TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Anayasa ve Meclis İç Tüzüğü gereğince Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Selahattin KARAAHMETOĞLU
Giresun Milletvekili
Sizin ve Sağlık Bakanınızın son açıklamaları ve karşı görüşler kamuoyunu meşgul etmekte, birçok yurttaşımızın cevap aradığı sorulara ise yanıt beklemektedir. Bu hususlarda:
1. Cinsel istismar, tecavüz vakalarındaki yıllara göre artış hususunda yeterli bilgi sahibi değil misiniz?
2. İstemeden dünyaya getirmek yerine, bebeklerini hamileliğin henüz başında sonlandırmak isteyen anneler ya da ailelerin niçin buna lüzum gördüğü yönünde istatistiki bir araştırma yapılmış mıdır?
3. Doğurganlık oranının en düşük ve en yüksek olduğu iller ve bölgeler tespit edilmiş midir? Doğurganlık oranının en yüksek olduğu doğu şehirlerde ailelerin gelir düzeyi, eğitim düzeyi, yaşam kaliteleri ile diğer sosyolojik dinamikler, doğurganlık oranının düşük olduğu gelişmiş batı illerindeki yurttaşlarımıza göre nasıldır?
4. Açlık sınırının altında yaşayan bebek ve çocuk sayısı hususunda istatistikler var mıdır? Bu hususlar açıklamalarınız ve görüşlerinizden önce dikkate alınmış mıdır?
5.Gelir düzeyinin düşüklüğü, mutsuz bir evlilik, madde bağımlılığı, genç evlilik, akraba evliliği, gelecek kaygısı gibi bir çok nedenle çocuklarını dünyaya getirmek istemeyen ailelerin, dünyaya getirdikleri çocukların sosyal devlet anlayışı gereği güvenli, sağlıklı, eğitimli bir şekilde topluma kazandırılmaları, ileride birer suçlu olarak topluma karışmamaları için devletimizin yeterli imkanı sağladığını söyleyebilir misiniz?
6. Gerekirse devlet bakar diyen bakanınıza katılıyor musunuz? Devletin başındaki biri olarak, bakmak zorunda olduğunuz binlerce bebek ve çocuğun sokaklarda dilenci olduğundan, istismarcı sokak satıcıları ve mafyanın elinde perişan bırakıldığından, ailelerinin yanında olup şanslı olanların binlercesinin de açlıkla mücadele ettiğinden haberdar değil misiniz?
7. Ailesinden, kendi öz anne ve babasından işkence ve şiddet görerek hayatını kaybeden bebeklerin, yaşam hakkı ve güvencesi de bu devlet değil midir? O halde her gün her hafta ülkemizin bir köşesinde yenisi yaşanan trajedileri, acıları içimiz sızlayarak yaşamak durumunda neden kalıyoruz? Bu konuda yeterli tedbir niçin alınamıyor?