Ramazan ayı geldi.
20 Temmuz 2012 Cuma günü Hadis anlatımıyla “Rahmet-Mağfiret ve Cehennemden azad” olarak tanımlanan oruç ayı Ramazanı idrak edeceğiz. Bütün islam aleminin heyecanla beklediği, camilerin şenlenip dolup-taştığı, Hz.Allah kelamı Kur’an-ı Kerimin elimizden ve dilimizden düşmediği 11 ayın sultanı bu ayı ömrümüzün içinde en iyi değerlendireceğimiz zaman kesiti olarak görmeliyiz. Ramazan madden-bedenen yandığımız ve kavrulduğumuz gibi Hz.Allah (CC)- Hz.Kur’an- Hz.Muhammed(SAV) sevgisi-sevdası-aşkıyla yanıp kavrulmamız gereken ay olarak idrak etmeliyiz. Bu ayda İslam coğrafyasında özellikle Afrika da susuz-aç ve muhtaç kardeşlerimizin derdi derdimiz olmalı. Onlar bir yudum su bir lokmaya sahip olabilme ve hayata tutunabilme mücadelesi verirken, 40-50 derece sıcakta bile oruç tutma ibadetinden ödün vermez iken dünyanın en güzel ve yaşanabilir coğrafyasında –yöresinde yaşayan, imkanlar nispetinde hemen hemen her tür nimetlere sahip bizler sudan bahanelerle kendimize (meşru mazereti olanlar hariç) bahaneler üreterek –iş-güç zamanı diyerek oruçlarımızı kısa kış günlerine ötelersek- maazallah- ütülenmeden ve hiçbir şeyin gaip kalmadığı o mahşer gününde huzuru ilahide sınavımız zor ve çetin geçmesi mukadderdir.
Bu bağlamda;
Ramazan ayındaki dini bilgilendirilme. -Maalesef her yıl olduğu gibi bu ayda ilgili ilgisiz, yetkili yetkisiz önünde akademik unvanı olsun olmasın çoğu ilahiyat kökenli bir çok kişi oruç, ramazan, fitre, zekat, imsak ve iftar vakti vb. konularda değişik rivayetlere dayanarak ve şahsi görüşler bildirerek yorumlar getirilmek suretiyle adeta bir nevi dini bilgi kargaşası yaratılarak mütedeyyin halkımızın kafası karıştırılmak istenmektedir. Bir tarafta dini değerleri hafife alan, milli ve dini değerlerimize uygun olmayan yayın politikası güden bazı yayın organlarının ramazan ayında geçici olarak yayın politikası değiştirmesini ve dini konularda samimi olup-olmadıklarını elbette inançlı halkımız takdir edeceklerdir.Nasıl ki her konuda olduğu gibi dini bilgiye ulaşmada da güvenilir kaynaklara, kişilere ve kurumlara itibar etmek gerekir.
Kurum olarak bu konuda otoriter, dini alanda her türlü güvenilir bilgi kaynağı elbette ki Diyanet İşleri Başkanlığımız ve bağlı kuruluşları Müftülüklerimizdir. Her tür dini bilgilere ilgili kuruluşlarımızdan bizzat veya e-mail olarak veya telefonla Alo-Fetva hatlarından ulaşmak mümkündür. Ayrıca RTÜK, dini konularda bilgi verecek kişilerin Başkanlığımızca tensip edilen kişilerce program yapmaları hususunda azami dikkat ve hassasiyeti göstermelerini ve zorunluluk haline getirmelerini bekliyoruz.
Bu vesile ile tüm Müslümanların Ramazan ayını sağlık ve sulh içinde geçirmelerini ve ramazan ayının yüklediği anlama uygun ibadetle geçirmeyi, Yüce Allah nasip eylesin diyoruz.
Saygılarımızla…
Fethi KARAHÜSEYİN
Diyanet-Sen
Giresun Şube Başkanı