“Allah’ın selamı üzerinize olsun” deyip kendini kısaca tanıttıkltan sonra konuşmaya başlayan Kaya özetle şunları dile getirdi;
Seminerin amacı; insanın onuru, temel haklarımız, ayrımcılık ve haksızlığa müdahale yöntemi, konusunda insan olarak ne yapmamız gerektiğini dile getirip, şunları özetle anlattı.
Bu seminerden amaç; günlük hayatta; Hastanede, Okulda, Karakolda, Tapu dairesinde vs. hizmet alınan her yerde karşılaşılabilecek haksızlıklara müdahale edebilme, hakkını koruyabilme, sivil bireyler arasında bir haksızlıkla karşılaşıldığında yapılması gereken pratik müdahale ve haklarımızın bilinmesi konusunda bilgi vermektir.
ZULME KARŞI SESSİZ KALMAK DOĞRU DEĞİLDİR.
Malumunuz İmam Ali(ra)’nin manidar bir ifadesi var “Mazlum, zalime destek olmasaydı, zülüm devam edemezdi” diyor. Bu ifadeyi analiz ettiğimizde kişi olarak zulme karşı bir duruşumuzun olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Kürtçe bir söz var: Dest helanîn defa bela dêke(Tepki göstermek belayı def eder) denilmektedir.
Hak aramadan asıl amaç; “insanlık onurunu ayakta tutmak, hakkı ve insani korumak içindir”
HAKLARIMIZ NELERDİR?
Herkesin insan olması dolayısıyla öncelikle;
Yaşam hakki vardır.
İşkence görmeme hakki,
Güvenli bir yaşam sürdürme hakkına sahibiz.
Daha sonra; İfade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğümüz var. herkesin özel yaşamına, ahlaki ve kültürel değerlerine saygı gösterilme hakki vardır.
AYRIMCILIK YAPMAK SUÇTUR.
Ayrıca; resmi kurumlarda; hakarete uğramama, ayrımcılığa ve haksızlığa uğramama hakkimiz var. işlerimizin zamanında ve savsaklanmadan, hemen bitirilmesini, istemeye hakkimiz var.
“Dillerinizin ve renklerinizin farklı olması Allah’ın ayetlerindendir.”
(Rum suresi 22.ayet) ayetini hatırlatan Kaya, ayrımcı muameleye tabi tutulmama hakkiniz var.
Kamu hizmetleri her insan için eşit olarak verilmek zorundadır. fakir olduğunuzdan, etnik kökeninizin, Türk veya Kürt, Laz olmanızdan, dindar olmanızdan veya dine inanmamanızdan, ideolojilerden dolayı ayrımcılığa tabi tutulamazsınız dedi ve ekledi;
Ayrımcılık kanunen suçtur. ayrımcılık yapanlar, rütbe veya makamı ne olursa olsun kanunen cezalandırılabilir. diyerek şöyle devam etti.
GENELLEMELER YAPARAK SUÇLAMAK DOĞRU DEĞİLDİR.
Türkler, Kürtler, Aleviler, Dindarlar, Solcular diyerek bir kesim insanları toptan kötülemek doğru değildir.
dindarı, dinsizi, iyisi, kötüsü, takım tutanı var, tutmayanı var iyinin de kötü, kötünün de iyi tarafları olabilir.
*99 katil için bir masumu feda edemeyiz.
Ayrıca bir insanda bazı hatalar olsa da iyi yönlerini görmezlikten gelemeyiz. Yüce Allah kıyamet günü mümin kullarının sevap ve günahlarını tartıyor.
“Farklılıklarımız, zenginliğimizdir. farklıya değil, varsa haksızlığına karşı çıkmalıyız”
BANA NE? SANA NE? DİYEMZSİNİZ.
Kendimizin de, başkasının da, hakkini savunabilmeliyiz.
«bana ne, sana ne?» dememeliyiz… Bir hadise konusunda muhakkak tarafımız belli olmalı.
İslam inancı buna müsaade etmez, “Bir Müslüman münker bir olayı görse ya eliyle müdahale eder, ya diliyle eleştirir, onu da yapamazsa kalben rahatsız olmalıdır. Kalben de kötülükten, zulümden rahatsız olmuyorsa kalbinde hardal tanesi kadar iman yoktur” diye buyuruyor peygamberimiz Hz.Muhammed(sav) efendimiz.
Zalim ve Mazlum kimselerin aidiyetine, size olan yakınlığına ve uzaklığınıza bakmadan kabul edip ona göre zalimin karşısında mazlumun yanında olmalıyız.
HAK ARAMADA GÜÇ BİRLİĞİ YAPMAKTA FAYDA VAR.
Hak aramada güç birliği önemlidir diyen Kaya; hakkımızı ararken şunlara da dikkat etmeli haklıyken haksız duruma düşmemeye dikkat etmeliyiz.
*Hakkı teslim edin, muhakkak karşınızdakinin de haklı olduğu taraf vardır.
*Sakinliğinizi bozmayın,
*Ciddi bir tonda konuşmalısınız,(kaba değil)
*Kendinizden emin halde olun,
*Kararlılığınızı gösterin,
*Hakkınızı bildiğinizi fark ettirmelisiniz
BAŞKASININ HAKKINI SAVUNMAK LAZIM.
Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: Arkadaşlar herkes az çok hakkını savunuyor, önemli olan başkasının hakkını savuna bilmektir. Bazen mahkemelik de olabilirsiniz ama olsun yine de yılmamak lazım, dedi.