalini hazır olmalısın. Başkan da olsan bunu bilmen gerekir. Söylediğin şey internette yer alabilir” dedi.
Haber kaynağı twitter olan var
ABD’nin Minneapolis eyaletindeki WCCO-TV çalışanı gazeteci Jason DeRushg da twitter’ı 2007 yılından bu yana kullanıyor. DeRushg twitter’daki takipçilerine aklına takılan soruları yöneltip haber yapıyor.
Bloomberg iki yıl önce yasakladı
Bloomberg’de çalışan gazetecilerin Mayıs 2009’dan alınan bir kararla kanala ait haberleri twitter benzeri sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmaları yasaklandı. Kanal yönetimi “Çalışanlar internetteki haber siteleri üzerinde, sosyal paylaşım siteleri ve bloglar üzerinde haber paylaşamaz” kararını alarak, tüm çalışanlarının bu kurala uymasını istedi.
Kamusal alan tarifi değişmeli
PROF. DR. ORHAN TEKELİOĞLU (Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı): Sosyal medyadediğimiz mecra kamusal alan. Artık kamusal alan tarifinin genişlemesi lazım. Herkes yazdıklarınızı okuyabiliyor. Herkesin açıkça okuyabileceği bir yere koyduğunuz zamansorumluluğu da paylaşıyorsunuz. Hukuki sorumluluk da elbette bunun içinde. Biri hakkında ‘beş para etmez’ yazmam, aynı şeyi birine kahvede söylememe benzemiyor. Doktorların mesela reklam yapması yasak. Ama biri çıkıyor bir ameliyatı ne kadara yaptığını yazıyor. O zaman reklam yasağını ihlal ediyor. Paylaştıklarınız kişisel olabilir ama çıktığınız alan kişisel değil. Hiç tanınmamış biri bile olsanız, tanımadığınız başka biri hakkında iftira atsanız yine bunun hukuksal sorumluluğu var.
Gazeteci etik ilkelere uymalı
FİKRET İLKİZ (AVUKAT): Yazılı basında olduğu gibi sosyal medyada da her meslek grubu kendi etik ilkelerine uymalıdır. Başka bir mecra olması nedeniyle kimse yargıdan muaf değildir. Elektronik ortamdaki yayınlarda da kişiler meslek ilkelerine uygun davranmalıdır. Ama bu mutlaka cezalandırılması anlamına gelmiyor. Eğer bir şahıs kendi meslek ilkelerine uygun davranmasına rağmen, bir suç meydana gelirse Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ya da özel ceza kanunlarının genel hükümleri uygulanabilir. TCK’nın 6. maddesinde basın-yayın fiilinden ne anlaşılması gerektiği tanımlanmıştır. Bu tanım içerisine internet ortamında yapılan yayınlar da girmektedir. Dolayısıyla birinci kural meslek etik ilkelerine uygunluk, ikinci kural ise hukuka uygun davranmaktır. Buradaki mesele şudur: İnternet dünyanın bulduğu en önemli özgürlük alanıdır ve bu alan korunmalıdır. İnternet ortamı ifade özgürlüğünün en geniş kullanılabileceği mecradır. Ancak burada da meslek etik ilkelerinin ve hukukun gözetilmesi gerekir.
Gazeteci kimliği devam eder
HALUK ŞAHİN (GAZETECİ): Sosyal medya ortamında gazeteci ile gazeteci olmayanları birbirinden ayırmak gerekiyor. İngiltere’de bir mahkeme gazetecinin gazetecilik kimliğinin sosyal medyada da devam ettiğine dair bir karar vermişti. Bu yüzden gazetecinin bu mecrada da kendi mesleki filtre vedenetim mekanizmalarını kullanması gerekiyor. Paylaşılan bilgi sadece bir söylentiden ibaret ise bunun belirtilmesi gerekiyor. Yani gazetecinin sorumluluğu sosyal medyada da devam etmektedir.
Gazetecilik dolayısıyla kazandığı inanırlığı sosyal medyada kötüye kullanmaya hakkı yok. Buna karşılık sıradan yurttaş için aynı şeyi söyleyemeyiz. Yanlış bir bilgi ile başka insanlara zarar vermiş bir gazeteciye mesleki yaptırımların uygulanması gerekir. Ancak bir yurttaşa karşı yalnızca hukuki yaptırımlar uygulanabilir. Gazetecilik dışında diğer meslek grubundaki kişiler de aynı şekilde sosyal medya ortamında mesleki etik ilkelerine uygun davranmalıdır
Milliyet