Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
hilaltas
Bu haber 9194 kez okundu. | Kategori : GÜNDEM
Haberin Tarihi :   15 Ocak 2011 - 11:18

Giresun Sarıkamış şehitleriyle Yürüdü ve 10 Bin Karanfil Dağıttı

Büyüt
Küçült
Giresun Sarıkamış şehitleriyle Yürüdü ve 10 Bin Karanfil
22 Aralık 1914 ile 5 Ocak 1915 arasında müthiş savaşlara sahne olan Sarıkamış Çevirme Harekatı'na Giresun, 89. ve 94. alaylar olmak üzere iki Gönüllü Alayla katıldı.

GİRESUN SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİYLE YÜRÜDÜ VE 10 BİN KARANFİL DAĞITTI
 

22 Aralık 1914 ile 5 Ocak 1915 arasında müthiş savaşlara sahne olan Sarıkamış Çevirme Harekatı'na Giresun, 89. ve 94. alaylar olmak üzere iki Gönüllü Alayla katıldı. Her biri 3000 kişilik olan bu alayların yanı sıra, Giresun ve Şebinkarahisar Jandarma taburları da cephe gerisinin güvenliğini sağladılar. Giresun’dan cepheye giden ve tamamına yakını şehit düşen  bu alaylarımız ve tüm Sarıkamış şehitleri için Giresunlu Şehit Torunları, Antalya'da özel olarak sipariş edilen  10 bin adet karanfili 8/9 Ocak günlerinde Sarıkamış’ta düzenlenen 96. Anma Törenlerinde dağıttılar.

  ImageShack, share photos, pictures, free image hosting, free video hosting, image hosting, video hosting, photo image hosting site, video hosting site
"10 Bin Karanfil" Proje gönüllüsü Teoman Alpaslan, "Bu proje, Giresun Uşağı'nın kalın kar örtüsü altında yıllarca unutulan 89. ve 94.Alayları oluşturan dedeleri ile gururla buluşmasını sembolize etmektedir. Biz Giresunlu şehit torunları, Sarıkamış Anma Törenlerinde ilk defa geçen yıl 6.000. adet karanfil dağıttık. İlk defa başta Giresun Belediyemiz olmak üzere, Giresun Esnaf Odaları Birliği'nin koordinatörlüğünde 4 adet anıtı yöreye yaparak Giresunlu olmanın farklılığını gösterdik. Anıtların nakliyesini Giresun Özel İdaresi üstlenip, bizlere yardımcı oldu. Ayrıca, bu anıtların yapılmasında ilçe belediyelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız maddi destek verdiler. Öner Hekim ve Bulancaklı granit ocağı sahibi Tayyar Beylerden büyük destek gördük. Katkıda bulunan yada bu projemizi gönülden destekleyenlere, açılışta Erzurum'da bizlerle beraber olan her yaştan kadın, çocuk yaşlı ve genç olmak üzere 900 Giresunlu Gönüllüye  minnettarız. Yapılan dört adet anıtın eksikliklerini de önümüzdeki yıllarda tamamlayıp, 2014'de yapılacak olan 100. Yıl anma törenlerinde emsalsiz bir açılışı inşallah gerçekleştireceğiz. Yörede dedelerimizin savaştığı yerleri ziyaret ederek, onların aziz ve kutsal anısına bir Fatiha okumak bizim için bir farzı ayindir. Bu yıl dağıtılan karanfil sayısını 10 bine çıkarıp sloganlaştırdık.  İnşallah her yıl "10 Bin Karanfil" dağıtımını sürekli hale getireceğiz. Bu andan itibaren "10 Bin Karanfil" denilince, Giresunlu şehit torunlarının "Sarıkamış Cephesinde Şehit Düşen Dedeleri ve Tüm Sarıkamış Şehitleri" akla gelecek. Bu projemiz ile Giresun Türkiye'ye örnek olmaktadır. Bu proje, tüm Giresunlular adına gerçekleştirilmektedir.” dedi.     ImageShack, share photos, pictures, free image hosting, free video hosting, image hosting, video hosting, photo image hosting site, video hosting site
10 bin karanfilin dağıtımı,  Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Ocak Cumartesi günü açılışını yaptığı Buz Heykellere karanfil bırakma töreni ile başladı.  Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve 170 Büyükelçinin katıldığı 9 Ocak Pazar günkü törenler sırasında Sarıkamışlılara ve misafirlere karanfil dağıtımı sırasında duygulu anlar yaşandı.  "10 Bin Karanfil", Giresun Belediyesi, Giresun Esnaf Odaları Birliği, Teoman Alpaslan, Antalya Giresun Derneği, ABD Giresunlular Derneği, Çalış Köyü, Ortaköy ve Çandır Köyü Muhtarlıkları tarafından temin edilip, Teoman Alpaslan tarafından Sarıkamış’a götürülüp tüm Giresunlular adına dağıtıldı. 
Bilindiği üzere, Sarıkamış Çevirme Harekatı 22 Aralık 1914 tarihinde başlayan Sarıkamış Çevirme Harekatı  destansı bir öyküdür. Bu öyküyü yazanların her biri kurşun attıktan ve Sarıkamış Çevresindeki kuytularda, dere yataklarında, ahırlarda korkunç kar fırtınaları ve soğuk  altında "10 Gün ve Gece" Ruslarla savaşmıştır. Şimdi onların öyküsüne kısaca göz atalım:
1685 ortalama rakımlı Pasinler ovasından kuzeye doğru yürüyüp,  2500 m. rakımlı dağları aşıp 1760 m. rakımlı Narman önlerine, oradan da 1250 m. rakımlı Oltu’ya varıp, burada 36 yıldır esaret altında yaşayan kardeşlerini kurtardılar. Bunların arasında Giresun 89. ve 94.Alayları da vardı.
Ayrıca Sakarya şehidi Gazi Yarbay Hüseyin Avni Alpaslan'da Çakırbaba ile Çilhoruz dağları arasındaki bölgede Ruslara karşı savaştı. Allahüekber Yürüyüşünden bir gün önce, 25 Aralık 1914 gecesi, Akşar Boğazı kuzeyinde bulunan İnceçay Köyünde konuşlu Rus Taburunu komutanı olduğu Milo (Çoruh müfrezesi ile imha etti.
Sarıkamış Harekatı'nın sembolü olan Allahüekber Dağları Yürüyüşünü, 10.Kolordu’nun 30. ve 31. Tümenlerine bağlı birlikler yaptı. Sadece iki tümen.  Zannedildiği gibi tüm birlikler değil.
İlk önce 30. Tümene bağlı 89.Giresun Alayı’nın sağ kalan neferleri Allahüekber dağlarını aşacak ve 2100 m. rakımlı Beyköy’e,  ulaşacaktı.
Beyköy’e ulaşmak için, 1760 m. yüksekliğindeki Ormanlı köyünden, 1200 m. daha yukarda olan Allahüekber zirve platolarına ulaşacaklar, sonrada oradan aşağıya, Beyköy’e ineceklerdi.
89. Alay neferleri, gece Saat: 03.00’te yürüyüşe başladılar. Çok zor doğa koşullarında, kar, tipi ve eksi 30 derece soğukta 2900-3000 m. rakımlı Allahüekber  Dağları zirvesindeki platoları aşabilenler Beyköy’e ulaştılar.
Öncüler 12-13 saat yürümüşlerdi. Arkadan gelenler ise 15 saat yürüdüler. Özetle;
 Buraya, Beyköy’e  ulaşmadan önce, Narman önlerinde Ruslarla savaşıp, Narman’ı ele geçirdiler. Sonra, Oltu yönünde hem yürüyüp, hem de savaşarak hareket edip Oltu’yu ve  3.850 Rus askerini esir aldılar.
Bunları yaparken sırtlarında kabanları bile yoktu. Yoğun kar yağışı altında, eksi 15-20 derecede soğukta bu başarıyı gösterdiler. Oltu’yu aldıktan  sonra, Oltu-Ardahan yönünde çekilen Rus güçlerini takip etmeye başladılar.
Oltu çayının batıya dirsek yaptığı, Olur ilçesi kavşağının doğusunda bulunan Penek köyü ve Harapkale’de mevzilenen Rus güçlerine geceleyin “süngü” saldırısı yapıp, mevzilerinden geri attılar.
1250 m. rakımlı Akşar(Kosor) kavşağından, Allahüekber dağlarının kuzey yamacında bulunan 1760 m. rakımlı Ormanlı köyüne vardıklarında, köylülerin hazırladığı sıcak yemekleri yiyecek takatları bile kalmamıştı.
Buradan, Allahüekber dağlarının güney yamacındaki 2100 m. rakımlı Beyköy’e yürüdüler. Bu yürüyüşe katılanların  yarısı bu yürüyüş sırasında şehit düştü. Beyköy’e ulaşan öncüler, Sarıkamış’ın doğusunda bulunan 2000 m. rakımlı Selim’i almak için tekrar yürüdüler; Turnagel dağlarının doğu tepelerini aştılar.
Selim’i aldıktan sonra da, buradaki   Rus güçlerini geriye çekilmek zorunda bıraktılar. Beyköy’de toplananlar ise, Sarıkamış Çayı kenarında 2030 m. rakımlı Yağbasan köyünün 2200 m. rakımlı  sırtlarında mevzilenen Ruslara saldırıp,  bu sırtlardan geriye attılar. Tüm bunlar, bilinen ezberin aksine “kurşun atılarak” gerçekleştirildi. 
İşte bu nedenle  bu “isimsiz kahramanların” Sarıkamış yürüyüşü bir destandır! Bu yürüyüş yapılmamış, Ruslar bu cephede takatsız bırakılmamış olsaydı, 25 Nisan 1915 Gelibolu çıkarmasıyla birlikte Ruslar İstanbul’a saldırıp, işgal edecekti. Ama saldıramadılar.
Çünkü, Sarıkamış kardelenleri Rusları takatsız bırakmış, hırpalamış ve yormuştu. Her türlü imkanları, ulaşım kolaylığı, askeri cephane ve malzemeleri vardı, ama askerlerinde cesaret yoktu. Hazırlanmaları için bir yıla ihtiyaçları vardı.  Her biri bilinenin aksine kurşun attıktan sonra şehişt düşen "neferlerimizi" asla unutmayacağız, unutturmayacağız...
Şimdi de sözü Atatürk'e bırakalım;
"Felâket ve çok üzücü olaylara neden olan ve bu gün için milletimizin memnuniyetsizliğine yol açan I. Dünya Savaşma katılmamış olmak tabiî ki çok daha iyi olurdu. Fakat buna maddeten imkan yoktu. Çünkü katılmama, silâhlanmış bir tarafsızlığı, yani Boğazların kapalı bulundurulmasını gerektiriyordu. Halbuki vatanımızın coğrafî konumu, İstanbul’un stratejik durumu, Rusların itilâf hükümetleri yanında yer almış olması, bizim seyirci kalmamıza kesinlikle uygun değildi. Bunun yanı sıra silâhlanmış bir tarafsızlığın devamı için paramız, silâhımız, sanayimiz, kısaca gerekli araç ve gerecimiz de bulunmuyordu. İtilâf devletlerinin ve özellikle İngilizlerin para vermemesi bir yana, gemilerimize el koyarak milletin dişinden tırnağından artırarak biriktirdiği gemi yapımına ait yedi milyon liramızı zorla alıkoymaları, itilâf devletlerinin savaş ilân etmesi, bizim savaşa katılmamızdan dört ay önce her yönüyle Osmanlı hükümetinin zararına bir Ermenistan Cumhuriyeti kurulmasına karar verdiklerini ilân etmiş olmaları ve hatta Bolşeviklerin yayımladığı gizli antlaşmadan da anlaşıldığına göre, İstanbul’un Çarlık Rusyasına vaat edilmiş olması, savaşa itilâf devletlerine karşı girmemizin zorunlu olduğunu gösteren açık delillerdir. (24 Nisan 1920)"
Bu söz savaşın perde arkasını ve savaşa giriş nedenini açıklayan en iyi yazılmış metindir. Giresunlular dedeleri ve şehitleri ile gurur duyuyor; duymaya da devam edecek.


Sayfayı Yazdır
Print Friendly / PDF
Sosyal Paylaşım
Google
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
DİĞER HABERLER
Bulancak Ajans
Son Yorumlar
Deftere Yaz
Ziyaretçi Defteri
Düşünce ve Önerilerinizi bizimle paylaşın.
1. LİG PUAN DURUMU
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Aydındere Haber Giresun Haber Karadeniz Haber | https://aydindere.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024
Her hakkı saklıdır. Aydindere.com kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Haberlere yazılan yorumlardan kullanıcılar, köşe yazılarından ise yazarları sorumludur. Copyright © 2009 Sosyal Medya Uzmanı Gazeteler sanalbasin.com üyesidir