İnsan hakları evrensel beyannamesinin bir bölümünde ve Yüce Dinimiz İslam’ın insanlığa sunduğu temel kavramların içinde kadın haklarına geniş yer verilmiştir. Ayrıca dinimiz saygı, değer ve şerefli bir varlık olarak yaratılan insanoğlunun yaşam ve diğer temel haklarını dokunulmaz ve mukaddes haklar olarak açıklamıştır.
İnsan hakları yönünden baktığımızda etrafımızda, mahallemizde, sokağımızda ve hatta oturduğumuz binamızda olup biten tüm olumsuzluklara karşı duyarsız kalmamalıyız. Bunların kaldırılması yönünde gayret sarf etmeliyiz.
Töre veya namus cinayeti denilen olaylar, kadınlara bağırma, dövme, sövme, küfür, dayak, yaralama, darp gibi her türlü fiziksel şiddet ile cinsel taciz, kapkaççılık hem dinimizce yasaklanmış hem de insan hakları beyannamesine aykırıdır.
Kur’an’ın 14 asır önce yasakladığı, kadın haklarının ihlali ve kız çocuklarına yapılan ayrımcılık günümüz de halen devam etmektedir.
Hz. Muhammet (S.A.V) in kendisi kötü söz söylemediği gibi Müslümanların da kötü sözlerden uzak durmasını tavsiye etmiştir. Ayrıca Veda hutbesinde kadın haklarına ayrıca vurgu yapmıştır.
İslam dini aile yuvasının korunmasını istemiş ve aile yuvasına zarar verilecek her hangi bir şeyi de tasvip etmemiştir. Eşlerin birbirine güvenerek ve saygı göstererek sevgi ortamın da dayanışma için de yaşamalarını istemiştir.
8 Mart 2010 Dünya Kadınlar Gününün ülkemizde yaşayan
Tüm kadın ve erkeklere mutluluk, huzur ve barış getirmesini, insan hakları ihlallerinin ortadan kalkmasını, cinsiyet ayrımcılığının yapılmamasını, halkımızın daha aktif rol alarak bilinç düzeyinin artmasını, Eğitim ve Diyanet çalışanlarının daha fazla katkı yapmasını diliyorum.
ALİ AYDIN
GİRESUN VE İLÇELERİ İ.H.L MEZUN VE MENSUPLARI EĞİTİM –KÜLTÜR VAKFI
BAŞKAN YARDIMCISI (GİMEV)