GİRESUNSPOR ASBAŞKANI SONAY KALE’NİN
GENEL KURUL’DA YAPTIĞI KONUŞMANIN TAM METNİ
Sayın Divan Kurulu Başkanı ve
heyeti; kıymetli TFF Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleri; saygıdeğer
Genel Kurul üyeleri hanımefendiler, beyefendiler;
Sporun toplum üzerindeki etkisi ve bu etkinin şekillendirilmesinde biz futbol aktörlerinin rolü tartışmasız son derece önem taşımaktadır.
Bu kanımca basit bir Genel Kurul'un ötesinde topluma örnek olması gereken bir ahlak dersidir. Bu Genel Kurul, Türk futbolunun temiz eller operasyonu şansıdır.
Üzüntü ile belirtmek isterim ki, TFF Yönetim Kurulu bu güne kadar bu şansı kullanamamış, kullanmak istememiştir.
03 Temmuz 2011 sonrasındaki gelişmeler
ve ortaya atılan iddiaların ilişkin olduğu kulüplerden birisinin
temsil ettiğim kulüp olmasına, bir ceza tehdidi altında olmamıza
rağmen bu Genel Kurul çağrısını ve hukukun gereklerinin uygulanmasından
kaçınılması yönündeki TFF Yönetim Kurulu çabalarını
ahlaki bulmadığımı ve kınadığımı belirtmekte yarar
görmekteyim.
Hukuksal açıdan bakıldığında durum son derece açıktır.
1 ) Talimatın 58. maddesi hükmünün farklı ağırlıktaki eylemlere aynı cezayı veriyor olması eleştirilebilir bir husustur. Bu mutlak bir doğrudur. Ama bu talimat hükmünün bu aşamada değiştirilemeyeceği de ayrı bir gerçektir.
Değiştirilemez, çünkü hukuk kuralları soyut ve geneldirler. Genellik kişiye özgü kural konulamamasını, soyutluk gerçekleşmiş somut olaylar sonrasında, o olaylara özgü kural konulamamasını belirler.
Burada yapılmak istenen; gerçekleşmiş eylemler ve onlara ilişkin iddialar sonrasında, belirli kulüplerin karşı karşıya kalacağı olası cezaları hafifletmek uğruna, hukuk ve kural koyma etiğinin hiçe sayılmasıdır.
Sürekli dürüst oyun ve sportmenlikten söz edilen bir ortamda, bizler, dürüst olmayan bir oyun ve sportmenlik dışı bir davranış içinde bulunamayız.
2) Olağanüstü Genel Kurul çağrısında sadece değişiklik konusunun tartışılmasından değil, bizzat değişikliğin karara bağlanmasından söz edilmiştir.
Futbol Disiplin Talimatı’nın şike ve teşvik primine ilişkin 58. maddesinin değiştirilemeyeceği yolundaki hukuksal gerçek bir yana, TFF Yönetim Kurulu’nun çağrısının içeriği dikkate alındığında bu tür bir Olağanüstü Genel Kurul'un toplanmasının hukuksal açıdan mümkün olmadığı da tartışmasızdır.
Tartışmasızdır çünkü talimat yapmak, değiştirmek ya da kaldırmak konusundaki yetki TFF Genel Kurulu’na değil, 5894 Sayılı “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun”un 2. Maddesinin (j) bendine göre açık olarak ve sadece TFF Yönetim Kurulu’na aittir.
Ayrıca ne anılan yasada, ne de TFF Ana Statüsü’nde Genel Kurul’a bu tür bir yetki verilmiş de değildir.
Böylesi bir Genel Kurul’un toplanmış olması öncelikle hukuka aykırı davranışların sorumluluğunun futbolun aktörleri olan biz genel kurul delegeleri ile paylaşılması anlamlıdır.
Bir an için “biz yetkimizi kullanmaktan kaçınmıyoruz, sadece aktörlerin fikrini almak istiyoruz” şeklindeki bir beyanla bu Olağanüstü Genel Kurul'un haklı gösterilmesi düşünülebilecek olsa bile, genel kurul’un bir danışma organı olmadığı da açıktır. Kaldı ki bu tür bir mantık dahi TFF Yönetim Kurulu’nun görevinin gereklerini yerine getirmekten kaçınmasından öte bir davranış değildir.
Bu güne kadar neden diğer önemli konular Genel Kurul önünde tartışılmamıştır?
Genel Kurul delegelerinin görüşlerine bu derece önem veriliyor ve demokratik davranılmak isteniyor ise, futbolun aktörlerini doğrudan etkileyen ve kendilerine sorulması gereken Play- Off kararı neden Genel Kurul önüne getirilmemiştir? Orada bir yetki kullanılmış ise burada neden kullanılmaktan kaçınılmaktadır?
Salt bu soruların yanıtı dahi bu olağanüstü genel kurul gündeminin hukuka aykırılığını ortaya koymaktadır.
Dolayısı ile danışma amaçlı dahi olsa bu tür bir Olağanüstü Genel Kurul çağrısı yapılması ve toplanılması açık olarak hukuka ve spor etiğine aykırıdır. Sorumluluktan kaçma anlamlıdır.
3) Ayrıca, lehte bir talimat değişikliğinin,
bizzat iddiaların odağında olan ve konunun objesi durumunda olan
kişilere ve kulüplerin temsilcilerine soruluyor olması da ayrı
bir etiksel zaaftır.
Böylesi bir Olağanüstü Genel Kurul, bu nedenlerle hukuka ve spor ahlakına aykırıdır. Burada TFF'nin bu yönetim anlayışına ve bu davranış biçimine tepki göstermeyen her birey gelecekte bu ahlaki davranış zaafının ağırlığı altında kalacak ve suçlu durumuna düşecektir.
Konu, TFF'nin bağımsızlığı tartışılabilir yargı organlarına(PFDK) intikal etmiştir.
Tapelere dahi yansıyan bu kurulun oluşumu
ile ilgili şayialar bir yana, konunun böylesi bir kurul önünde görülmeye
başlanıyor olması dahi başta bir yönetsel organ olan TFF Yönetim
Kurulunun mensuplarının ve bizlerin yargıya saygı duymasını gerektirir.
Talimatın değiştirilmesi tartışmaları ve yargı organları yerine geçilerek varolan kuralın değil, daha hafif bir cezanın uygulanacağı şeklindeki bu tür girişimler ve beyanlar, disiplin yargısına açık bir müdahale ve suç oluşturur
Kaldı ki, bu tür değişiklik, tartışmaları ve girişimleri iddialarla karşı karşıya olan kulüplerin açık olarak ve peşinen suçlu kabul edilmesi anlamlı olup, ihsası rey niteliğindedir. Bunun da ötesinde adil yarılanma ilkelerinin, suçsuzluk karinesinin ve aklanma hakkının ihlali anlamlıdır.
Açıklanan nedenlerle ve doğacak hukuksal
sorumlulukları dikkate alarak, öncelikle bu olağanüstü
Genel Kurul gündeminin hiç tartışılmaksızın reddedilmesini
ve gelecekte kamuoyu ve hukuk nezdinde suçlu durumuna düşmemek için,
bizlerin, TFF Yönetim Kurulu'nun bu oyununa alet olmamamızı
öneriyor ve talep ediyorum. Biz GİRESUN SPOR olarak, 58. maddenin
değiştirilmesine ''HAYIR'' diyoruz.