Sayın Başkanımızın, 6 Eylül 2018 Perşembe Günü Giresun’da Gerçekleşen Basın Toplantısında Fındık Fiyatları İle İlgili Soruya Verdiği Cevaptır:
‘’Üzülerek ifade etmek zorundayım ki Türkiye’nin bir fındık politikası yok:
Dünyadaki toplam fındık üretiminin %65-70’ini elinde bulunduran ve bunun %85-90’ını ihraç eden bir ülkenin bu alanda belli bir politikasının olmayışı başta fındık üreticisi olmak üzere, taciri, sanayiciyi ve ihracatçıyı olumsuz şekilde etkilemektedir.
Her yıl Temmuz ayı geldiğinde fındık fiyatları tartışılmaya başlanıyor Türkiye’de. Herkes,‘fiyat ne olacak?’ sorusunu sormaya başlıyor. Tartışma aylarca sürüyor. Yıl sonuna doğru hafifleyen tartışmalar yeni sezon yaklaşınca tekrar alevleniyor. Maalesef yıllardır böyle sürüp gidiyor.
Fındık sektöründe neredeyse tek üretici olan bir devletin belli, herkes tarafından bilinebilen bir politikasının olması gerekir. Öyle olursa istikrar olur ve üretici de sanayici de, ihracatçı da hatta tüketici de ne yapacağını bilir ve pozisyonunu ona göre belirler. Ama maalesef tekrar etmek zorundayım ki Türkiye'nin istikrarlı bir fındık politikası yok.
Müdahale alımı şart olmuştur: Burada bir devlet duruşu gerekiyor. Her yıl farklı uygulama istikrarsızlığa neden oluyor. İstikrarlı, kararlı politika gerekiyor.
Bakanlar Kurulu açıklanır açıklanmaz 3 Giresun Milletvekilleri olarak Tarım ve Orman Bakanımıza hayırlı olsun ziyaretine gittik. Hoş-beşten sonra konu fındığa geldi. Ana başlıklarla fındık üretimini ve sektördeki sorunları kendisine anlattık. Çok yakın ilgi gösterdi ve en kısa zamanda konuyu görüşmek üzere tekrar bir araya gelme kararı aldık. Bu arada fındık üreten illerin milletvekilleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir araya geldik ve kendi aramızda müzakereler yaptık. O toplantıya FKB Başkanı Sayın Lütfi Bayraktar’da katılmıştı.
Ertesi gün ben ve Ordu Milletvekili Sayın Şenel Yediyıldız, Tarım ve Orman Bakanı Sn. Bekir Pekdemirli Bey, TMO Genel Müdürü, Bakan Yardımcısı ve ilgili bürokratların da katıldığı saatler süren uzun bir toplantı yaptık. Konuyu enine boyuna konuştuk. Önemli tespitler yaptık.
Biz, Sayın Tarım Bakanıyla görüştüğümüzde sanıyorum dolar 4,5 TL dolaylarındaydı. Aradan geçen 1,5 ay içinde döviz piyasasında yaşadığımız gelişmeleri hepimiz biliyoruz. 7,4 liraya kadar yükselen ve halen 6,5 lira seviyelerinde seyreden dolar fındıkta fiyat tespitini zorlaştırıyor.
Şahsi görüşüm Türk fındığının 3 doların altına düşmemesidir. Bilen bilir. Ben başından beri bunu savundum, savunuyorum. Alt çizgi 3 dolar, üst çizgi 4 dolar. Böylece alıcı da satıcı da önünü görebilir. Planlama yapabilir. Ama maalesef öyle olmuyor.
Niçin Dolar yada Euro. Çünkü fındık ihraç ürünü de ondan.
Müdahale alımı mutlaka olmalıdır. Bunun için de müdahale kurumu olmalıdır. Şu anda bu kurum TMO’dur. Ancak yine söylüyorum. Bir‘’fındık kurumu’’ kurulmalıdır.
Üretici fındığına sahip çıkarsa fiyatları belirleme gücünü korur. Mağdur olmaz. İhtiyacı kadar satıp, kalanını fiyatlar yükselene kadar bekletebilir. Bu sene rekolte düşük olduğundan önemli bir sorun çıkmayacağı kanaatindeyim.
2017-18 sezonu 31 Ağustosla sona erdi. Fındıktan elde ettiğimiz ihracat geliri 1.782 Milyon dolar. 2014-15 sezonunda bu 2.800 Milyon dolardı. 1 Milyar Dolar dolar ihracat kaybımız olmuş. Hemde dövize en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde. Korkarım böyle giderse önümüzdeki sezonda bu gelir 1,5 Milyar doların altına düşer.’’