Yeryüzü üzerinde yaşayan en büyük geyik türlerinden ve Türkiye’nin en büyük kara memelisinden biri olan Kızıl Geyik (Cervus elaphus), Türkiye’de aşırı avlanma sonucu sayıları giderek azalmış ve çoğu eski yayılış alanını yitirmesine ve bölgesel şekilde bulunmasına yol açmıştır.
Türün çoğalması ve korunması kapsamı ve Doğaya Memelilerden Kızıl Geyik Salımı Programı çerçevesinde, Bursa Uludağ Üniversitesi/ Görükle yerleşkesindeki ‘Doğal Yaşama Alanı’ndan alınan 5adet Kızıl Geyik, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 12. Bölge Müdürlüğü, Giresun Şube Müdürlüğünce 20 Nisan 2013 günü Giresun – Alucra ilçesi, Doludere köyü bölgesinde ‘habitatı’ tespit edilen 5 hektarlık bir koruma bandına sahip bir alana yerleştirilerek gözlem altına alınmıştır. Anadolu’ya has özellikler taşıyan Kızıl Geyik, Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunmamakla birlikte Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde de pek rastlanılan bir tür değil. Bu bakımdan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce başlatılan bir çalışmayla Giresun’a getirilen bu tür, bir ‘ilk’ olma özelliği de taşımaktaydı.
Giresun’da doğaya bırakılacak Kızıl Geyiklerden dişi olanı geçtiğimiz günlerde doğum yaparak şirin bir yavru dünyaya getirmiştir. Yerleştirme çalışmalarımızdaki başarının ve türünün devamı niteliğinde bir çoğalma göstergesi olarak kabul edilen Kızıl Geyik yavrusunun dünyaya gelişi sevinçle karşılanmıştır.
Milli Parklar Giresun Şube Müdürlüğünden konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle:
Ülkemizde çeşitli çevresel etkiler ve insan baskısı nedeniyle doğal habitatlar bozulmaya devam etmekte ve nesli tehlike altında olan yaban hayvanı türlerinin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, doğal mirasımızın bir parçası olan yaban hayvanı türlerini ve onların yaşadığı habitatları korumak için bir dizi tedbirler almaktadır. Bu kapsamda, Genel Müdürlüğümüze ait üretme istasyonlarında ürettiği türleri eski yaşam alanlarına ya da yaşaması uygun olan yeni alanlara yerleştirmekte ve yerleştirilen türlerin yeni çevreye adaptasyonu için çalışmalar yapmaktadır.
Bu amaçla, Orman ve Su İşleri Bakanlığı / Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzce oluşturulan “2013 Yılı Doğaya Keklik ve Sülün Yerleştirme Eylem Programı” çerçevesinde 1000 adet kınalı keklik, Yozgat-Çalatlı Keklik Üretme İstasyonundan alınarak 18 Temmuz 2013 günü ilimize getirilmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı/Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğü/Giresun Şube Müdürlüğümüzce ilimize getirilen 1000 adet kınalı keklikten 500 adeti Şebinkarahisar-Tamzara’da, 500 adeti ise Alucra-Demirözü köyünde bulunan voliyere (Adaptasyon kafesi) yerleştirilmiştir. 1 haftalık bir adaptasyon sürecinden sonra voliyerlerde tutulan kınalı keklikler doğaya yerleştirilmek üzere salınacaktır.
Genel Müdürlüğümüzce oluşturulan “2013 Yılı Doğaya Keklik ve Sülün Yerleştirme Eylem Programı” çerçevesinde Giresun’a 2000 adet keklik ve 1000 adet sülün tahsis edilmiştir. Programın ilk ayağını oluşturan 1000 adet kekliğin yerleştirilmesinden sonra tahsisi yapılarak geriye kalan diğer keklik ve sülünlerin doğaya yerleştirilme süreci Eylül ayında bitmiş olacaktır.
Adaptasyon hazırlığı ve doğaya yerleştirme çalışmaları
Üretilen ve yerleştirmeye uygun hayvanların üretme istasyonlarından belirlenerek yerleştirme alanına taşınması ve bu alanlara adaptasyonu (uyum) amacıyla bir dizi çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışma için öncelikli olarak yerleştirilmeye uygun sağlıklı bireyler seçilmektedir. Seçilen bireyler hayvan türüne uygun taşıma yöntemleriyle, yerleştirme alanlarına taşınmaktadır. Bu yerleştirme alanları, türün biyolojik ve ekolojik isteklerine göre uyum sağlayabileceği en uygun alanlar olarak belirlenir. Yani tür, öyle gelişi güzel bir şekilde istenilen yerlere yerleştirilmemektedir. Taşınan hayvanların yine türe uygun telle çevrili adaptasyon alanlarında bulunan voliyerlerde (adaptasyon kafesleri) uygun süre bekletilmektedir. Çünkü, çevrelerine yeterince uyum sağlayıcı adaptasyonlara sahip olmayan türler ya bulundukları ortamdan gitmek zorunda kalırlar ya da yaşamazlar. Burada, görevli personelce, hayvanların sahaya intibakları sağlamakta, yabanıl ortamda beslenmeyi öğrenmelerine yardım edilmektedir. Adaptif becerilerini kazandıktan sonra doğaya bırakılan türler, koruma ve izleme programları çerçevesinde karşılaşılacak olumsuzlukların giderilmesi yönünde alınan tedbirlerle gözetim altında tutulmaktadır. Bu konuda yerel avcı dernekleri ve köy tüzel kişilikleriyle işbirliği yapılarak korumaya katılımları sağlanmaktadır.