CHP GİRESUN MV. SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU TBMM BAŞKANLIĞINA SUNMUŞ OLDUĞU SORU ÖNERGESİNDE KAMUDAKİ MAKAM OTOMOBİLİ SAVURGANLIĞINI BAŞBAKAN R.TAYYİP ERDOĞAN'A SORDU.
CHP
GİRESUN MV. SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU TBMM BAŞKANLIĞINA SUNMUŞ OLDUĞU
SORU ÖNERGESİNDE KAMUDAKİ MAKAM OTOMOBİLİ SAVURGANLIĞINI BAŞBAKAN
R.TAYYİP ERDOĞAN'A SORDU. 237 Sayılı taşıt kanunu gereğince
yerli sermayenin yüzde 50’den düşük paya sahip olduğu araçların kamu
kurumlarına alınamayacağı belirtilmekte fakat kiralama yöntemi ile bu kural
çiğnenmektedir. Bu yöntem ile kiralama şirketlerinin en büyük müşterisi yine
kamu kurumları olmuştur. Ayrıca kamu makam otomobilli konusundaki savurganlık
her daim tartışma konusu olmaktadır. Vatandaşın bütçesi hususunda ve tutumlu
davranması yönünde telkinlerde bulunan zatıâliniz konu devletin lüks araç
merakı olduğunda aynı hassasiyeti yeterince göstermediğiniz izlenimi ortaya
çıkmaktadır.
1.Cari açığa çözüm için ithal otomobilde
vergiyi yükseltme anlayışı ile, ithal otomobillerin kamu kurumlarına
kiralanması yöntemiyle devletin araç filo kiralama şirketlerinin en büyük
müşterisi haline getirilmesi nasıl açıklanabilir?
2.Taşıt Kanununda kamu kurum ve
kuruluşlarının kullanabileceği araçlar belirtildiği halde bu kuralın bürokratlar
tarafından suiistimaline neden göz yumulmaktadır?
3.Kamu kurum ve kuruluşlarında 125 bin
makam otomobili olduğu söylenmektedir. Bu doğru mudur? Bu araçlar hangi görevi
yürüten kamu bürokratlarınca kullanılmaktadır? Kamu kurum ve kuruluşlarında
daire başkanları hatta şube müdürleri olarak görev yapan personelin dahi makam
aracı kullanıyor olmasısavurganlık
değil de nedir.
4.Araç filo kiralama şirketlerinin kamu
kurum ve kuruluşlarına kiraladıkları araçların devlete yıllık maliyeti ne
kadardır? Bu makam otomobillerinin satın alınması, kiralanması, yakıtı ve şöför
tahsisi düşünüldüğünde, bütçeye getirdiği yük ne kadardır? Bu makam araçların
kullanılmaması,kamu hizmetlerinde nasıl
bir aksaklığa neden olur açıklar mısınız? Bu kamu araçlarının geri alınması,
ciddi bir tasarruf sağlamaz mı?
5.Her daim tasarruftan bahsederken bu savurganlığı
vicdanen kabul edebiliyor musunuz? Bu konuda yeni bir düzenleme düşünüyor
musunuz?