Şile açıklarında 12 gün önce batan yük gemisinin mürettebatını kurtarmak için denize açılan ve fırtınanın etkisiyle sürüklenip, kayalıklara çarparak parçalanan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait tahlisiye botunun personeli Mehmet Genç'in (47) cenazesi, toprağa verilmek üzere memleketi Giresun'a gönderildi.
Mehmet Genç için Beykoz Merkez Ortaçeşme Camisi'nde ikindi vakti cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreni öncesinde Genç'in yeğeni Özkan Öztürk, taziyeleri kabul etti. Mehmet Genç'in halası olduğu belirtilen iki kadın, Türk bayrağına sarılı naaşın başında ağıt yaktı.
Cenaze törenine katılmak için camiye gelen ancak fenalaştığı için cami dışındaki arabada tutulan Mehmet Genç'in babası Osman Genç'e sakinleştirici iğne yapıldığı öğrenildi.
Genç'in cenaze törenine, ailesi ve yakınlarının yanı sıra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Kıyı Emniyeti Genel Müdür Yardımcısı Olcay Özgürce, Deniz Hizmetleri Dairesi Başkanı Arslan Dede, İdari İşler Daire Başkanı Yaşar Bayrak, İstanbul Liman Başkanı Gani Aygün ile çok sayıda kıyı emniyeti mensubu katıldı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da cenaze törenine çelenk gönderdi.
Mehmet Genç'in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmek üzere karayolu ile Giresun'un Görele ilçesi Şalaklı köyüne gönderildi.
Bot personeli Mehmet Genç'in yarın öğle vakti kılınacak cenaze namaz sonrası toprağa verileceği belirtildi.
-"Bildiklerini, savcı ile paylaşsınlar"-
Cenaze namazının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Mehmet Genç'in yeğeni Özkan Öztürk, dayısının cesedinin, dün saat 17.00 civarında bulunduğunu, teşhisi kendisinin yaptığını ve yarın da köyünde dedesinin yanına defnedileceğini söyledi.
Soruşturmanın ne aşamada olduğunun sorulması üzerine Öztürk, cenazeyi defnetmeden herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar yapılan açıklamalardaki gibi kaptan Cemil ve dayım, o gün görevli değiller. Kaptan ve dayım, izinliyken evden çağrılıyor. Özellikle dayım evden çıkmak istemiyor. Cemil kaptanın ısrarıyla 'Gidelim, göreve çıkmayalım' telkiniyle Şile'ye gidiyorlar. Amaçları sırf görev yerinde olmak. Dayım, göreve çıkmadan önce batan geminin operasyonunu evden televizyondan izliyor. İnternetten denizi ve Şile'yi kontrol ediyor ve botun kesinlikle oradan çıkamayacağını, o dalgaları aşamayacağını söyleyerek, helalleşerek evden çıkıyor. Olay gerçekleştikten sonra kurtulan Ahmet Kasarcı'nın beyanları var. Kaptan botun içinden 'İstifa istiyordunuz, alın size istifa, buyurun bakın çarkçım yok. Kayalıklara sürükleniyoruz' diye bağırıyor. Bizim burada tek isteğimiz var. Kıyı Emniyeti'ndeki arkadaşlar, özelikle Şile'de bu durumu yaşayanlar, duyduklarını, gördüklerini, bildiklerini lütfen savcı ile de paylaşsınlar. Dayımın başına gelenler onların başına da gelebilir."
Haberin Devamı İçin Tıklayınız