ASIL BU SALDIRGANLAR ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERDE YARGILANMALI
Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu 8 Temmuzda Meclis Başkanlığına sunduğu soru önergesinde Başbakan’a elinde çivili sopalarla palalarla halka saldıranları vandal olarak görüp görmediğini sordu.
Karaahmetoğlu palalı saldırganların milyonlarca kişinin izlediği görüntüleri ortadayken polis memuruna direnme suçlamasıyla mahkemeye sevk edilip bu sebeple, doğal olarak serbest kalmalarına dikkat çekti. Başbakana görüş ve ifadelerinin polis ve yargı için bir talimat olarak anlaşılmasından rahatsızlık duyup duymadığını da soran Milletvekili devletin ve polisin şiddetinin yeterli olmadığını gören iktidarın yüzünü gizleme gereği duymayan sopalı satırlı saldırganları halkın üzerine sürdüğünü ifade ederek bu vandalların sizden güç aldığı yönünde bir kanaat söz konusu değil mi diye sordu. Başbakan’a yaşanan süreç ileri demokrasinin bir gereğimi? Diye de soran Karaahmetoğlu polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün katil zanlısının da polise verilen ikramiyeden yararlanıp yararlanmadığını sordu. Karaahmetoğlu’nun Başbakana soruları şu şekildedir:
Önceki gün yaşanan palalı eşkıya görüntüleri tüm vatandaşımızı dehşete düşürmekle birlikte, dört kişinin öldüğü onlarca kişinin kör olduğu, yüzlerce kişinin yaralandığı gezi parkı direnişinde ellerinde hiçbir silah bulunmayan yurttaşlarımıza hitaben zatıâlinizin sıkça kullandığı vandalizm sözünü akla getirmiştir. Elinde çivili sopalarla, satırlarla yurttaşlarımıza saldıran kişileri de vandal olarak görüp görmediğiniz merak konusu olmuştur. Bu hususta:
1.Yalnızca itiraz etmek, hakkını aramak üzere meydanlara çıkan insanlar mı yoksa halka sopalarla, satırlarla saldıranlar ve ona sahip çıkanlar mı sizce vandaldır?
2.Palalı saldırganlar mahkemeye hangi gerekçeyle sevk edilmiştir? Görevli polis memuruna direnme gerekçesiyle mahkemeye sevk edildikleri doğru mudur? Milyonlarca kişinin izlediği görüntülerdeki palalı saldırganın kabahati yalnızca bu mudur?
3.Polise direnmek suçundan gözaltına alınan bu kişiler polise direnmediği ortaya çıkınca doğal olarak serbest mi kalmıştır?
4.Eli sopalı palalı şahısların polis ile işbirliği halinde bir görüntü vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
5.Görüntülerini izlediğimiz polis-palacı dayanışması ile ilgili bir işlem yapılmış mıdır? Polisin bu kişilerle irtibatı soruşturulmakta mıdır? Eli palalı saldırganlara göz yuman polisler hakkında hangi işlem yapılmıştır?
6.Eli sopalı, satırlı kişilerin yüzlerini bile gizleme gereği duymaması, gizli bir elin kendilerini koruduğu düşüncesinden kaynaklanıyor olabilir mi?
7.Süreç içinde görüş ve ifadelerinizin polis ve yargı mensuplarına bir talimat olarak anlaşıldığı yorumu sizi de rahatsız etmekte midir? Sizce de ülkemiz hızla bir çatışma iklimine sürüklenmekte midir?
8.Yaptığınız yorumların talimat olarak algılanması ile polisin artan şiddeti, yargının bu süreçteki kararları, nihayetinde çivili sopalarla, palalarla ortaya çıkan, yüzlerini gizlemeyip, polisle işbirliği halinde bir görüntü veren hakiki vandalların sizden güç aldığı yönünde oluşan bir algı söz konusu değil midir?
9.Polisin demokrasi dersi verdiğini söylemeniz ile Ethem’i öldüren kurşunu sıkan polisin mahkemece serbest bırakılması, eline hiç silah almamış onlarca yurttaşın ise terör örgütü üyesi gibi gösterilerek gözaltına alınması ve tutuklanması sizce tesadüf müdür?
10.Ethem’i vuran ve serbest bırakılan polis de ödül olarak verilen ikramiyeden yararlanmış mıdır?
11.Demokrasi dersi verdi diyerek uyguladığı orantısız şiddeti meşru hale getirdiğiniz polise, bir de ikramiyeyi uygun gören zatıâlinizin sözleri ardından eli çivili sopalarla, palalarla halka saldıranların serbest bırakılması ileri demokrasi hedefinizle örtüşmekte midir?
12.İktidarın eğilim ve yorumuna göre karar veren hukuk sistemi, yargı ve hukukun siyasallaştırıldığı süreç, ileri demokrasinin bir gereği midir? Demokrasi dersi veriyor dediğiniz polis ile birlikte eskiden eleştirdiğiniz yargı sistemimizin de ileri demokrasi sınavından başarıyla geçtiğini düşünüyor musunuz?
13.Milletvekillerini, gazetecileri, askerleri, rektörleri, yıllardır hiçbir suç unsuru bulunamamasına rağmen hapislerde tutan mahkemelerin, satırla saldırganları, çivili sopalarla silahsız gençlere saldıranları, yaralayanları hangi sebeplerle serbest bıraktığını anlamakta güçlük çeken yurttaşlarımıza açıklar mısınız?
14.Sizce asıl bu saldırganların “özel yetkili mahkemeler” de yargılanmaları gerekmez mi? Asıl bu saldırganların evlerinin didik didik aranması ileri demokrasinin gereği değil midir?
15. Ellerine silah almamış gençleri, gezi parkına destek verdikleri için terör örgütlerine üye gibi gösteren zihniyet ile eli sopalı, satırlı kişileri koruyan anlayış hangi hukuk devletinde vardır, açıklar mısınız?