SAĞDUYUYA ÇAĞRI
Başta anayasa olmak üzere ulusal ve uluslararası hukuk, barışçıl gösterileri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmekte ve güvence altına almaktadır. Bunun iki şartı vardır. Birincisi gösterinin şiddet içermemesi, ikincisi ise başkalarının özgürlüğünü ihlal etmemesidir. Gösteriler ancak hukuk kuralları içinde kaldığı müddetçe meşrudur ve korunur.
Taksim Gezi Parkı’nda çevre ve ağaçları korumaya yönelik bir sivil hareket olarak başlatılan eylem, büyüyerek istenmeyen hadiseler meydana getirmiştir. Kötü niyetli insanların tahrikleri neticesinde olaylar büyümüştür. Bu durumu fırsat bilen organize güçler, devreye girerek durumu provoke etmiştir. Sosyal medya üzerinden de yürütülen, duygusal, abartılı ve gerçeğe dayanmayan yalan haberlerle geniş kitleler yönlendirilerek harekete geçirilmiştir. Çok sayıda polis memuru yaralanmış, kamu bina ve araçlarına, sivillere ve iş yerlerine zarar verilerek ülkede kaos ve güvensizlik ortamı meydana getirilmeye çalışılmıştır. Bu olaylar, bazı devletler tarafından, bölgesinde barış ve istikrar adası olan ülkemizin önünü kesmek için de kullanılmak istenmektedir.
Ülkemizdeki bu olayların, birtakım uluslararası basın kuruluşları tarafından sözüm ona “Türk baharı (!) olarak servis edilmesini, maksatlı sosyolojik bir çarpıtma ve yönlendirme olarak görüyoruz. Olayların yurt içinde ve yurt dışında organize edilişi, yabancı basında duyuruluş şekli göz önüne alındığında birtakım güçlerin, yakalamaya çalıştığımız barış ortamından rahatsız olduğu anlaşılmaktadır.
Ülkemizin büyümesi ve sosyal barışını sağlaması, genç ve dinamik nüfusuyla geleceğin dünyasında hak ettiği oyun kurucu yeri almasını hazmedemeyen bu güçler, gezi parkı hadisesini bir işaret fişeği olarak kullanmak istemişlerdir.
Antidemokratik ortam oluşturmaya yönelik yapılan bu tür davranışları milletimiz birçok kez görmüş ve tecrübe etmiştir. Milletimizin bu türden davranışlara itibar etmeyeceği açıktır.
Halkın seçim sonucu tercihlerine saygı duyulmalı, demokrasi dışı yollara başvurulmamalıdır. Demokratik ifade hakkını kullandığını iddia edenler yasalar çerçevesinde, itidal ve vakar içerisinde eylemlerini yapmalı, kışkırtıcı, bozguncu, bölücü, millet ve devlet düşmanı organize güçlerin, oyununa gelmemelidirler.
Yaşanılan olaylar bahane edilerek, yakaladığımız demokratik seviye ve kültürün geriye gitmemesi için milletimizi basiretli ve duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz ve ülkemizin geleceği için herkesi; sağduyuya, sükûnete, insafa ve anlayışa davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, 5.6.2013, Haliç Kongre Merkezi
TÜRKİYE GÖNÜLLÜ TEŞEKKÜLLER VAKFI (TGTV)