Saadet Partisi (SP) Giresun İl Başkanı Süleyman Tekbaş, Kerasus Haber'e konuştu.

Süleyman Tekbaş, Kerasus Haber Genel Yayın Yönetmeni Fatma Uğurlu’nun, Mart ayında temeli atılmasını beklediğimiz havaalanı, milletvekili seçimleri, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatından sonra siyasetin devamı nasıl olacağını ve gündeme dair sorularımıza içtenlikle cevaplar verdi.

Uğurlu: “Sayın Tekbaş, öncelikle bizleri kırmayarak röportaj talebimizi kabul ettiğiniz için size Kerasus Haber okuyucuları adına teşekkür ederim.”

Tekbaş: “Öncelikle haber sitenizin değerli takipçilerini selamlıyor ve size de teşekkür ediyorum.”

Uğurlu: “Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Giresun ziyaretinde OR-Gİ Havaalanı’nın temeli 31 Aralık 2010 tarihinde atılacak demişti. Daha sonra AK Parti Grup Başkan Vekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ise bu tarihi 31 Ocak 2011 olarak ötelemişti. Canikli’nin verdiği bu sözden sonra Başbakan bu tarihi 31 Mart 2011 tarihine ertelemişti. Bugün ise tarih 01 Nisan 2011. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?”

Tekbaş: “Biz öncelikle Giresun’da yaşıyor, ekmeğimizi kazanıyor, hayatımızı idame ettiriyoruz ve Giresun’da siyaset yapıyoruz. Tabi isteriz ki! Giresun iki tane il arasında kaybolmasın. Ordu ve Trabzon illerimize gittiğimizde, Giresun’un eksiklerini görüyoruz. Giresun gelişmiş bir köy havasında kalıyor. Başbakan’ın dediği gibi; ‘Köye havaalanı mı yapılır? Ordulular Samsun Havaalanı’na, Giresunlular Trabzon Havaalanı’na gitsinler’ sözü ile de Giresun’un geri kalmışlığı vurgulanıyor.

Havaalanı  bir medeniyettir. Mutlaka şart. Eskiden uçak biletleri çok pahalı idi. Ama artık günümüzde uçak biletleri pahalı değil. Önceden yapılan rezervasyonla biletimizi, otobüs biletinden daha uygun alabiliyoruz. Bakan Binali Yıldırım’ın, AKP Milletvekili Nurettin Canikli’nin OR-Gİ sözü bizleri sevindirmişti. Bizler o zaman da ifade ettik. Biz bu işin takipçisiyiz olacağız. Yeter ki siz çalışın. Biz sizleri tebrik etmeye hazırız. Günler aylar geçti, yıllar geçti, en son 12 Eylül referandum konuşmaları içerisinde Sayın Başbakan, ilimize geldiğinde akşam saat 9.00’da Giresun meydanında konuşmasında; ‘Mart ayında OR-Gİ Havaalanı’nın temeli atılacak’ demişti. Biz Giresunlular olarak Sayın Başbakan’ın sözüne itimat etmek zorundayız. Çünkü Başbakan’dır yalan konuşmaz diye inandık. Ama bugün 1 Nisan 2011. OR-Gİ Havaalanı için bir çivi dahi çakılmadı. Bırakın temel atmayı bir adım dahi atılmadı. Hal böyle olunca biz ne yaptık üzüldük. Giresun’un ve Ordu’nun gelişmesi için havaalanı olmazsa olmazdır. 15 günde bir Ankara ve İstanbul’a gidiyoruz ve o kadar da iş adamımız var sürekli seyahat eden. Uçakla seyahat yapmamız için 120 km. ilerideki Trabzon Havaalanı’na gitmek zorunda bırakılıyoruz. Misafirlerimiz geldiği zamanda da yine aynı havaalanını kullanmak zorunda kalıyor. Gelen misafirler yemek, konaklama olsun bu gibi ihtiyaçlarını Trabzon ilinden yapıyorlar. OR-Gİ Havaalanı ilimizde olsa yaptığımız harcamalar Giresun’a kalacak.

Geldiğimiz noktada maalesef hüsran ve hayal kırıklığı  yaşadık. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli’nin ve Başbakan’ın söz verdiği tarihte havaalanımız için bir çivi dahi çakılmamıştır. Bunun takipçisi olacağız. Saadet Partisi olarak bunun peşini bırakmayacağız. Tüm Sivil Toplum Kuruluşlarıyla ve Muhalefette ki siyasi partililerle elele verip, OR-Gi Havaalanı’nın temelinin atılması için mücadele edeceğiz.”

Uğurlu: “Özellikle terör bölgelerinde, il ve ilçelere havaalanı yapılırken, Karadeniz Bölgesi’nin ili olan Ordu ve Giresun Havaalanının ihmal edilmesini neye bağlıyorsunuz?”

Tekbaş: “Sayın Başbakan’ın bu müjdeyi vermesiyle birlikte, TV programına çıkmıştık. O dönemlerde Şırnak ve Hakkâri’ye havaalanı temeli atılmıştı. Biz de merak ettik acaba o illere havaalanı yapılıyor, o illerin ne özelliği var. Giresun ve Ordu’ya yapılmayan havaalanının, o illere yapılmasına bir anlam veremedik. Uçağın hiç inmeyeceği yere havaalanı yapılıyor. Günlük 4–5 tane uçağın inebileceği ilimize havaalanı yapılmıyor. Karadeniz insanının terör olaylarına karışması ve dağlara mı çıkması gerekiyor.? Giresunluların ve Orduluların sabrını mı ölçüyorlar.? Bizleri deniyorlarsa, bu sabrında bir sınırı vardır. Biz sabır taşı da değiliz.

8-9 yıldır AKP’nin iktidar dönemi var. Tek başına iktidar ve bütün güç ellerinde. Sayın Başbakan askeriye, YÖK ve Cumhurbaşkanı gibi engelleri bahane ediyordu. Ama OR-Gİ Havaalanı’nın yapımı konusunda, Genelkurmay mı engel oluyor? Yoksa YÖK’mü engel oluyor? HSYK mı engel oluyor? Bunu sebebini açıklasınlar.

OR-Gİ  Havaalanı’nın yapımına hiçbir engel yok. Tamamen Başbakan’ın bizleri kandırması olarak görüyoruz. Sayın Tayyip Erdoğan geldi ve OR-Gİ Havaalanı sözü verdi. Vermiş olduğu tarih dün bitti.

Uğurlu: “Havaalanının yapılmasının sürüncemeye bırakılması sebebi ile AK Parti’ye karşı oluşacak tepki oylarının Saadet Partisi’ne yönelmesini bekliyor musunuz?”

Tekbaş: “Biz her zaman şunu ifade ediyoruz. AK Parti içerisinde Saadet Partisinin % 20 oyu var. Bu net ve açık bir şeydir. Saadet Partisi barajı geçemez korkusuyla vatandaşlarımız CHP’nin işine yaramasın diye oylarını AKP’ye verdi. Bunun da sebebi CHP’nin kötü bir siyaset anlayışının oluşudur. Biz her zaman şunu diyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu çarşafta giyse, CHP’nin bu kötü imajını yıkmak mümkün değildir. Halkımız dini duygularından dolayı, AKP’ye oy verdiler. Sırf CHP başa gelmesin diye. Fakat halkımız artık geriye dönmeye başladı. AKP’nin politikasından memnun değil. Biz inanıyoruz ki, %20 oy tekrar geri gelecektir ve halkımız OR-Gi Havaalanı’nın hesabını seçim sandığında soracaktır.

Giresun’da sadece OR-Gİ Havaalanı değil, fındığımızın da durumu içler acısıdır. Rekolte yarı olmasına rağmen, fındığın değeri 4 TL idi. Fındığımız rezil oldu. OR-Gİ Havaalanı rezil oldu.

Başbakan 428 bin nüfuslu Giresunluyla alay etti. ‘Başbakan size yalan konuştu’  diye İstanbul’daki gurbetçilerimizden bizlere telefon geliyor. AKP’nin içerisinde bulunan %20 oyumuz, 12 Haziran 2011 seçimlerinde bize geri gelecektir. Erbakan Hocamızın dediği gibi; ‘MSP döneminde çıraklık, Refah yol döneminde kalfalık eğitimi, şimdi ise ustalık dönemi için geliyoruz’ sözünü alarak Başbakan, bu sözü kendisine çevirdi.

‘2002 döneminde çıraklı eğitimini, 2007 döneminde kalfalık eğitimini yaptık, 12 Haziran’da ise, ustalık eğitimi için geliyoruz.’ diyor. Başbakan aklınca Milli Görüşçülere seslenerek, tabandan kayan oyları almaya çalışıyor. Bu tür oyunlara gerçek Milli Görüşçüler inanmaz.

İki kişiden birisinin oyunu aldığı Giresun için, AKP Hükümet’i bir çivi dahi çakmamıştır. Eğer rekoltenin tamamı olsaydı fındık 2 TL idi. Fındık bizim zamanımızda 7 TL idi. Şimdi ise 5TL. Fındıkçımız perişan, Eğribel Geçidi ile ilgili bir gelişme yok. Limanımıza çok nadiren gemi geliyor. Giresun Limanı AKP döneminde hiç faaliyete geçmedi. Limanın çıkışını küçük yaptılar. Gemiler manevra yapamıyor. Limanın çalışmaması Giresun’a ihanettir. Giresun’a ihanetten mahkeme kurulsa AKP Hükümet’i ve AKP milletvekillerinin hepsi gider. Bir Üniversite yaptılar ama yurt yok. Öğrenciler, yurt olmadığından dolayı kayıtlarını dondurup memleketlerine gittiler. Fabrikalar kapandı. Giresun nüfusunun % 50’si göç etti. İşsizlik arttı. Üniversite mezunları çoğu işsiz. Esnafımız kan ağlıyor. Bir banka müdürünü ziyaret ettiğimde; ‘Şu Giresun’da bize borcu olmayan yok’ dedi. Fındık para ederse esnafın yüzü güler. Bu seçimlerde AKP’ye giden % 20 oy Saadet Partisi’ne gelecektir. Saadet Partisi güçlenerek meclise girecektir. Saadet Partili tabana sesleniyorum; “Vatan elden gidiyor, Vatanın her tarafı satıldı. Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. Niçin, bu vatan bölünmesin diye.

AKP`nin 2002 Aralık ayından bu yana sattıkları ya da pembe tablonun kurutulmuş kaynakları. Taksan, Gerkonsan, Tüpras,  Petkim, Türk Telekom, Kıbrıs Türk Hava Yolları, Tügsas vb.. gibi örnek verebiliriz. Mustafa Kemal Atatürk vatana ihanet edenlere en ağır cezaları vermiştir. Şu anda yapılanlarda vatana ihanettir. Haziran ayındaki seçimlerde vatanımızın kurtuluşu, selameti için Milli Görüş ailesine geliniz.

Uğurlu: “Milletvekili aday adayları  konusunda bir sıkıntınız var mı? Listeniz konusunda bize bilgi verebilir misiniz?”

Tekbaş: “Biz Türkiye genelinde şunu takip ediyoruz. Parti tabanının çalışmalarıyla takip yapıyoruz. Bu çalışmalarda Giresun genelinde 26 kişilik bir çalışmamız oldu. Bu 26 kişilik listeden aday adayları olmaları konusunda görüşmeler yaptık. Bunların içinden 8 aday belirledik. Bizde delegeleri etkileme olayı olmaz. Teşkilat görev verdiği için aday adayıdır. Geçtiğimiz Cumartesi günü Giresun Merkez’de 120 kişinin iştirak ettiği temayül yoklamasını yaptık. Pazar günü de teşkilatlarımızın kadın kolları ve gençlik kolları ile birlikte genel merkezimize giderek mülakatlarımızı yapacağız.

Şuanda baktığımızda aday adayları gövde gösterileri yapıyor. Adayların peşlerinde ordu gibi medya mensubu geziyor. Bir partinin nerdeyse 30’a yakın aday adayları var. Biliyoruz ki, bunların çoğu reklam peşinde, kimileri de daha üst makamlara ve Genel Müdür olma peşinde. Biz de ise böyle bir beklenti olmaz. Her şey istişare usulüdür.

Saadet Partisi Milletvekili aday adayları şu listeden oluşuyor: Vedat Yılmaz, İsmail Derbeder, Fahri Gülenç, Ömer Öztürk, Davut Tepeyurt, Bekir Demirkaya ve Musa Çakı. Bu 8 kişinin içinden, 4 kişiyi Genel Merkez belirleyecek.

Uğurlu: “Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatından sonra, Saadet Partisi’nin siyasi geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Tekbaş: “Saadet Partisi’nin bir temeli, inançları, idealleri, ilkeleri ve 42 yıllık geçmişi var. Değerli Hocamızın 42 yıllık mücadelesinde ortaya koymuş olduğu prensip, bizim için bir ölçüdür ve değerdir. Aynı ölçüde devam edecektir. Hocamız bizim için bir idol ve bir modeldir. Bütün yapılanmaları bizzat kendisi yapmıştır. Diğer siyasi partilerin hepsi Hocamızın siyasi yapılanmasından örnek almıştır. Dolayısıyla, biz prensiplerimize ve ilkelerimize bağlı kaldığımız sürece teşkilatlarımızdan her hangi bir kopma olmaz. Bu prensiplere, bu ilkelere kim bağlı kalıyorsa, Saadet Partisi’nin çatısı altında siyaset yapmaya devam edecektir. Hocamız çok büyük bir mücadele etti. Ömrünü bu davaya verdi. Yapmış olduğu hizmetler ve bugünkü Hükümet ile Cumhurbaşkanı hocamızın yapmış olduğu hizmetlerin temeline dayanıyor. Hocamız döneminde 600 tane İmam Hatip Okulu açılmıştır. İHO öğrencileri üniversiteye gidemiyorlardı. Bu öğrencileri lise kategorisine koydu ve üniversiteye gitmelerine yardımcı oldu. Bugün Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı ve Başbakan oldular.

Erbakan Hocamız Türkiye’nin çehresini değiştirdi. 1999’da iftar çadırını kurdurarak, ihtiyaç sahiplerine yemek verdirmişti. Necmettin Erbakan sayesinde şimdi ise CHP’li belediyeler dahi iftar çadırı açıyorlar. Hocamız bir çığır açtı. O çıtayı yükseltti.

Şimdiki Başkanımız Mustafa Kamalak çok değerli bir insandır. Seçim sonrası yapılacak kongreye kadar Genel Başkanlığı devam edecektir. Erbakan Hocamızın 40 yıllık yol arkadaşıdır.

Erbakan'ın ölmeden önce başlattığı ittifak görüşmelerini sonuçlandıracak iyi bir siyasetçidir.

MUSTAFA KAMALAK KİMDİR?

1948 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeliği ve Kurucu Dekanlığı ile XX. ve XXI. Dönem Kahramanmaraş Milletvekilliği yaptı. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. 
 

www.kerasushaber.net