18 Nisan 2012 Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak
SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi partim, şahsım ve ülkemizin dört bir yanında ayakta kalabilmek için direnen orman köylüleri adına saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'mız da orman sınırları
dışına çıkarılan yerlerin orman köylülerince kullanılabileceğini
belirtmekte fakat 2/B arazileri, köylülerin yerleşimi, tarım faaliyetleri
için kullanılamamaktadır. 2011 genel seçimleri öncesi partimizin
Barış Projesi önerisiyle AKP'nin Meclise sunduğu teklif örtüşmüyor.
Biçimsel olarak aynı görünüyor, içerik olarak farklılık
gösteriyor. Seçim öncesi AKP'nin böyle bir projesi olmadığını
da ayrıca belirtmek isterim. Hazırladığımız çözüm
önerilerindeki vatandaşın çıkarını esas alan anlayışımız
ile iktidar partisinin bu konuda "nasıl bir rant yaratırım"
beklentisi, iki partinin temel farklılığını ortaya koymaktadır.
Orman köylülerinin kalkındırılma ve desteklenmesi beklentisiyle
satış bedelleri belirlenirken zengin-yoksul ayırımı gözetilerek
bir düzenleme yapılmalıdır. Yoksul orman köylüsü, ekonomik durumlarından
ötürü söz konusu satıştan yararlanamayacaktır. Hatta kullanmakta
olduğu toprakları ekonomik gücü olanlara kaptırmak zorunda kalacak
ve bu, toplumda sosyal sorunlar yaratacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi
olarak "2/B Barış Projesi" adını verdiğimiz düzenleme
ise mülkiyet kavgasına son vermeyi hedeflemektedir. Bizim Barış
Proje'miz ile iktidarın tasarısı arasında ciddi anlayış farkı
ortaya çıkmaktadır. Bizim önerimizde söz konusu yerlerin orman
köylülerine bedelsiz olarak verilmesi öngörülmektedir. Bu kanun
tasarısıyla orman köylülerinin mahkemeye başvurma hakkı elinden
alınmıştır çünkü bu tasarı, geçmişteki ve gelecekteki paylaşıma
kılıf hazırlamaktadır. Oysa bizim 12 Haziran seçimleri öncesinde
getirdiğimiz proje, AKP'nin getirdiği ranta ve paylaşıma değil,
bir barış projesine dayanmaktadır. Toplu yerleşimin olmadığı
2/B alanlarını proje uygulamaları kapsamına sokarak yapılaşmaya
açmak yasanın ruhuyla ters düşmektedir. "2/B alanları"
ibaresinden önce "toplu yerleşimin olduğu" ibaresini ekleme
önerimiz Komisyon çalışmalarında reddedilmiştir. AKP'nin önerdiği
bu yasa, sosyal devlet anlayışına, orman köylülerinin anayasal
haklarının korunması ilkesine, 7 milyon vatandaşımız ile devlet
arasında oluşan hukuki sorunların çözümlenmesi anlayışına uygun
bir düzenleme değildir. Mevcut sorunları çözme yerine yeni rant
sağlama anlayışıyla hazırlanmış düzenleme söz konusudur. 2/B
arazileri satışından elde edilecek gelirler Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına, dolayısıyla yüzde 90'ı TOKİ'ye, yüzde 10'u da
Orman ve Su İşleri Bakanlığına kalmaktadır. Böylece, yandaş
müteahhitlerin yeni işleri, yeni kazançları teminat altına alınmaktadır.
Afet riski taşıyan alanların kentsel dönüşümü yasasıyla ilgili
yasa teklifi görüşmelerinde 2/B Yasası kesinleşmeden buradan gelecek
gelirlerin TOKİ'ye kaynak olarak sunulması hem yüce Meclisi hem de
milletvekillerini ciddiye almamaktır, yüzde 50 oyun verdiği şımarıklıkla
demokratik davranış biçimlerini reddetmektir. AKP'yi önce yüce
Meclise, sonra kendi milletvekillerine, onları da kendilerine, daha
sonra da tüm milletvekillerine saygılı olmaya davet ediyorum. Değerli
milletvekilleri, bizim 2/B Yasası'ndan anladığımız, imar affı
değildir; ormanlarımızın yağmalanması ve talan edilmesi de değildir;
"yasa" adı altında orman kanunlarını uygulamak hiç değildir.
Sözlerimi yüce Meclisi selamlayarak bitiriyorum. Saygılar sunuyorum.