Röportaj:Eyüphan Kaya
Kaya:Muhterem hocam kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Özekinci. Ben Abdurrahman Özekinci Bismil ilçemizin İsali köyünde 1945 yılında doğdum. Köyde okul olmadığı için ilkokula gidemedim.
17 yaşında evlendim, bu ara babamın yanında Kur’anı Kerim Mevlüt ve Nubahar’ı okudum, bir az da fıkıh dersini aldım, daha sonra babam Şeddada köyüne beni tahsile yolladı, orada Mele Cemil’in yanında birkaç kitabımı okudum, daha sonra Anculin köyünde mele Abdullah, Mele Şirac’ın yaynında okudum, Mele Muhamedi Piramanın yanında Hell kitabını okudum. Mantık ve mana ilmini de okuyarak 22 yaşlarında Seydayı mele Muhammedi Ğerzi’den İcaze aldım.
Bismil’in Aluz köyünde iki yıl fahri imamlık yaptım, askerlik sonrası sağlıkta memuriyete başladım, sonra mili eğitimde açılan bir sınavı kazandım kütüphanede çalışmak istedim, ama başka yerde çalışmam istendi, feragat ettim, sonra bir süre Et-Balık kurumunda çalıştım. Daha sonra DSİ’ye geçtim, şükürler olsun bu kurum geçişlerinde hep derece ile kazanıyordum. DSİ’de iyi bir maaş alıyordum, artık orada devam ettim ve 37 yıllık hizmet üzerine 2008 yılında emekli oldum.
Hep ilmimi tasarruf etme hasreti içimde vardı. Malum peygamberimiz kişi öldükten sonra;
1-Salih bir evlat,
2-Sadakayı cariye
3-Faydalanılan bir ilim dışında kişin defterine bir akar gelmiyor, ben de ilmimi sarf etmek istedim. Hatta iki yıllık fahri imamlığımda da hanımımın bileziklerini satarak fakihlerin yardımına verdim.
Hani bir kelamı kibar var “Allah için öğrenilmeyen ilim bile, sizi Allahın hizmetine amade ediyor.” Siz geçim kaynağım olsun diye tahsile gönderiliyorsunuz, bir de bakıyorsunuz ki o menfaat hevesi kayb olmuş ve siz Allah’ın emrine amade olmuşsunuz.
Kaya: Medreseyi açmak nasıl oldu? Bu konuda fazla zorlandınız mı?
Özekinci: Daha önce Sur içinde Dar-ul Ulum medresesinde başladık, öğrenci sayımız artınca bir arayışa girdik, derken burası yeni yapılmıştı talep ettim, eksiğimiz var dediler ve tazminatımızda 55 bin lira vardı katkıda bulundum, burayı medrese planına elverişli hale getirdiler, tefrişatı konusunda da bazı hayırsever Müslümanlar yardımcı oldular. Elhemdulillah.
Şükürler olsun 36 tane yatılı talebemiz var, ben hiç bunların ihtiyacının temini için kimseden bir şey istemedim. Hayırsever insanlar yardımda bulunuyorlar. Zaten ben istemeyi de beceremiyorum. Yüce Allah gönderiyor, bundan dolayı Allah’a şükür ediyorum.
Bir kaç defa icaze törenlerimiz oldu, mezun olan talebelerimizin bir kısmı diyanette görev yapıyorlar, bir kısmı da değişik medreselerde Müderristirler.
Kaya: Peygamberimiz “sevenler ahrette beraberdir” demiş bu hadisi biz az açılar mısınız?
Özekinci:Bazı alimler “elmuhebbetu lil exyar” ismiyle kitap yazmışlar. Allah buyuruyor ki eğer Allah’ı seviyorsanız peygambere tabi olun, Tabi peygamberleri seveceğiz, onun yolunda olanları severiz, alim ve Salihleri severiz,
Peygamberimiz “kişi dostunun dini üzerinedir” dolayısıyla bizim etrafımıza bakmamız lazım, kiminle zaman geçiriyoruz, arkadaşlarımız bizi nereye davet ediyor.
Bir gün peygamberimiz minberdeyken bir Arabi soruyor;
-Kıyamet ne zamandır diye ya Resulelleh?, Peygamber(as)
-Sen kıyamete ne hazırlamışsın? O da diyor ki.
-Allah ve Resulunun sevgisini hazırladım, Peygamber(as)
-Kişi sevdiğiyle beraberdir buyuruyor.
Hz.Enes bu hadisi oradan naklediyor.
Kaya:Yüce Allah “ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım” bu mevzuu bir az açar mısınız?
Özekinci:İbadet konusunda bütün peygamberler ve ümmetleri ibadet ile emrolunmuşlar. Yüce Allah onu tanıyalım diye bizi yaratmıştır.
İbadet, hayatını Allahın emrine amade etmektir, dürüst ticaret ibadettir, helal kesp için çalışmak ibadettir, ilimle uğraşmak ibadettir.
Mesela,
Allah hazreti Muhammed’e beni hep tespih et ve ölene dara ibadetten geri kalma, secde ehlinden olmaya çalış, buyuruyor.
Hz.İa(as) ehline “benim ve sizin Rabbınız olan Allah’a ibadet edin” buyuruyor.
Hz.Hud, Ad kavmına ibadet etmeyi emrediyor,
Hz.Salih Semuda gönderdi ve Allah’a ibadet etmeyi emretti,
Şuayb Medyene Allah’a ibadet etmeyi emretti
Hz.Ademi kavnına gönderildi dedi ki “ey kavmim Allah’!a ibadet edin” dedi.
Hz.İbrahimi kavmine gönderdik ve Allaha ibadet edin ve ehli takva olun.
Velhasıl her kavme bir peygamber gönderilmiş ve Allah’a kulluk emriyle görevlendirilmişlerdir.
Yani hayat ibadetsiz olmaz.
Ka’b bin Rabia gece vakti peygambere hizmet ediyor, Peygamber gece namazına kalkarken diyor ki -ya Ka’b benden bir şey iste, o da dedi ki -ya Resulüllah cennette seninle olma istiyorum, Peygamber, -başka bir şey istemiyor musun? -hayır sadece onu istiyorum.
*Habu ki Ka’b Suffe ehlindendi ve hiçbir şeyi yoktu, ama dünyalık bir şey istemedi.
Resulüllah aleyhisselatu vesselam diyor ki, -o zaman kendi nefsin için çok secde et, bana yardımcı ol, dikkat etseniz yine secdeye işaret ediyor.
Kaya:Cuma günü konusunda bir şeyler söyleyebilir misiniz?
Özekinci: Cuma namazı her Müslüman erkek için farzulaydır yanı bütün erkeklerin eda etmesi gerek bir ibadettir.
Ezan okuduğu zaman camiye gitmek farzdır, namaz sonrası yine alış verişe dönülür.
Ezan, Cami, Cuma namazı bunlar şeairi İslam’dandır.
Hutbe aracılığıyla dini ve dünyevi meselelerde Müslümanlar aydınlanıyor aynı zamanda.
Gündemde ne var?
Siyasetle ilgili,
Ticaretle ilgili,
Hak ve Adaletle ilgili Müslümanlar haftada bir de olsa aydınlatılır. Ondan dolayı Cuma günü de Cuma namazı da önemlidir.
Kaya:Bize zaman ayırdığınız için Güncel gazetesi adına size teşekkür ederim.
Özekinci: Bize zaman ayırıp sesimizin kamuoyuyla paylaşmamıza vesile olduğunuz için biz teşekkür ederiz.