Dünyanın bütün çiçekleri diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum
Kaderleri bana benzeyen
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni…
Ömrünü Türk eğitimine adamış bir öğretmen olarak 24 Kasımlarda hep heyecan içinde olmuşumdur. Örgün eğitimden, yaygın eğitime geçmiş bir öğretmen olarak, bakınız emekli öğretmen demiyorum. Çünkü öğretmenin emeklisi olmaz, öğretmenlik yalnız okulda icra edilen bir meslek değildir. Öğretmenlik aşkla yapılan bir meslektir, ibadettir; çünkü öğretmenlik Tanrı mesleğidir, Peygamber mesleğidir.
Bu duygular içinde bütün öğretmen arkadaşlarımızın öğretmenler gününü tebrik ediyor, Türk’ün baş öğretmeni Kemal ATATÜRK’ün manevi huzurunda saygı ile eğiliyor, onu ve ebediyete intikal eden öğretmenlerimizi şükranla yad ediyor, onlara gönülden Fatihalar gönderiyorum.
Öğretmenler Günümüz Kutlu Olsun…
Sevgili Genç Öğretmen Arkadaşlarım; hamuru insan olan bir mesleği icra ediyorsunuz. Elinizdeki malzeme yaratılanın en şereflisidir. Onu bir heykeltıraş hassasiyetiyle yontacak, bir nakkaş hassasiyetiyle nakış nakış işleyeceksiniz.
Ona sevginin en güzelini vereceksiniz, verirseniz ondan bir Yunus Emre, vermezseniz bir nemrut yaratırsınız. Bu sizlerin elinde. Ne olur öğrencilerinizi Yunusça seviniz, seviniz ki karabulutların dolaştığı ülkemizde sevgi çiçekleri açsın. Açsın ki torunlarımızdan emanet aldığımız dünyamızı cennete çevirelim.
İktidarın yerel bir yöneticisi ve eğitimci olarak, eğitim-öğretim alanında yapılan yenilikleri hep birlikte görüyoruz. Eğitim alanında çok şeyler yapıldı ve yapılmaya da büyük bir hızla devam edilmektedir. 70 kişilik sınıflardan 25 kişilik modern sınıflara, yarım günlük tedrisattan tam günlük öğretime büyük ölçüde geçtik.
Türkiye mazisine yakışan bir dünya devleti olmak için elinden gelen bütün gayretle çalışmaktadır. Bunun için yapılacak en önemli adım Türkiyenin 1. Sınıf beyinlerini öğretmenliğe yönlendirmektir. Bu kesinlikle özendirilmelidir. O zaman her alanda daha kaliteli insanların yetiştiğini göreceksiniz. Tabi ki bu uzun vadeli ama karşılığı olacak bir yatırımdır.
“Öğretmenler; yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” diyen Büyük ATATÜRK’ün hedeflediği muasır medeniyete ancak böyle ulaşılabilir.
Ne Mutlu Gerçek Öğretmen olabilene;
Ne Mutlu Öğretmenim diyebilene…