3 Ekim 2021 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Sezai Karakoç Kültür Merkezinde Hak ve Kardeşlik Derneğinin düzenlediği, Moderatörlüğünü İnsan Hakları Cemiyeti Genel Sekreteri Eyüphan Kaya’nın yaptığı “Selahatti-i Eyyubi ve Kudüs’ün fethi” temalı panele Araştırmacı yazar Müfit Yüksel, Gazeteci yazar Dr.Abdulkadir Turan ve M.Maşuk Gülaçar konuşmacı olarak katıldı.
Prof.Dr.Naki Erdemir; Milleti İbrahimi esas alarak tün ırk ve renklere kucak açacağız.
Selamlaşma konuşmasını yapan mezkur derneğin başkanı Prof.Dr.Naki Erdemir özetle “Bu hareketin kaynağı Kur’an ve Sünnettir, İslam’ı hayatın merkezine alıp, hayata değer katmaktır, bu hareket millîdir, yani İslam milletine hizmet etmeyi düstur edinmiştir.Dil ve renk farklılığını Allah’ın ayetleri olarak kabul edip yaşamasından/yaşatılmalarından taraftır, zaten bu Allah’ın emridir.” dedi.
Dr.Abdulkadir Turan; Salahaddin, mert, cesur ve af ediciydi.
Dr.Abdulkadir Turan Salattin -i Eyyubi’nin yetişme tarzı ve fetih öncesi yaptığı hazırlığı anlattı, özetle;
“İmam-i Gazali’nin yazdığı İhya-i Ulumüddin ahlaki açıdan Müslümanlara yol gösterdi, insan olarak kendine geldiler, Müslümanlar arasındaki tefrikayı ortadan kaldırmada etkili oldu.
Salahaddin-i Eyyubi mert ve cesur bir insandı, af ediciydi. Kudsü Şerif gayri müslümlerin elinde olduğu sürece Müslümanlar haçlıları yenilmez kimseler olarak hayal ediyor, anlatıyorlardı, ama Kudüs fetih edildikten sonra Müslümanlara bir güven geldi ve artık Müslümanlar gözünde o haçlı askerleri birer gavurcuktu.
Salahaddin-i eyyubinin ismet sultanla olan evliliği bazen yanlış bir davranış olarak anlatılıyor ama elimizdeki deliller evlenme teklifinin ismet sultan ve kardeşi tarafından geldiğini gösteriyor.
Bu gün de Selahaddinleri yetişeceğine inanıyorum” dedi.
Gülaçar:Helâl kazanç prensibiyle çalışıp, üretmemiz, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermemiz lazımdır, dedi.
Mehmet Maşuk Gülaçar, Selahaddin Yusuf’un liderlik vasfı üzerinde durdu,
Peygamberimizin liderlik vasfını anlattıktan sonra Sahaddin-i Eyyubi’nin peygamberimizi örnek alıp onun yolunda gittiğini ve başarı elde ettiğini söyledi.
“Ekonomik olarak güçlü olmamız gerektiğini söyleyen Gülaçar, Amerika’da bulunan 4 BİN üniversitenin 3 BİNİ Siyonist sermayeyle açıldığını, bunların da 2700’ü Ar-Ge üniversiteleridir. Biz de 200 kadar üniversite var, ama bir tane bile Ar-Ge üniversitesi yoktur.
İş yapmak, üretmek lazım, ilim/bilimle barışık olmamız lazım, öyle iç sorunlarımızla Kürt, Türk, Laz, Çerken teraneleriyle bir yere varamayız, tabir yerindeyse lafla peynir gemisi yürümez” Dedi.
Yüksel:Eyyubilerin şu anda dahi Şam ve Kudüs’te bıraktıkları eserler ve kitabelerden hükümranlıkları anlaşılıyor, dedi.
Müfit Yüksel ise o günlerden kalma kitabeler ve eserler üzerinde Mervani ve Eyyubi Kürt devletlerinin varlığına işaret etti.
Daha çok araştırma ve edindiği orijinal bilgilerle belge ve delillerle Eyyubi devletinin Suriye ve Filistin’de bıraktığı eserler ve insanların durumunu anlattı. El-halil kentinde Eyyubiler var, Kürtçe konuşamıyorlar ama Kürt olduğunu söylüyorlar. Sayıları 30 BİN civarıdır hatta El-halil kentinin belediye başkanı da Kürt’tür, dedi.
Arada bir manidar dörtlüklerle katılımcılara nefes aldıran oturum başkanı Eyüphan Kaya şu dörtlükle paneli kapattı.
“İstikbal köklerdedir, aslını tanı,
Cesur ol sende vardır o tanı,
Hak yolunda sefere çık yürü,
Tarih senden de alsın bir anı.”