Diyanet-Sen Giresun Şube Başkanı Fethi Karahüseyin, Mısır’da seçilmiş iktidara karşı yapılan askeri darbeye tepki gösterdi.
Başkan Karahüseyin, yayınladığı basın bildirisinde tepkisini şu şekilde ifade etti:
“Mısır'
da demokratik yoldan yani halkın %51 oyunu alarak iktidara gelen Mursi
İhvan-ı Din yani Müslüman Kardeşler hareketinin iktidara yürümesi başta
AB-ABD-İsrail ve Monarşi yani kraliyetle idare edilen Suudi Arabistan
olmak üzere petrol üreticisi birçok körfez Arap hanedanlarının
uykularını kaçırdı. Mısır' da demokrasini yerleşmesi ve başarılı olması
Arap krallıklarının sonu demekti. Zira Mursi'nin başarı trendi Arap
monarşilerinin sonu demek olacaktı. Ne yapıp edip AB-ABD-Siyonizmin
karşısında hazır ola geçip onlara İsrail’in güvenliği için, Filistin'i
hâlâ devlet olarak tanımadıkları varken; öte yandan Filistin ve Kudüs
sorunu yokmuşçasına davranmaya devam eden Arap kraliyet aileleri tarih
önünde ve vicdanlarda mutlaka yargılanacaklardır.
Miktarlarını
kendilerinin bile bilmediği yüzlerce milyar Dolar Arap sermayeleri ABD
ve Siyonist güdümlü finans kurumlarında bulundurma ve bu çevrelerin
istediği miktarda petrol arz etme gibi taahhütleri sırf geçici
saltanatlarını devam ettirme adına İslam ve Şeriat adlarını da
kullanarak masum Müslümanların hunharca öldürülüp şehit edilmelerine
seyirci kalmaları çok da şaşırılacak durum değil.
Suriye’de ABD,
İsrail uşağının güvenliği için göstermelik tepki göstermesi, Suriye
Lazkiye’deki Rusya'nın Akdeniz’de olmazsa olmazı olduğunu elbette
bilmektedir. Rusya ile ABD-Siyonizmin anlaşarak şimdilik Mısır'daki
halkın meşru iktidarına askeri darbe dememesi ve destek vermemesi için
gizli anlaşma içinde olmadığını söylemek komik olur. ABD ve AB’nin
uşakları, Mısır'daki sözde tanrıları RA’nın kulları Firavun
kalıntıları,SİSİ ve köpeklerini ihvan-ı Din yani Müslüman Kardeşler’in
üzerine salmıştır. Darbe yapan ordu, Mısır ekonomisinin %40’ını ve
petrol kaynakları ile dağıtımını elinde bulundurmaktadır. Yukarıda
saydığımız çıkar çevreleri böylesi bir sömürülmesi iştah kabartan
kaynağın Mursi gibi Müslüman yönetiminin elinde olmasını elbette
istemeyeceklerdir ve de öyle de oldu.
Emperyalist ülkelerin
(ABD-İsrail-AB) çıkarlarını korumak için yarışan şeref ve din iman
yoksunu SİSİ ve ona 20-25 milyar Dolar destek veren Suudi ve diğer
körfez uşakları şimdilik günü kurtarmaya çalışmakta ve kendi
kamuoylarında müthiş bir sansür ve baskı oluşturarak ağabeylerinden (!)
aferin almaktadırlar.
Ama bugün Mısır'daki ihvan-ı Din yani
Müslüman Kardeşler’in kıyamını, direnişini ve intifadasını asla
düşünememişlerdir. İslam düşmanı olan putperestler, cahiliye devrinde
bile ibadet eden ve namaz kılanlara saldırıp öldürmediler. Ne bu şiddet
ne bu celal. Aman Allah’ım!... İktidar hırsı insanları kardeşini namaz
kılarken bile hedef göstermeden öldürebilmek için bu kadar
vahşileştiriyor. 250 değil 2500’ler şehit verilir ama onurlu ve
arkasında Allah'ın nusreti olan ihvan-ı Din yani Müslüman Kardeşler’e
Uhud ve Bedir’deki müjde yakındır. Kadir gecemizin duası şudur ki; “Tüm
zulme uğrayan Müslümanlara yardımını esirgeme Allah’ım.”
Mısır’ da kıyama, onurlu ve İslami direnişe devam ve sonsuz destek ve dualarımızla.”