Giresunlu siyasetçi – işadamı Karahasan: Giresun büyükşehir belediyesi olmasın, beldeler zarar görür...
‘Senden imam olmaz’ dediler! Okul sonrası imamlık sınavına girdiğimde, müftü beyler benden imam olmayacağını ama ticari zekamın çok iyi olduğunu söylemişlerdi. Buna üzülmedim çünkü benim ilgim zaten oradaydı ve büyüklerim benim yolumu çizmeme yardımcı oldular. Ben her zaman eleştirilmeyi ve eleştirmeyi sevmişimdir çünkü bunları istemeyenler korkak insanlardır. Ticarete PVC atölyesi ile başladım, ardından bu sektörde büyüyerek inşaat sektörüne giriş yaptım. Şu anda Dostkarahasan adlı inşaat firmam var. Hayatta beni en çok mutlu eden iş, bir insana daire sattığımda, o kişinin daireyi inceleyip beğenmesi ve teslim anında yüzündeki gülüştür. Beldenin parası! Beldem olan Aydındere’de eksiklikler çok. Birincisi yolu hala yapılmadı. Arazinin engebeli olması büyük sorun. Belde içindeki yollar da tamamlanmadı. Bu konuda belde başkanını eleştiremem çünkü geliri zaten az, beldelere verilen para şehre verenden daha çok olmalı çünkü başka doğru dürüst geliri yok.
İçime sindiremem
Önümüzde Anayasa değişikliği ile ilgili referandum süreci var. Ben bu konuda sadece ülkemin geleceğine, huzuruna, kalkınmasına bakarım. Başka hiçbir şey düşünmem. Yıllardır önümüze gelen engelleri gördükten sonra yüzde 80 ‘evet’ çıkması bile yetmez, az olur, bunu içime sindiremem. Çünkü geri kalanlar ülkenin gelişimini istemeyenlerdir. Ülkenin en büyük sorunu içimizdeki hainlerdir. Bizi bize bıraksalar dünyanın en güçlü ülkesi oluruz çünkü biz tankın önüne silahla değil içimizdeki vatan aşkıyla, Allah aşkına yatan insanlarız. AK Parti Hükümeti, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizin dünya gücü olmak için elinden geleni yapıyor. Başbakanımız Binali Yıldırım kişilikli ve bizim için önder bir insandır. Ana muhalefet partisi ise dış güçlerin kontrolünde bir parti gibi hareket ediyor.
Giresun büyük şehir olmasın!
Bence Giresun büyükşehir belediyesi olmasın, çünkü köyleri çok dağınık ve birçok belde var. Özellikle bu beldelere hizmet götürmek çok zor olur. Büyük şehir olursa bu beldeler kapanır, işler hiç de sandığımız gibi kolay olmaz, çilesini oralarda yaşayan halk çeker. En küçük bir konuda şehre gitmek zorunda kalır, oradan medet umar.
Fındık değil turizm!
Giresun çoktan turizm cenneti olmalıydı. Karagöl Yaylası’ndan Kümbet’e ve onlarca birbirinden güzel yaylalar... Harika bir doğa, yeşille mavinin inanılmaz buluşması. Dünyanın en özel adalarından biri. Tarihi eserlerden tabiat parklarına kadar herkesin çok şey bulabileceği özel bir yer burası. Giresun’un turizm konusunda daha çok tanıtımı yapılmalı. Giresun’da fındık dışında başka bir geçim kaynağı neler olabilir, bunu iyi araştırmak lazım. Fındık bizim için sadece yan gelir olmalı. En büyük gelirimiz turizm olabilir. Giresun ile Karagöl ve Karagöl ile de Aydındere arası teleferikle örülüp havaalanına bağlanmalıdır. Bir senede kendini amorti edeceğini düşünüyorum. Turizmle ilgili ne yazık ki tembellik var, bu sektörde gerekli çabaların yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda daha çok teşvik olmalı, burada turizmin beli bükük bir şekilde yaşanıyor. Havaalanını yayla turizmi ile birlikte birleştirip teleferik sistemi yaptığımızda herkes kazanır. Giresun turizmin cennet olur ve emin olun ki bu bölge fındığa mahkum olmaktan kurtulur. Demiryolu ulaşımı tabii ki çok daha iyi olur, neticede adı üstünde yol fakat bunlardan önce yapılması gereken alt yapının bitirilmesi. Yaylaların, beldelerin yolları bitirilmeli. Buraya turist yığıp yeterli hizmet sulamazsan sonraki yıllar zarar edersin.
Büyük bir şevkle!
Halka hizmet noktasında önemli bir yol olan siyasetin her zaman içindeydim. 2009-2010 yıllarında AK Parti Aydındere Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım, siyasete öyle başladım. Daha sonra siyasi serüvenim, partimin göstermiş olduğu hedeflerde yılmadan ve büyük bir şevkle çalışmayla geçti. 2016 seçimlerinde AK Parti’den milletvekili aday adayı oldum, seçilmedim ama adaymış gibi çalıştım.
Okullara fındık!
Okullarda kuru üzüm ve süt veriliyor. Çok önemli ve çocuğun gelişimi için faydalı bir düşünce. Ben bunların yanına fındığın da eklenmesini istiyordum. Fındık hem enerji deposu hem de çocuklarımız gelişiminde çok büyük etken olduğu kanıtlanmış bir besin kaynağıdır. Bu hem geleceğimizin teminatı çocuklarımıza yararlı olacak hem de sürekli zarar ettiği için göç etmeyi düşünen fındık üreticilerimize nefes aldıracak bir proje olabilir.
Kişiye göre destek!
Esnaflara verilen destek hep uç kısımlarda kalıyor, esas iş yapacak kısımlara ulaşmıyor. Çünkü siyasette belli yere gelmiş bazı insanlar hep kendi adamlarını kolluyor. Bu çok yanlış. Kişiye göre değil; hak edene destek verilmeli, herkesin büyümesine katkıda bulunulması gerekir. Belirli kişileri-kurumları korumak ileride sosyal devlet açısından da, ekonomik açıdan da büyük zararlar doğurur. Ne yazık ki bu durum böyle ve ülkemizin gelişmesi için kesinlikle bunların önüne geçmesi gerekiyor.
Canikli büyük şans!
Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli bizim için gerçekten büyük bir şans. Fakat ona ulaşmak iş yoğunluğundan dolayı çok zor oluyor. Sayın Canikli'nin eminim ki bu anlattıklarımdan haberi olsa bu bölgenin kaderi birçok şekilde daha değişir. Havaalanı konusunda vermiş olduğu çabayı hepimiz gördük ve hepimiz şu anda bu sayede birçok iş yapıyoruz. Onun gibi büyük bir yatırımı buraya getiren Sayın Nurettin Canikli’ye, turizm konusunda da işin içinde olsa, Giresun ve ilçeleri bir senede dünyanın gözdesi olur.
Milletvekili olanı sınava tabi tutmalı
Milletvekilleri konusunda fazla konuşmak istemiyorum ama ben orada olsam çok farklı şeyler yapardım. Bunu eleştiri anlamında değil, kendi yapabileceklerimi, kendi farklılığımı ortaya koymak adına söylüyorum. Herkes şunu bilmeli: Koltuk insanı değiştirmez çünkü o koltuğun sahibi halktır. Bence milletvekili seçilen kişi öncelikle sınava tabi tutulmalı, köyleri, yaylaları adı gibi bile bilmeli. Bunları bilen kişi halkın dilinden anlar ve halk onu daha bırakmaz. Köylünün es geçilmesi, ara sıra hatırlanması benim içimi acıtıyor. Teşkilatılar haftada bir kez hadi onu da geçtim, ayda bir kez beldelere köylere mezralara gitmeli.
Dursun Karahasan kimdir?
Bu bölgenin en yüksek kesiminde, Aydındere beldesinde doğdum. 10 yaşından itibaren çalışmaya başladım, hem de büyük bir heyecanla. Beynim sanki sürekli fırtınalar içindeydi, hep üretmek, çalışmak istiyordum. O dönemlerde babam beni okula göndermek istememişti. Okullar açılalı bir ayı geçmişti, dayanamadım, köyden kaçıp okula başladım. Kara lastiklerle okula gittim. Çok başarılı bir öğrenci olmadım ama çalışmayı çok sevdim. İmam Hatip Ortaokulu, bu benim için ayrıcalıktı. 4 yıllık lise hayatım birçok zorlukla geçti fakat benim isteğim hep siyasetçi olmak ve ticaret yapmaktı. Allah’ıma şükür olsun birçok sıkıntı yaşayarak ticari hayata başladım. 20 yaşında evlendim, 3 oğlum var.