Eğitimci-yazar insan hakları aktivisti Eyüphan Kaya Yunus Emre Anadolu İmam Hatip lisesinde 10 aralık insan haftası münasebetiyle “Hak arama yolları” temalı bir seminer verdi.
Seminerin amacı; insanın onuru, temel haklarımız, ayrımcılık ve haksızlığa müdahale yöntemi, konusunda insan olarak ne yapmamız gerektiğini anlatan Kaya şunları dile getirdi,
Bu seminerden amaç; günlük hayatta; Hastanede, Okulda, Karakolda, Tapu dairesinde vs. hizmet alınan her yerde karşılaşılabilecek haksızlıklara müdahale edebilme, hakkını koruyabilme, sivil bireyler arasında bir haksızlıkla karşılaşıldığında yapılması gereken pratik müdahale ve haklarımızın bilinmesi konusunda bilgi vermektir.
Malumunuz Hz.Ali’nin manidar bir ifadesi var “ Mazlum, zalime destek olmasaydi, zülüm devam edemezdi” diyor. Bu ifadeyi analiz ettiğimizde kişi olarak zulme karşı bir duruşumuzun olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Hak aramadan asıl amaç; “insanlik onurunu ayakta tutmak, hakki ve insani korumak içindir”
herkesin insan olmasi dolayisiyla öncelikle;
Yaşam hakki vardir.
İşkence görmeme hakki,
Güvenli bir yaşam sürdürme hakkina sahibiz.
Daha sonra;ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğümüz var. herkesin özel yaşamina, ahlaki ve kültürel değerlerine saygi gösterilme hakki vardir.
Ayrıca; resmi kurumlarda; hakarete uğramama, ayrimciliğa ve haksizliğa uğramama hakkimiz var. işlerimizin zamaninda ve savsaklanmadan, hemen bitirilmesini, istemeye hakkimiz var
“Dillerinizin ve renklerinizin farkli olmasi allah’in ayetlerindendir.” (rum suresi 22.ayet) ayetini hatırlatan Kaya: ayrımcı muameleye tabi tutulmama hakkiniz var. kamu hizmetleri her insan için eşit olarak verilmek zorundadir. fakir olduğunuzdan, etnik kökeninizin, Türk veya Kürt, Laz olmanizdan, dindar olmanizdan veya dine inanmamanızdan, ideolojilerden dolayi ayrimciliğa tabi tutulamazsiniz dedi ve ekledi;
Ayrimcilik kanunen suçtur. ayrimcilik yapanlar, rütbe veya makami ne olursa olsun kanunen cezalandırılabilir. diyerek şöyle devam etti.
Türkler, Kürtler, Aleviler, Dindarlar, Solcular diyerek bir kesim insanları toptan kötümemek doğru değildir.
dindarı, dinsizi, iyisi, kötüsü, takım tutanı var, tutmayanı var iyinin de kötü, kötünün de iyi tarafları olabilir.
*99 katil için bir masumu feda edemeyiz.
“Farkliliklarimiz, zenginliğimizdir. farkliya değil, varsa haksizliğina karşi çikmaliyiz”
Kendimizin de, başkasinin da, hakkini savunabilmeliyiz.
«bana ne, sana ne?» dememeliyiz…
Hak aramada güç birliği önemlidir diyen Kaya; hakkımızı ararken şunlara da dikkat etmeli haklıyken haksız duruma düşmemeye dikkat etmeliyiz.
*Hakkı teslim edin,muhakkak karşınızdakinin de haklı olduğu taraf vardır.
*Sakinliğinizi bozmayin,
*Ciddi bir tonda konuşmalisiniz,(kaba değil)
*Kendinizden emin halde olun,
*Kararlılığınızı gösterin,
*Hakkınızı bildiğinizi farkettirmelisiniz
daha sonra şu iki anekdotu paylaşarak seminer sona erdi;
-Bir gün beyaz tenli bir adam siyahi bir insana öyle manalı manalı bakıyor. olgun bir şahsiyete sahip olan siyahi, beyaz tenliye dönerek şöyle diyor; ---hayrola bey fendi, boyayı mı beğenmedin boyacıyı mı? bunun karşısında mahcup duruma düşen beyaz tenli vatandaş bir yandan siyahiden özür dilerken diğer yandan tövbe istiğfar ediyor.
Arkadaşlar bilenimiz vardır, Hacca/umreye giderken Safa ile Merva arasında koşuşturmadan ibaret bir ibadet var:
O mesafe Hz.Hacer annemizin koşuşturduğu bir mesafedir. malum Hz.Hacer hem zenci, hem kadın, hem de cariyeydi, bu üç vasıf da tarihin belli aralığında kimi insanlar arasında küçük düşürülen vasıflardır, yüce Allah sanki diyor ki; Rızama kavuşmak isterseniz Hz.Hatice’ye benzeyeceksiniz, sahip olduğu bu üç vasfı hoş göreceksiniz. işte insanlığın zirvesi budur bence.
………………..
Daha sonra öğretmenlerle buluşan Kaya; Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Sınavı(PISA) hakkında kısa bir paylaşımda bulundu.
Değerli meslektaşlarım, Matematik okur yazarlığı, Türkçe okur yazarlığı, Fen bilimleri okur yazarlığı temalı üç yılda bir OECD ülkeleri arasında 15 yaş grubu öğrencilerine bir sınav uygulanıyor.
Ne yazık ki 30 ülke arasında 28., 29. Olmaktan bir türlü kurtulamadık. Bunun sebeplerinden biri, ülkemizde zümre öğretmenlerinin iyi bir diyalog içinde olmamaları ve mesleği açıdan kendini geliştirmemelerinden kaynaklanıyor galiba.
Ben çalışırken genelde bölge zümrelerine başkanlık yapıyordum, bir gün dedim ki, arkadaşlar mail ve telefonlarımızı paylaşalım bazen bir konuda anlamadığımız ya da anlatmakta zorlandığımız bir ünite olur birbirimize soralım, bazı bayan arkadaşlar bundan imtina ettiler maalesef. İşte halımız bu.
PISA 6 tam puan üzerinde değerlendirme yapıyor, ona göre bir öğrenciye konuyu öğretir, benzer soru sorarsanız hepsini cevaplarsa 3 puanlık bir öğrencidir. Önemli olan hiç görmediği sorularla onu baş başa bıraktığınızda eğer cevaplayabiliyorsa o zaman 6 puanlık olur.
PISA ölçülerine göre formüle dayalı, ezber soru sormak doğru değildir. Tam tersine formül verilir formülün yorumlanması öğrenciden istenir.
Ayrıca bir ara Norveç’e gitmiştim orada okullarda iki tane öğretmenler odası var, biri teneffüslerde kullanılır diğeri ise öğretmen orada çalışmalarını yapar, yani ders saati dışında da okulda zamanımızı değerlendirebilmeliyiz, evde istenilen verimde çalışmaya konsantre olmak çok zor dedi.