SN.KILIÇDAROĞLU YİNE ÇARK EDİYOR, SN.BAHÇELİ TAKİP EDİYOR
Bilindiği üzere 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılan halkoylaması (referandum) ile 1982 Anayasasının 26 maddesinde değişiklik yapan kanun teklifi %58 gibi bir çoğunlukla kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Bu Anayasa değişikliğinin (halkın iradesinin) yürürlüğe girmesi için acil olarak TBMM'de gerekli uyum yasalarının çıkarılması gerekmektedir. AK PARTİ hükümeti ve TBMM grubu bu istikamette çalışmalarını başlatmış ve sürdürmektedir. Örneğin 06.10.2010 Çarşamba günü Anayasa Mahkemesinin üye sayısı yeni anayasa ile 11 den 17 ye çıkarıldığı, bunun 4 tanesinin Anayasa Mahkemesinin yedek üyeleri arasından seçildiği için kalan 2 üyeden 1' i Sayıştay Genel Kurulunca seçilmiş olan 3 üye arasından seçilmek üzere 3 tur oylama yapılmış ve 3' cü tur sonunda Sayıştay üyesi Sayın Hicabi DURSUN Anayasa Mahkemesinin 16. Üyesi olarak seçilmiştir. Yine Anayasa Mahkemesinin 17. Üyesi önümüzdeki hafta Türkiye Barolar Birliğinin seçmiş olduğu 3 üye arasından TBMM' de yapılacak olan oylama ile seçilecektir.
Görüldüğü üzere 12 Eylül 2010 tarihinde milletimiz; %58 gibi bir çoğunlukla kabul etmiş olduğu 26 maddelik Anayasa Değişikliğini ve buna bağlı uyum yasalarının biran önce çıkarılması talimatını TBMM' ye vermiştir. Aynı şekilde milletimizin %42 gibi çoğunluğu da bu Anayasa Değişikliği yetersizdir yeni bir anayasa yapılmasına ihtiyaç vardır talebinde bulunmuştur.
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, milletimizin bu iki talebini de dikkate alarak 12 Eylül 2010 tarihinde Evet diyenlere, Hayır diyenler ve hatta bilinçli olarak referandumda geçersiz oy kullanan ve oylamaya katılmayanlara dahi teşekkür etmiştir. Başbakanımız konuşmasında artık bundan sonra TBMM' nin milletimizin taleplerine duyarsız kalmayacağına, verilen talimatı dikkate alarak uyum yasalarının çıkarılacağını ve yeni bir Anayasa için çalışmaların parti grubumuzda başlatılacağını, diğer siyasi partilerin de kendi anayasa taslaklarını hazırlamalarını 2011 seçimlerinin ardından kurulacak uzlaşma komisyonlarında değerlendirilecek ve üzerinde en fazla en üst düzeyde uzlaşılmış yeni bir Anayasa hedeflediklerini açıklamıştır.
Sn. Kemal KILIÇDAROĞLU, 03 Mart 2010 tarihinde ''Bu parlamentonun Anayasa değişikliğini yapmaması gerektiğini'' belirtmişti.
Sn. Devlet BAHÇELİ ise 12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği öncesinde her türlü görüşme önerisini reddetmiş, bu meclisin Anayasa Değişikliğini yapamayacağını belirtmiş, ancak erken yapılacak bir seçim sonucu oluşacak yeni bir meclisin Anayasa Değişikliği yapması gerektiğini belirterek Anayasa Değişikliğine karşı çıkmıştır.
Şimdi ise Sn. Kemal KILIÇDAROĞLU yine her zamanki gibi çark ederek Anayasa değişikliğini çok istiyoruz, hemen yapalım, bir haftada yapalım demektedir.
MHP Genel Başkanı Sn. Devlet BAHÇELİ ve kurmayları ve ilbaşkanları referandum sonuçlarının akabinde 1 hafta süre ile %42' lik Hayır oyunun (Sn. Kılıçdaroğlu' nun %42' nin %32' si bize ait lafı üzerine) büyük bir bölümünün kendilerine ait olduğunu ifade ederek CHP ile karşılıklı tartışmaya girmişlerdir.
Ama nereden geldiği belli olmayan bir ikaz oldu galiba, CHP ile paralel politika takip etmek üzere tekrar yola koyulmuştur. Bunun en bariz ispatı Anayasa görüşmeleri öncesi ve sonrası bu meclis Anayasa yapamaz diye bağıran Sn. BAHÇELİ kamuoyu ve milletimizin bu çelişkiyi yakalayamayacağını zannederek bugün Sn. KILIÇDAROĞLUnun peşine takılıp fiilen mümkün görülmeyen (Anayasa Değişiklik Uyum Yasaları, Bütçe Kanunları, sırada bekleyen acil ve önemli yasalar bulunduğu halde) yeni ve sivil bir Anayasa için hemen toplanalım diyebilmektedir. Sn BAHÇELİ! hani bu meclis Anayasa yapmamalıydı.
Sn BAHÇELİ, milletimizin verdiği dersten birşeyler çıkartmak için Sn. KILIÇDAROĞLU' nun öne sürdüğü çıkmaz sokaklara girmek yerine 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesi AK PARTİ grubu ile yaptığı uzlaşmaları ve attığı imzaları dikkate almalıdır.
Anayasa değişikliği ciddiyet ister. Referandumda halktan kırmızı kart gören CHP ve MHP bunu telafi edebilmek için halkla kavga etmeyen, birlik beraberliği hedefleyen yeni politikalar üretmeliler. 2011 seçimleri sonrasına halkımıza daha iyi bir gelecek için yeni anayasa taslağını hazırlamalıdırlar. Elbetteki halkımız; geleceğini kimin çok daha iyi planladığını, çok daha sağlıklı düşündüğünü, üretken olduğunu anlayabilecek kapasitededir.
CHP ve MHP' nin gösterdikleri bu çelişkili ve işbirliği içindeki tutumları milletimize ne kadar inandırıcı geliyor, bunun değerlendirmesini vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum.
Mehmet GELDİ
AK PARTİ Giresun İl Başkanı